"Dedektif Wang rozetini ve silahını masaya bırak. Wang Yibo görevden alınmış olup yürüttüğü dava dosyası olan "Pekin Dosyası" suçlunun itirafı üzerine hapse atılması ile kapanmıştır."
Wang Yibo öfkesine hakim olmaya çalışarak rozetini çıkarıp masaya bıraktı daha sonra belindeki silahı çıkarttı. Bir süre elindeki silaha düşünceli düşünceli bakan yibo yavaşça masaya yönlenirken ani bir hareketle silahını arkası dönük olan müdür Linin ensesine dayadı. Her şey bir çırpıda olmuştu, neye uğradığını şaşıran müdür Li donup kalmış ağzını açmaya cesaret edememişti.
"Şuan teninizde hissettiğiniz namlunun soğuk ucunu Xiao Zhan her dakika,her saniye hissediyor. Her defasında bir başkası olarak ölümün ağırlığını ensesinde taşıyor. Belki de bir gün kendi ölümünün ağırlığı sessizce gelip kabuslarına girecek. İşte o zaman hissettiğiniz bu soğukluğun yerini sıcaklığın almasını sağlayacağım. Unutmayın demeyeceğim çünkü unutmanıza izin vermeyeceğim, sizin de kabuslarınıza ev sahipliği yapmasını sağlayacağım. Sizde ölümün ağırlığını her gün,her saat, her dakika,her saniye ensenizde taşıyacaksınız."
Yibo yavaşça silahı Müdür Linin ensesinden çekip sert bir şekilde masaya bıraktı.Müdür Li hala şoktan çıkamamışken Yibo hızlı adımlarla kapıyı çarparak odadan ayrıldı. Yibo şüpheliler listesine amcasından sonra Müdür Liyi ekledi. Görevden alınmış olması onu durdurmayacaktı çünkü artık amacı görevi tamamlamak değil Xiao Zhanı güvende tutmaktı.
...
"Yibo bu saatte burada ne işin var ?"
Xiao Zhan şaşkın şaşkın, öfkesi yüzünden okunan Yiboya bakarken; Yibo cevap vermemiş ve cebinden çıkardığı sigarasını salonun ortasında olmasını umursamadan yakmıştı. Bir nefes çekip dumanını geri bıraktıktan sonra Zhana döndü. Yoğun bakışları Zhanın yüzünün her bir santimini süzdü ve yarım neseflik hızla dudaklarına yapıştı. Tüm agresifliğini yansıtırcasına sert ve keskin hareketlerle öpüyordu. Zhan ilk önce far görmüş tavşan gibi donup kalmış neler olduğunu farkedip karşılık vermek istediğinde ise koltuğa çarpıp oturur vaziyette düşmüş üstüne de Yibo düşmüştü.Bu sayede Yibo istemeden de olsa Zhanın dudaklarını bırakmıştı. Yibo iki parmağı arasındaki sigarasını bırakmamış elini koltuğun sırt kısmının ucuna dayamış diğer eliyle Zhanın yüzünü kaldırıp tekrar açlıkla öpmeye başlamıştı. Bu sefer Zhanda karşılık vermiş daha doğrusu karşılık vermeye çalışmıştı. Artık nefes alamayıp başları dönmeye başlayınca ikili dudaklarını zorlukla ayırdı. Maraton koşmuşçasına derin nefesler alıp veren ikili gözleri kapalı bir şekilde birbirlerinin alınlarına yaslamış nefeslerinin düzene girmesiniz beklemişlerdi.
Yibo en sonunda Zhanın üzerinden kalkıp yan tarafına geçmiş ve elinde nerdeyse kül olmuş sigarasından son bir nefes alıp söndürmüştü. O sırada anca kendine gelebilen Zhan sordu;
"Bu neydi?"
"Seni seviyorum"
Xiao Zhan duyduğu cümle ile anında gözleri dolmuştu yıllar sonra annesinden başka biri onu sevdiğini dile getirmişti. Yibonun onu sevdiğini biliyordu ama duymak farklı hissettirmişti. Aynı zamanda korku da sarmıştı. Çünkü zhan sevdiklerini hep kaybederdi. Yibo onun gözlerinin dolduğunu farketmesin diye hızla başını yibonun dizine koyarak yan bir şekilde uzandı. Kısık bir sesle "Ben de seni seviyorum" dedi.
Bir süre sonra Zhan Yibonun dizinde uyuya kalmıştı. Yibo onu kucaklayıp kendi yatağına yatırmış üzerini örtüp alnını öptükten sonra yanından ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Believe | yizhan
FanfictionBaşarılı bir dedektif olan Wang Yibo 2 yıldır devam eden ve çözülemeyen bir seri katil vakasını araştırırken; cinayet anlarını rüyasında gördüğünü söyleyen Xiao Zhan ile karşılaşır...