İkili bir süre öylece bakışmıştı.En sonunda yukarıya kaldırmaktan kolları ağrıyan Zhan ellerini kucağına indirdi bu sırada Yibo da ona cevap vermeden önüne döndü.Zhan da bir cevap beklemiyordu zaten.
Yibo kafasını Zhana çevirmeden konuştu" İnmiyor musun?" Sesi oldukça sakindi.
Zhan ise oldukça kararlıydı, inmeyecekti.Yibo ona inana kadar parazit gibi yapışacaktı.
" İn-mi-yo-rum " herbir hecenin üstüne basarak söyledi.Yibo Zhanın cevabı karşısında yine sustu. Sessizliği yine Zhan bozdu.
" Korktun mu?"
Hala sıkıca tuttuğu silahı işaret ederek sordu.
Yibo önce anlamasada işaret edilen yere baktığında sorunın nedenini anlamıştı. Yavaşça silahtaki tutuşunu geveşetti." İnmiyorsun yani?"
Zhan kafasını sallayarak evet anlamında onayladı.
Yibo Zhanın inatçılığı karşısında pes etti. Emniyet kemerini çözdü ve tekrar Zhana döndü." Kaldır"
" Ne?"
Yibo donuk bakışlarını Zhanın ellerine indirip kafasıyla işaret etti.
" Ellerini kaldır"
Zhan istemsiz şapşalca bir "oh" sesi çıkartmıştı. Daha fazla utanç yaşamadan ellerini yukarı kaldırdı. Yibo yerinde bedenen de Zhana dönerek üzerine eğildi.Zhan ani yakınlaşma ile gerilmiş ve nefesini tutmuştu. Yibo Zhanın emniyet kemerini çekip kollarının arasından geçirdi ve klipsine oturttu. Tekrar yerine, düz şekilde oturan Yibo kendi kemerini de taktı ve arabayı çalıştırdı. Zhan ise Yibonun, o yakınlıkta; birde yüzüne bakarak kemerini takmasının verdiği şok ile kala kalmıştı. Yibo trans halindeki Zhana kısa bir göz attı.
" Etkilendin heralde?"
Zhan, Yibonun sesiyle transtan çıkmış ve tuttuğu nefesini bırakmıştı.Yüzünde, az önce söylenileni anlamadığını belli eden bir surat ifadesi oluşmuştu.
" Ha?"
Yibo yüzüne alaylı,yarım sırıtışını yerleştirdi
" Hava diyorum çok güzel"
Zhan,Yibonun cümlesi ve yüzünde asılı olan ifadesinden yola çıkarak onunla alay ettiğini farketmiş ve somurtarak arkasına yaslanmıştı.Yibo gördüğü manzaradan memnun olmuş gülüşünü büyülterek direksiyonu çevirmişti.
Yol boyunca hiç konuşmamışlar,Yibo sürüşüne odaklanmış Zhan ise camdan dışarıyı seyretmişti. Zhanın nereye gittikleri hakkında hiçbir fikri yoktu,bir yere varsalar bile sonrası için hiçbir planı yoktu.Bir anlık fikirle hareket etmiş yanında kalacağını söylemiş hatta kendini kelepçelemişti. Sahi hangi akla hizmet yapmıştı bunu??
Zhan düşünceleri ile boğuşurken arabanın artık hareket emediğini zar zor farketmiş yanındaki hareketlilikle yolculuğun bittiğini kavramıştı.
Yibo arabadan inip Zhanın kapısını açmış,kemerini çözmüş ve "İn " demişti.
Zhan ikiletmeden sözünü dinlemiş,arabadan inmiş ve sessizce Yiboyu takip etmişti.Abartmana girip asansöre bindiklerinde Zhan gerilmiş ve parmaklarının ucuyla Yibonun ceketine tutunmuştu. Yibo bunu farketsede ses etmemişti.En sonun Yibonun dairesinin bulunduğu kata vardılar.Yibo cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açmaya çalışırken Zhan sessizce onu izliyordu. Yibo kapıyı açıp Zhana "gir" dedi.
Zhan yine sözünü ikiletmemiş ve çeri girmişti.Ardından yibo da içeri girip kapıyı kapattı. Zhanı salonun ortasında bırakıp odasına doğru ilerledi.
Bu sırada salonun ortasında duran Zhan ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafa bakınmaya başlamıştı.
Bir anlık cesaretle dedektifin arabasına binip,bir anlık cesaretle kendini kelepçeleyip,bir anlık cesaretle dedektifin evine gelmişti. Ayrıca ne tür bir dedektif şüpheli gördüğü birini hiçbir müdahilede bulunmadan evinde getirirdi? Zhan biran kapıya bakmış ve kaçmak için çok geç olup olmadığını düşünmüş,bu sırada Yibo salona elinde kıyafetle geri dönmüştü.Kıyafetleri bir kenara bıraktı ve cebinden kelepçelerin anahtarını çıkardı. Açmak için Zhanın ellerini tutmasıyla,uzun süredir kelepçeli kalmaktan bilekleri tahriş olan ve bunu gerginlikten ancak şuan farkeden Zhan acıdan bir inilti bıraktı.Yibo,Zhanın elindeki tutuşunu gevşeterek kelepçeleri açıp,nazik hareketlerle onları bileğinden çıkardı. Daha sonra bir kenara bıraktığı kıyafetleri Zhana uzattı." Al bunları,banyo koridorun sonunda duş almak istiyorsan alabilirsin yedek bornoz ve havlular dolapta" dedi.
Zhanın ağzı şaşkınlığını belli edecek şekilde o şeklini almıştı,gözlerini kırpıştırarak yiboya baktı.
" Katil olduğunu düşündüğün birini cidden evine getirdin ve şuan duş almasını mı istiyorsun?"
Yibo rahat bir tavırla Zhana doğru bir adım attı ve aralarındaki mesafeyi kısalttı.
"Katil olmadığını söylüyordun" ses tonu yaptığı alaylı imayı oldukça yansıtmıştı.
Zhan hızla yibonun elindeki kıyafetleri aldı." Evet " diyip hızlı adımlarla banyoya girdi.
Yino Zhanın banyoya gidişini yarım bir sırıtışla izlemişti.
Zhan banyodan çıktığında sesleri takip ederek mutfağa ilerledi. Yiboyu yemek yaparken gören Zhan biraz tuhaf hissetmişti. Soğuk bakışlı,donuk adam hiç yemek yapacak biri gibi durmuyordu. Sanki yemeye ihyacı yokmuş gibi...Orda olduğu belli etmek için hafif öksürdü.Yibo gelen sesle arkasına döndü,kafasıyla masayı işaret edip " otur." dedi.
Zhan masaya ilerleyip yavaşça sandalyeyi çekti ve oturdu. Ardından Yibo da pişirdiği son yemek ile masaya oturdu.
Garip bir sessizlik içinde ve Zhanın kaçamak bakışları ile geçen yemek yeme faslı bitmiş ve toplama faslı başlamıştı.
Yibo masadan kalkarken otoriter sesiyle " Salona git ve usluca otur " demişti Zhana.Zhan çocuk gibi davranmasına sinirlensede ilginç bir şekilde ses çıkartamamış ve Yiboya itat etmişti.
Mutfakta işlerini halleden Yibo elindd bir kremle salona,Zhanın yanına geldi ve hemen dibine bir dizi koltuktan sallanacak şekilde yan olarak oturdu. Zaten koltuğun ucunda oturan Zhan,Yibonun oturuşu ile iyice kaymış ve köşeye sıkışmıştı.
Yibo elindeki kremden parmağının ucuba biraz sıkıp,Zhanın billeklerine uzandı. Soğuk kremin, sızlayan kırmızılıklara değmesi ile kısıkça inlemişti Zhan. Yibo gelen tepkiyle,zaten hafif olan elini dahada hafifleterek kremi sürmeye başladı.Zhan ise bu sırada şaşkın ve minnettar bir şekilde Yiboyu seyretmişti.
Krem sürme olayı bittikten sonra Yibo dosyalarını ve bilgisayarını alıp çalışmaya odaklanmıştı. Zhan ise ayaklarını kendine çekip bükmüş,ellerini etrafında sarmış,kafasını dizlerine yaslamış etrafı izliyor bazende gözleri yiboya kayıyordu.
Birkaç saatte böyle geçtikten sonra uykusu gelen yibo eşyalarını toplayıp ayaklandı,Zhana uyuyacağını söyleyip tam odasına gitmek üzereyken Zhan panikle kalktı ve Yiboyu kolundan tuttu. Ani bir kalkış olduğu için dengesini sağlayamamış, bu yüzden yiboya tutunurken kıyafetini sertçe asılmış ve omzunu açıkta bırakmıştı.
Yibonun gözleri kocaman açılmış bir açıkta kalan omzuna birde onu açan Zhana bakıyordu.
Zhan panikle elini çeti ve bir adım geriledi." eheheh bilerek yapmadım,gerçekten.Yırtıldı mı? Yenisi alabilirim.Ben birden şey edince şeyden dolayı bitrazcık şey oldu..."
Zhan paniklemiş ve saçma sapan şekilde konuşurken yibo omzunu düzeltip şapşal hareketlerle kendini açıklamaya çalışan Zhanı durdurdu.
"Tamam anladım."
Zhan yibonun anladığını söylemesinden sonra rahatladı ve başından beri sormak için acele ettiği soruyu sordu.
" Ben nerde yatacağım ?"
Yibo eliyle koltuğu işaret ederek "burda " dedi.
" Koltukta mı? "
Yüzünü buruşturara sormuştu.Yibo aldığı tepki ile yüzüne piç gülümsemesini yereleştirip, Zhana yaklaştı.
"Ne o, yanımda mı yatmak isterdin Xiao Zhan?"
Yazım ve noktalama yanlışları için özür dilerim.
![](https://img.wattpad.com/cover/257180399-288-k656503.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Believe | yizhan
FanfictionBaşarılı bir dedektif olan Wang Yibo 2 yıldır devam eden ve çözülemeyen bir seri katil vakasını araştırırken; cinayet anlarını rüyasında gördüğünü söyleyen Xiao Zhan ile karşılaşır...