Bölüm 12/2:Çıkmaz

624 40 37
                                    


İkinci kısım sizlerle keyifle okumalar...

...

Ateş ofisinde uzanmış kara kara düşünüyordu. Son günlerde yaşadıklarını düşünüyordu. Yaşadığını sandığı şeyleri de düşünüyordu. Aynı zamanda yaşamayadıklarını da. Bilinçaltının sayesinde gördüğü halüsinasyonlar zihninde dönüp duruyordu. Az önce İpek'in yanından kaçtığı için kendisine kızgındı hala. Kendisine itiraf edemese de konuşmanın devamının yaşanmasını çok istiyordu. Ama bunu nasıl sağlayacağını bilmiyordu.

İpek'in halüsinasyonda gördüğü gibi cevap vereceğinden de emin değildi üstelik. Ama bunu hiçbir zaman bilemeyecekti anlaşılan. Çünkü İpek'in, şayet böyle düşünüyorsa da eğer, bugünkü tepkisinden sonra bunu dile getirmeyeceğini biliyordu Ateş. Hatta bunu isteyeceğinden bile emin değildi.

Ama bir ümit diye düşündü Ateş. Sonuçta o İpek Tekin'di. Her zaman her olaya farklı açılardan yaklaşırdı. Karşısındakini dinler anlamaya çalışırdı.

Ancak şöyle de bir gerçek vardı ki bu İpek'in en hassas olduğu noktaydı. Her zaman olduğu kadar anlayışlı olmasını beklemiyordu Ateş ondan. Bekleyemezdi de zaten. Onun da kesin yargıları keskin sınırları vardı. İpek, bu sınırların dışında kendisini güvende hissetmediği gibi vardığı yargılardan kolay kolay vazgeçen birisi de değildi.

Ateş ne yapacağını bilmez bir şekilde umutsuzca kendiyle girdiği münakaşada galip tarafı belirlemeye çalışıyordu. Bu durumu çözümlemesine yardımcı olmak üzere her zaman olduğu gibi Orhan yetişti.

Ateş ilk defa duygularını gizlemek için alaycılığını veyahut herhangi bir savunma mekanizması kullanmadı.

Duygularını olduğu gibi yansıtan bir şekilde Orhan'a baktı.

Orhan da Ateş'in bu bakışından önemli ve ciddi bir durum söz konusu olduğunu anladı.

ORHAN: Doktor?

Ateş gözlerini kaçırınca Orhan yaklaşıp Ateş'in yanına çektiği sandalyeye oturdu.

ORHAN: Ne bu halin?

Ateş bodoslama konuya girdi.

ATEŞ: Doktor ben bir eşeklik ettim.

Orhan ortamın gerginliğini azaltma çabasıyla araya girdi.

ORHAN: Yine mi? Bu sefer ne yaptın?

Ateş, normal bir zamanda vereceği tepkilerden herhangi birisini vermeyip üstüne bir de oflayınca durumun vahim olduğunu ayırt etti Orhan.

ATEŞ: Şimdi bu sana anlatamayacağım bir şey. Çünkü benimle ilgili değil. Aslında birazcık benimle de alakalı. Yani ben üstüme de alınmış olabilirim. Belki de ben doğru anlamışımdır.

Orhan hiçbir şey anlamadı. Bunu bakışlarıyla da yansıttı Ateş'e.

ORHAN: Kimle ilgili. Senin kendinden başka ilgileneceğin birisi ya benim ya İpek ya da ekip.

Ateş hızlıca ekledi.

ATEŞ: İpek...

Orhan arkasına dönüp baktı.

ORHAN: Hani nerede?

Ateş gerginliğine rağmen kıkırdadı.

ATEŞ: İpek ile ilgili.

Orhan şaşkınca Ateş'e döndü.

ATEŞ: Bak doktor İpek'in bana güzel bir şey söyleyeceğini biliyor gibiydim. Ama o anın gerçekliğinden emin değildim. O yüzden emin olmak için İpek'in söylemesine izin vermeden yanından ayrıldım.

MEY//AtPekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin