Unutursak Kalbimiz Kurusun... "BKM Mutfak" 12-13.04.2010

217 7 2
                                    

Bu kadar mutluluktan sonra ben de hunharca çalışıp SBS’de iyi bir puan yapmıştım bu arada annem ve babamdan da daha değerli olan hayatımdaki en önemli insanı,anneannemi kaybetmiştim ve 2 ay sonra da son kez SBS’ye girecektim. Tüm bunlar bir araya gelince babam da hem ödül hem de moral olsun diye beni tekrar BKM Mutfak’a götürdü. Bu sefer 1 hafta kalıyordum ve güzel bir de İstanbul gezisi yapmıştım. İlk önce Beşiktaş’a gelip BKM’nin oralarda biraz turladım. Profesyonel makinayı da yeni aldığımız için mutluydum fotoğrafların çok güzel olacağından. Sonra geldik kafeden içeri girdik. Bu arada kafe yanmıştı ve yeniden dekore edilmişti, bir de ekipten Zeynep Ender İge ayrılmış yerine Neşe Sayles gelmişti. Neşe abla bitter çikolatamız gibi çok tatlı,neşe kaynağı bir insandı. Neyse kafeye girmeyi tamamen yasaklamışlardı hiçbir fan yoktu içeride,herkes kapıda bekliyordu. Beni artık tüm BKM çalışanları ezbere bildiği için ben girmiştim kafeye ve kafedeki tek fan bendim. Herkes yemeğe indiğinde direk karşılarında beni buluyordu. Önce kafenin yeni halini biraz inceledim. Sonra Zafer abi ve Adem abi görüştüm,sohbet ettim. Bu sefer farklı yollar denememe gerek yoktu insan gibi aşağıda beklemem yetiyordu. :) Önce Eser Yenenler ve Ersin Korkut geldi. O sıralar Eser Yenenler Ebru Helvacıoğlu ile sevgiliydi. Ben de bunu sordum Eser’e. Eser de “Iııı şey…”dedi araya Ersin girdi “..diler. Sevgiliydiler ayrıldılar.” dedi. Böylece yıllarca magazin okuyan bir insan olarak ilk kez bir magazin haberini kendim öğrenmiştim. Öncesinden hep küçük paketler getiriyordum bu sefer kilo işi fındık getirdim ve ekibin başı diye Eser abiye verdim direk “Kimseyi vermeyeceğim hepsini ben yiyeceğim” dedi. :) Sonra Emre Can Polat geldi. Emre abi Mutfak’ın fotoğrafçısıydı bir nevi. Bizim makinayı görünce direkt dikkatini çekti sonra babamla bir makine,marka,model muhabbetine girdiler ve makinayı denemek için Emre abi de bizim fotoğrafımızı çekti. :) Sonrasında Emre abiyle sohbet ettik,fotoğraf çektirdik yemeğe gitti. O arada ben akşamki oyuna girmek için uğraşıyordum. Hatta yanımda bilet için para bile biriktirmiştim. Hatta oyun televizyon çekimi değil ondan önceki akşam oynanan ön oyunlardandı. Sonra Zafer abiden bilet ayarlamaya çalıştık. Zafer abi geri döndüğünden sevinçten havalara uçtum çünkü Zafer abi bana bileti davetiye getirmişti. Resmen önden 3. sırada davetiye ile izleyecektim Çok Güzel Hareketler Bunlar’ı. Ben bu mutluluğumla yaşarken Aydan Taş geldi. Aydan abla ile sohbet ettik. Aydan abla da diş tellerini yeni çıkarttırmıştı. Bu sefer yanımda BKM için özel bir çanta ile gelmiştim çünkü beş BKM dosyamı da onlara göstermek için getirmiştim. Aydan abla tüm dosyalara baktı. Bayıldı. O dosyalara bakarken Nazmi Kahraman geldi. Nazmi abi de çok sevdi dosyaları. Fotoğraf çektirdikten sonra onlar da yemeğe gitti. Ardından Metin Keçeci geldi. Metin abi ile bir kez daha uzun uzuuuun felsefik sohbet ettik. BKM Mutfak Junior’ın kurulacağını söylemişti ben büyüdüm ama hala umutla bir gün gerçekleşmesini bekliyorum. :) Ardından ısrarla neden 3 sezondur hala Karadeniz’e gelmediklerini sordum. Tabi ki o yaz da gelmediler. Ardından Şevket Süha Tezel geldi. Bir önceki hafta ekip Beyaz Show’daydı. Bülent Emrah Parlak da askere gideceğini söylemişti. Şevket abiye “Bülent abi gitti mi?” diye sordum. “Bugün gitti” dedi. :( Şevket abi ile Çok Filim Hareketler Bunlar’ı,Yusuf’un Yeri’ni falan konuştuk. Sonrasında oyunun başlamasına yarım saat vardı ben de yavaş yavaş salona doğru gitmeye başladım. O sırada Yadigar abi dekor deposunundaydı onu gördüm ve ekibin Ayşe Özyılmazel röportajındaki hep çok merak ettiğim o 24 kişilik bisikletini gördüm. Ardından salonun bekleme yerine geldim. Bilet bedavaya gelince ben de kalan parayla yeni çıkan ve tüm fanların aldığı BKM Mutfak ekibinin olduğu t-shirtten aldım,bir de not defteri. Hatırlarsınız o t-shirtleri hatta o yaz herkes üzerinde Havuçlu Anne ve Hıyarlı Baba ile dolaşıyordu. :) Beklerken Gizem ile tanıştım. Meğersem Facebook’ta ekli olan fanlardanmış hatta konuşmuşuz ama çok ilginç şans eseri orada karşılaştık. Sonrasından sohbet ede ede çok yakın olduk. Hatta Gizem 6.sırada falan oturuyordu ve benim yan koltuğumda bir amca vardı. Amcadan rica ettik ve Gizem ile yer değiştirdi. Gizem de benim yanıma oturdu ve bütün oyunu birlikte izledik. Çok güzeldi ve sonunda benim Giresun’daki sinemadan yalvardığım,alana kadar gitmediğim Neşeli Hayat afişimi açtık. Yılmaz Erdoğan da bizi gösterip gülmüştü. Oyun biter bitmez yine soluğu BKM Mutfak Kafe’nin kapısında aldım ve beklemeye başladım. İlk Burcu Gönder geldi. Sevgilisi Bülent abi askere gittiği için biraz üzgün gibiydi. Ardından benim canım ablam,meleğim,bal gözlüm, Büş’üm Büşra Pekin çıktı kapıdan. Hemen koşarak ara sokağa daldı ben de peşinden gittim, çağırdım “Büşra abla! Büşra abla!” diye önce “Canım çok acelem var ya” dedi ardından dönüp beni görünce “Aaaa Özge gelmiş! Canım sen miydin?” dedi. Ben o an kalpten ölebilirdim, beni oraya yüzüstü gömebilirdiniz yani en büyük hayranı olduğum insan canım,dünyam,ablam beni görüp direk adımı hatırlamıştı. Sonra hemen sarıldım,fotoğraf çektirdim ve Neşeli Hayat afişime imza aldım. SİYAD’da Neşeli Hayat’la en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü almasına da ne kadar sevindiğimi söyledim, yarın geleceğim dedim. O da “O zaman yarın daha uzun görüşürüz şimdi acelem var kusura bakma tatlım” dedi. (Yarın görüşemedi) :) Sonra kapının oraya geri geldim ve Havuçlu Anne’nin ardından Hıyarlı Baba’mız Şahin Irmak oradaydı. Hemen Şahin abi ile fotoğraf çektirdim, afişe imzasını aldım. Ardından Oğuzhan Koç’u gördüm. Her zamanki gibi tüm kızlar etrafındaydı ve yaklaşmak baya bir zordu. Yanına geldiğimde fotoğraf çektirdim sonra Ousanus bir arkadaşım “Oğuzhan’ı benim için öper misin?” demişti vallahi hiç de hayır diyemezdim. Bunu söyledim direk Ogi de tamam dedi affetmedim öptüm yanağından kusura bakmayın. :) Ardından Ayça Erturan’ı gördüm. Aykız’ım yine çok tatlı “Ayça ablam yine ben geldim” dedim. “Aaa canım sen mi geldin hoş geldin” dedi. Ayça abla ile bol bol bir sürü fotoğraf çektirdik. Sonra İbrahim Büyükak’ı gördüm. İbrahim abiye Eser abiye fındık verdiğimi söyledim. “Yedin mi?” dedim “Yok ya bana vermedi” dedi. Ben de ona “Artık turneye Giresun’a gelin de bol bol yersiniz” dedim. Babam da “Hem o zaman çotanak fındık olur” dedi. İbrahim abim tabi nereden bilsin çotanağı sordu “O ne diye?” Biz de babamla saçma bir şekilde çotanağı açıklama çabasına girdik. Ben diyorum “Hani çotanak yağ falan var ya fındığın dışı yeşil hali” diye babam diyor “Giresunspor’un simgesi” İbrahim abi olaya bir Fransız tabi. Böyle saçma bir an da yaşandı. :) Sonra herkes dağıldı zaten biz de çıkarken eski BKM oyuncularından ve BKM’nin de koçlarından Caner Alkaya’yı gördüm. Caner hoca ile de fotoğraf çektirdikten sonra BKM Mutfak’ın oraya geri döndüm. Tam sapakta bir araba yolu kapattığı için Ayça ablanın arabası çıkamıyordu kalmıştı öyle. İbrahim abiyi de o eve bırakacakmış o da öyle yan koltuğunda bekliyorlar. Ben ve Ayça ablanın bir fanı Merve orada onları ablukaya aldık sağlı sollu konuşmaya tuttuk. En son Ayça ablaya imzalatmadığım sayfa kalmamıştı. :) Artık misafirhaneye döndüm.

Ertesi gün tekrar BKM’ye geldim. Gelir gelmez de asıl gelme sebebim en çok merak ettiğim isim Neşe Sayles oradaydı. Neşe abla tahmin ettiğim gibi aşırı tatlı bir insandı. Çok güler yüzlüydü. Onunla da bir sürü fotoğraf çektirdikten sonra Aykız ablam da geldi üçümüz fotoğraf çektirdik. Ardından Ersin Korkut geldi. Onunla da fotoğraf çektirdikten sonra Facebook’ta konuştuğum fan arkadaşlarla birlikte de fotoğraf çektirdik. Ardından Mutfak’tan motoru olanlar kenara çekmişti motorları ve orada direk Murat Eken’in,abimin motorunu gördüm. Canım ya kıyamam BüşRat’ım yani BM yazıyordu plakada. Ya yerim o plakayı,kurban olurum ya Büşra’nın “B”si Murat’ın “M”si plakanın güzelliği. Plakayla bile fotoğraf çektirdim. Ardından uçağa yetişmemiz gerekiyordu ve ne yazık ki tatil bu kadardı. Ve dönünce en yüksek SBS puanımı aldım ve derece yapmıştım. Hayalimdeki liseyi kazandım. Ancak bunun BKM’de olan son günüm olacağını bilseydim biraz daha kalırdım ama ne yazık ki döndüm ve o yaz BüşRat ayrıldı. Ardından ekip dağıldı,yeni ekip geldi,ÇGHB’nin reytingi düştü ve program bitti. Ve ben bir daha ekibi göremedim. Keşke biraz daha kalıp onları görseydim,daha çok vakit geçirseydim,daha çok anım olsaydı. Ama asla unutamam onları,bu güzel anılarımı. BKM Mutfak benim hayatımdaki en büyük hayranlığımdı hatta hala BKM Mutfak hayranıyım diyorum, hala BKM godiğiyiz biz,büyüsek de,20 yaşına gelsek de öyleyiz yine çünkü çocukluğumuzun en güzel parçası,hatırladıkça yüzümüzde tebessüm yaratan en güzel insanlar ve hala her repliğini ezberlediğimiz skeçleri görünce izlemeye devam ediyorum,hala bu güzel,bu ikinci ailem olan ekibi çok kocaman seviyorum. 9. yıllarında 3 Adam’da hepsini tekrar bir arada görünce ağlıyorum hatta. Her skeci,her anı hatta internette kırk köşeden bulduğum her fotoğraf karesini bile özlüyorum. O zamanlar Giresun’da DVD satılmadığı için teeee Trabzon’a gidip Çok Filim Hareketler Bunlar’ın DVD’sini almamı,sinemadan yalvararak aldığım film afişlerini,gelen filmlerin ilk gün ilk seansında izlemeye çalışmamı,hala odamın dört bir köşesini süsleyen posterleri,sabahtan akşama kadar bayi bayi aradığım röportaj olan dergileri, odamın en güzel köşesindeki çerçevelerdeki imzaları, şu an 15 tane olan BKM Mutfak dosyalarımı, yatağımın başucunda olan fotoğraflar ile her akşam BüşRat ile uyuyup,her sabah BüşRat ile uyanmamı, doğum günlerimde ekibin oyuncularının twitterda doğum günümü kutlamalarını ve daha bir çok güzel anıyı,bu ekiple yaşadığım büyük mutlulukları ve her bölüm attığım kocaman kahkahaları, magazinde çıktıklarında evde 3 oda öteden koşmamı, konuk oldukları sabah programını kantinde oturup herkese izletmemi ve daha buraya yazabileceğim bir çok güzel anıyı asla unutmayacağım. İyi ki o gün Çok Güzel Hareketler Bunlar’ı izledim. İyi ki çok sevdim bu ekibi,hayranı oldum,godik oldum,güldüm,eğlendim,abim,ablam yerine koydum… Canım ikinci ailem,her şeylerim iyi ki varlar ve beni bu güzel anıların sahibi yaptılar. Özellikle de canım Büş’üm,bal gözüm,meleğim,ablam,her şeyim sana olan kocaman sevgim hiçbir zaman bitmeyecek ve ben bu günden 4 yıl sonra sana ulaşmayı yine başarıp,hayallerimin de ötesini yaşadım. Ve 4 yıl sonra hayal ettiğim gibi hep Beşiktaş’ta olmayı da başardım. Bu da başka bir tuhaf anım da geniş yer tutacak ama şunu bilin ki Büşra Pekin şu hayatta hayranı olunacak en güzel kalpli,en mükemmel kadın ve bir ünlünün bir hayranına verebileceği en güzel sevgiyi,değeri veriyor canım ablam ve 7 yıldır iyi ki onun kuzusuyum.

Tekrar bu ekibi bir işte hep birlikte görmek dileğiyle...

*Her zaman kalbimizdesiniz güzel insanlar.

ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR BİR DAHA BİR DAHA,BAŞLIYOR ŞİMDİ MUTFAKTA ŞOBOLOBBA LOBBA BABBBA BABBAAAA….

BKM MUTFAK ♥

Bir Manyağın Tuhaf AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin