Tanıtım

1.4K 135 6
                                    

İstanbula geleli 2-3 hafta olmuşdu.Adil Aliyle beraber yaşıyordu ve eve gelir.İlk önce zili çalar ve kimse açmaz.Sonra 2-3 defa daha çalar yine açan olmaz.En sonunda anahtarını çıkartır ve öyle girer.Eve girdiğinde gördükleri karşısında şok olur.Sanarsın ki,evde 3-Dünya muharibesi çıkmışdı.Evin altı üstüne gelmişdi resmen.Adil hemen koşarak yukarı çıkar.Orada salonun halinden farksız diğildi...Hemen Aliyi aramaya başlar.Alinin odası en sondaki odaydı ve ora gidene kadar tüm odaların kapısı açık ve odalar berbat gündeydi.

Alinin odasına gelir ve odada bir şeyler arıyordu telaşlı bir şekilde.Odayıda darmadağın ediyordu.Ali Adilin geldiğinin farkında bile değildi.Adil Aliyi sağ bir şekilde görünce derinden bir oh çeker.Derin nefes alır ve Aliye seslenir.

"Ali napıyorsun?"

Ama Ali duymamışdı...Israrla bir şeyler aramaya devam ediyordu.Gözleri desen ağlamakdan kızarmışdı.Açık bir şekilde fark ediliyordu.Adil kendini toplar ve eşyaların üzerinden geçerek Aliyi kolundan tutar.

"Ali napıyorsun?kendine gel artık evi darmadağın etdin"

Ali durur ve Adile bakar.Başını öne eğer ve konuşmaya başlar.

"Kaybetdim hocam...Bu hayatda beni ayakda tutan şeyi kaybetdim"

"Neyi kaybetdin Ali?banada söyle yardım edeyim"

"Hocam boynumda kolye vardı...Üzerindede küçük çicek vardı.Düşmüş o yok şimdi"

"Hep koynunda taşıdığınımı diyorsun?"

"Evet!"

Ali daha fazla dayanamaz ve yere çöker.Adilde yanına eğilir ve teselli etmeye çalışır.

"Hocam benim için çok önemli...Hatta canımdan bile değerli.O olmadan bulamam onu"

Flashback:Ali 16 yaşındayken

Ali Nazlıyla beraber mahellede oynuyordu.Nazlıyla çocuklukdan beri tanışıyolar ve bir-birileriyle çok iy anlaşıyordular.Mahelledede zaten herkes onların çok iy anlaşdığın biliyordu.Ama artık ayrılık zamanı gelmişdi ve Nazlının ailesi İstanbula taşınıyordu.

"Gerçekten gidiyormusun?"

"Evet maalesef annem söyledi...Başka bir şehire gidiyoruz"

"Peki ben sensiz napıcam?senden başka kimseyle anlaşamıyorum ki,ben"

İkiside çok üzgündüler...Nazlının artık gitmesi lazımdı.Hemen gömleğinin altından en çok sevdi şeyi yani kolyesin çekib koparır.

"Nazlı napıyorsun?o senin en sevdiğin kolye"

Ucundaku çiceği çıkarır ve Aliye verir.Alide kolyeye bakar ve sonra Nazlıya bakar.

"Bir gün beni bulursan bunu bana vericeğine dair söz ver"

"A-ama nasıl?"

"Büyüdüğünde beni ara olurmu?Bir-birimizden ayrı kalmıyalım.Hadi söz ver şimdi bana"

"Söz veriyorum...Büyüdüğümden hem bunu sana vericem hemde seni bulucam"

Sonra Nazlının annesi çağırır ve gider.Alide sadece arkasından bakmakla yetinir...

Şimdiki Zaman

Ali ağlayarak her şeyi Adile anlatır.Adilde çok bilmesede Nazlının onun için çok değerli olduğunu biliyordu.Sadece Ali çok anlatmıyordu.

"Söz vermişdim hocam...Şimdi nasıl bulucam ben onu?"

Tanıtım gibi bir şey...Daha çok hikayenin nasıl ilerliceği.Umarım beğenirsiniz.En kısa zamanda bölüm atmak üzere görüşürüz.

「 Seni Arıyorum 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin