Ali'nin İstanbula gelmesinden 3 ay geçmişdi.Bu zaman zarfında Nazlıyla epey vakit geçirmişdi ama bi türlü gerçek hisslerini söylüyemiyordu.Normalde kızlara karşı çok açıkdı ama Nazlı farklıydı.Sanki onun yanına geldiğinde bir kuvvet onun ağzını kapatıyor söyleme diyordu.Ne yapıcağını düşünüyordu ama aklına hiç bir fikir gelmiyordu.Doruk ve Demire söylemişdi Nazlıya karşı olan hisslerini ama onların'da bir faydası yokdu.Ali oturmuşdu ve 3 ay gibi bir sürede Nazlıyla neler yaşadığını düşünür.Onunla beraberken ne kadar çok mutluydu.Hepsi gözünün önünde canlanıyordu.Hatta bazen ekible beraber bir plan yapmışlardı ve araları çok iyidi.Ama neden gerçek hisslerini ona açıklıyamıyordu? Yada açıklamakdanmı korkuyordu?! Ama ortada tek bir gerçek vardı ki,Nazlıya deliler gibi aşıkdı.Her gördüğünda kendinde geçiyordu.Hem belki Nazlı'da onu seviyordu? Ve Ali'den bir hamle bekliyordur?
Yine hastanede normal,sıkıcı günlerden biriydi.Herkes bir köşedeydi.Ali'de tek başına hastanenin çatısına çıkmış düşünüyordu.Bir şekilde gerçek hisslerini Nazlıya söylemeliydi.Bu hayatta onu ayakda tutan onun varlığıydı.Daha çocuklukdan Nazlı'nın ona yaptığı desteği ondan başkası bilmiyordu.Düşünürken aklına kötü şeylerde gelmiyordu değil.Belki Nazlı onu sadece arkadaşı olarak görüyordu? Yada Ali sadece korkuyordu.Ali kendi kendine oflar ve elleriyle yüzünü kapatır.Sakince düşünmeye başlar.O sırada omuzunda bir el hisseder.Başını hafifce sağa yatırır ve gelen kişinin kim olduğuna bakar.Demirdi bu.Sonra tekrardan eski pozisyonunu alır.Demir'de Ali'nin yanına geçer ve onun gibi oturur.Ali'nin sessizliğe ihtiyacı olduğunu biliyordu ama konuşmadan'da asla rahatlamıcakdı.
"Tahmin ediyorum sorunun ne olduğunu abi! Ama emin olmak isdiyorum aynı konumu?"
Ali derin bir nefes alır.Çok düşünceli ve duygusaldı bu konuda.Demirin'de ona yardım için geldiğini düşünüyordu.
"Evet aynı konu"
Demir,Aliye bakıyordu ve elleriyle kirli sakalları kaşır.Sonra önüne döner ve manzarayı izler.Bu konuda oma fikir vere biliceğini düşünüyordu çünki Açelya'da aynı duyguları yaşamışdı.Ne kadar zor ve çıkılmaz olduğunu biliyordu.Gözlerini manzaradan ayırmadan konuşmaya başlar.
"Biliyormusun abi bende senin gibiydim."
Ali kaşlarını çatar.Çünki anlamamışdı ne demek istediğini.Demire taraf döner.Demir'de aynı şekilde Aliye taraf döner.Ali'nin surat ifadesinden ne dediğini anlamadığı belli oluyordu.
Hemen aydınlatmak için konuya girer."Yani bende bu duyguları Açelyada yaşamışdım.Söylüyemiyordum ona gerçek hisslerimi.Aklım'da sürekli ya beni arkadaş olarak görüyorsa.Ya da redd ederse gibi sorular dönüyordu ve kurtulmak'da imkansızdı."
"Peki nasıl açıkladın kendini?"
"Öncelikle beni sevdiğinden emin olmaya çalışdım.Sonra bir gün tüm gücümü topladım ve gittim ona gerçekleri söyledim.Tabii çok heyecanlaydım.Her zaman 1% bile olsa kötü ihtimal vardır."
"Senden hoşlandığına nasıl emin oldun peki?"
Demir gülümser ve Ali'nin karşısında oturur.
"Öncelikle 3 tane temel özelliklerimiz var.İlk olarak yapmacık kikirdeme.Senin espirin güzel olmasa bile gülmeler falan.İkincisi bir kıprdama hali.Sen konuşurken yerinde duramama.Elini,kolunu neriye koyucağını bilememe.Çakdın?"
"Çakdım galiba."
"Sonuncusu ve en barizi saçlarıyla oynama.Eğer sen konuşurken saçlarıyla oynuyorsa bitmişdir bu iş."
"Sen böylemi anladın?"
"Evet hem benim tabirimde flört üçlüğüdür."
"Kulağa mantıklı geliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「 Seni Arıyorum 」
Dla nastolatkówÇocuklukdan beri bir-birini tanıyan ama sonra ayrılan ve bir-birilerini arıyan iki gencin hikayesi.