Bölüm -2- Enes

473 157 20
                                    

Multimedyada Özgür var 😊 Jamie Dornan'ın özellikle de bu fotoğrafı bana direk onu hatırlatıyor.İyi okumalar !

Tiyatro salonundan çıkıp sınıfa ilerlerken,Ekin ''Ada ben aşık oldum !''deyip duruyordu."Bu kadar da yakışıklı olunmaz yahu.Hele o erkeksi sesi yok mu..Allahım neler yaratıyorsun.."O böyle hülyalı hülyalı sayıklarken koridorun ucundan bize doğru gelen Alkın'ı görünce sırıttım.

-Seninki geliyor.

-Ne ? Benimki kim be ?

Gözlerimi devirdim.Ama yine de yüzümdeki gülümseme silinmemişti.

-Alkın'dan bahsediyorum Ekin.Demin gördü seni.Hatta gelmek üze-

-Selam fıstıklar.Naber Ada ?

-İyiyim,sen ?

-İyiyim ben de.Ekin,bugün çok güzel olmuşsun.Makyaj falan mı yaptın ?

Bu sırada kontrol etmek amacıyla(!) Ekin'in suratına dokunmaya başladı.

-Off,çek şu elini Alkın ! Makyaj yapmasam güzel değil miyim yani onu mu kastediyorsun !

-O nasıl söz öyle,sen hep çok güzelsin bebek.

-Yavşama bana.

Gülmemek için yanaklarımı ısırırken Ekin Alkın'ı itip hızlı adımlarla sınıfa yöneldi.Peşinden gelirken bir yandan da ''Ne olurdu şu çocuğa bir şans versen,çok tatlı bir çift olurdunuz.'' diye onu sinir ediyordum.Cevap vermek yerine ağzının içinde birşeyler homurdanıp içeri girdi.Neyse ki öğle teneffüsündeydik,40 dk sürüyordu ve zile daha vardı.Gözlerimi bir ara kapıya çevirdiğimde Alkın'ın geldiğini gördüm.Her ne kadar neşeli ve umursamaz gözükse de Ekin'in hareketlerine üzüldüğünü biliyordum.Nitekim deminki konuşmalarından sonra suratı asılmıştı.

...

''Yarın öyle teneffüsünde,size dağıttığım kağıtlardaki replikleri oynayacaksınız.İyi çalışın,Özgür Hocanız çok titiz bu konuda.Oyuncuları o seçecek ona göre hazırlıklı gelin.iyi şanslar hepinize.'' Turgut Hoca,duyuruyu yapıp kapıya yöneldiği sırada aceleyle elimi kaldırdım.''Hocam ! Yarın olması biraz erken değil mi ? Bir gün daha süre verseniz olmaz mı ?''Bunun üzerine dediklerime katılan birkaç kişi hocaya sitem etmeye başladı ve her kafadan bir ses çıkınca,rahatsız edici bir uğultu yayıldı sınıfa.Turgut Hoca beni ilgilendirmez der gibi ellerini kaldırdı.''Zaman kısıtlı olduğundan böyle yapmak zorundayız.Katılanları da bu konuda baştan uyardık.Şikayetçi olan varsa gelmesin.Kimseyi zorla tutmuyoruz.Neyse,iyi dersler."dedi ve homurdanmalar devam ederken hızlıca sınıfı terketti.

-Ekin bugün akşama kadar dershanem var ne yapacağım ben ? Evet,seçilmek istemiyorum ama Seher Hoca'ya da söz verdim.Replikleri unutursam çok ayıp olacak.En azından çabaladım havası yaratmış olacaktım ama bu gidişle onu da yapamayacağım.

-Ya Ada dünyanın sonu gelmiş gibi konuşmasana ? Bir gün de gitmeyiver şu dershaneye.Hayır sanki derdin dersleri kaçırmak.Açma bana öyle gözlerini ! Enes olmasaydı o sınıfta görürdüm ben seni.Merak etme bir güncük gitmedin diye yemezler çocuğu.

-Ne alakası var ya ? Ben gayette derslerim için endişeleniyorum.Enes olsun olmasın gidiyorum bugün o dershaneye ! İki ders fizik var hayatta kaçıramam.

-Aman iyi ne halt için gidiyorsan git.Yarın bana gelip ağlama ama çalışamadım diye.Hadi çıkıyorum ben servisi kaçıracağım senin yüzünden.

-Tamam hadi defol.

Yanağıma sulu bir öpücük kondurduktan sonra sınıftan çıktı.Çantamı hazırlayıp koluma atarken,Ekin'in dedikleri kafamda dönüp durmaya başlamıştı.Gerçekten onun için mi dershaneye devamsızlık yapmadan gidiyordum ? Hayır,benimki basit bir hoşlantıydı,hiçbir zaman özellikle Enes'i görmek için gitmemiştim.Annemin benden beklentileri hep ilk sıradaydı öyle de kalması gerekirdi.Eğer iyi bir üniversite kazanıp kendi ayaklarım üzerinde durabilirsem babama muhtaç olmazdık artık.Bunu düşünmek her zaman işe yarıyordu motive olmam için.Kararlı adımlarla okuldan çıktım.Dershaneye gidecektim,hem tiyatroya katılmam konusunda daha izin bile almamıştım.Akşam oturup replikleri ezberlerdim.Onun dışında ekstra bir çaba harcamaya niyetim yoktu.Gerisini doğaçlamaya bırakacaktım,umarım becerebilirdim.

Dengesiz PiyesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin