Arkamı dönüp gelen kişiyi gördüğümde alnıma vurasım geldi.Ah,Ekin'i tamamen unutmuştum.-Ada ?! Noldu iyi misin ?
Koşar adımlarla yanıma gelirken yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle sildim.Oldukça şaşkın görünüyordu.Ben sahnedeyken o hala uyuyor olduğu için olaylardan haberi yoktu belli ki.Büyük ihtimal yanındakiler,salondan çıktığımda onu uyandırmıştı.
-Bir şey yok Ekin,yalnız kalmak istiyorum.
Lafım üzerine başını iki yana salladı.Beni dinlemeyeceğini belli edercesine koluma girdi.
-Seni bu halde bırakacağımı mı düşünüyorsun gerçekten ? Hadi gel,lavaboya gidelim de elini yüzünü yıka.Titriyorsun resmen.
İşte bu garipti.Benim tanıdığım Ekin'in şuan tüm azmiyle beni sorguya çekmesi gerekirdi.Şaşkın ve dolu gözlerle ona baktım.
-Ne olduğunu sormayacak mısın ?
-Sen şu tipsiz halinden kurtul sonra başına bela olacağım merak etme.Makyaj yapmaman da kırk yılda bir işe yaradı.Pandalara benziyor olurdun yoksa şuan.Hadi yüzünü yıka da sorguma başlayayım artık.
İster istemez gülümsedim.Ekin tek gerçek dostumdu.En kötü anlarımda bile yüzüme bir tebessüm yerleştirebiliyordu.
...
Teneffüs zilinin çalmasıyla,zar zor dik tutabildiğim kafamı kollarımın arasına alıp sıraya uzandım.Çok yorgun hissediyordum,bütün enerjim vakumlanmıştı sanki.Tabi bunda Ekin'in katkısı büyüktü.Kendime geldiğim an eski haline dönmüştü.-Noldu,neden öyle dedin,o ne cevap verdi- tarzı sorularla başımın etini yemişti.Birazcık güç topladığımı hissedince ayağa kalktım.Şu an tek istediğim bir an önce eve varıp yorganımla aşk yaşamaktı.
Evin önüne geldiğimde babamın arabasını görünce çok şaşırdım.Daha saat üçe geliyordu,normal iş çıkışı saati altıdaydı.Pek hayra alamet gözükmüyordu bu durum.Ben bunları düşünürken evin kapısı aniden açıldı ve babam elinde bir valizle dışarı çıktı.Arkasından fırlatılan bir vazo omzunu sıyırarak onu es geçti,hemen yanımdaki duvara çarptı ve paramparça oldu.Ben daha ne olduğunu anlayamadan annemin tiz sesi kulaklarımı doldurdu.
-Allah belanı versin senin ,defol git burdan ! Sakın bir daha bu eve adımımı atayım deme !
Tam o sırada,babamla göz göze geldik.
-Leyla,lütfen sakinleş Ada burda.
-Noldu,yediğin haltları bilecek diye mi bu endişen ! Arabada o orospuyu öperken aklına geldi mi kızın aşağılık herif !
Annemin sinirli ve çaresiz sesi kulaklarımı doldururken başımdan aşağı buz gibi bir su dökülmüşçesine irkildim.Üşüyordum,titriyordum.Yine de bedenimin hislerimi yansıtmasına izin vermedim.Bomboş bakan gözlerle babama döndüm.Oysa içim,demin kırılıp bin parçaya ayrılan vazodan bile daha paramparçaydı.
"Sonunda yakalanmışsın."
Söylediğim iki kelime babamda öyle ağır bir afallama yarattı ki hayatımda ilk defa gözlerinde pişmanlığı gördüm.Ama artık çok geçti,her şey için.Gülmeye başladım,ataklarımdan birini geçirmek üzereydim ve bir günde iki sinir krizi korkunç bir şeydi.Gözlerimden yaşlar boşalmaya başlamıştı hem kahkaha atıyor hem de ağlıyordum.
"En azından iş üstündeyken görmemiş seni.Sevinmelisin,artık rahatça altına alabilirsin istediğini.Nasılsa artık bir eşin veya kızın yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Piyes
ChickLit-Tamam,sevmiyorsun.Ama yine de bir kez olsun "seni seviyorum" dedigini duymak istiyorum. -Söyleyemeyeceğimi biliyorsun. -Evet,biliyorum. Yanıma yaklaştı.Ellerini gözlerime perde yapıp bedenimi kendine çekti ve usulca kulağıma eğildi.Nefesini hissett...