Eksik..

317 22 2
                                    

Medyada Mabel Matiz- Gel.. Yeni bölümümüzü umarız beğenirsiniz.
#ucyazarbirkitap
Okul kapısında iremle buluşacağız diye sozlestik. Kapıya geldiğimde cenk ve selimde iremin yanındaydı. Sevinçle karışık bir hüzün yaşadım ve sessizce yanlarına ilerledi. İrem bana sarıldı ve; " Çok tatlı olmuşsun canım benim, bu güzelliği neye borçluyuz?" dedi ve gülümsedi. Hafifçe tebessüm edip teşekkür etmekle yetindim.

Selim orada olduğu için dikkat çekmek istemedim. Başımı kaldırdığım anda Selim ile göz göze geldim. İrem cenk'e ; "tenefuste görüşürüz" dedi ve güldü. Cenk gözlerini kapatarak onay verdi. İrem beni okula doğru çekiştirirken; " Kızım insan bi mesaj atar Selim yanımızda diye, çok salak durmadım değil mi?" diye sordum. İrem; " Ne Selim'i ya unut sunu artık " dedi.
Bu tavrına şaşkınlıktan hiç bir şey diyemedim. Devam etti ve hic bir şey olmamış gibi "Sana dün olanları anlatacağım inanamayacaksın" dedi sevinçle.

Aklım ne kadar selimde kalmış olsa da şuanlık konuyu kapatmaya karar verdim. İrem'e dönüp zoraki bir gülümsemeyle " iyi bakalım dinliyorum" dedim. O sıra irem anlatmaya başlamıştı." Cenk beni arayarak buluşmak istediğini söyledi. Bende ne söyleyeceğini merak ederek kabul ettim.

Hazırlandım cenki bekledim. Cenk geldiğinde her zamankinden farklı olmuştu. Daha bi yakışıklıydı. Gözlerinin içi gülüyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi olmuştu. Duygularımı bu kadar kuvvetli hissetmemiştim hiç. Yanıma yaklaşarak "Benimle gelir misin?" dedi. Bende o anki heyecanla "Tabiki" diyerek arabaya bindim. Arabanın içine girdiğimde ilgimi çeken ilk şey cenkin kokusu oldu.

Cenk de arabaya bindi ve radyoyu açtığında Mabel Matiz _gel şarkısı çalıyordu. Bana doğru gülerek "Bu şarkı sana gelsin" dedi. Bende tebessüm ettim. Yaklaşık olarak 20 dakika sonra götürmek istediği yere gelmiştik. Burasi Şirin kasabasının çıkışında olan sahildı. Bir masa hazırlamıştı. Ben çok şaşırmıştım. Romantik erkek kalmışmiydi bu zamanda. Ve ne ara bu kadar sevmişti beni."Çok güzel değil mi Asya? Ben bu kadar güzel bir duygu hiç yaşamadım." Dedi.

Bende"Senin adına çok sevindim.Gerçekten çok hoş bir süpriz yapmış" dedim.
Biz neden Selimle böyle şeyler yaşayamıyoruz diye geçirdim içimden.
O sıra İrem tekrar konuşmaya başladı.
"Sahilde birseyler atıştırdık ardından sahile yürüdük.
Bi anda çenesini omzuma koyarak kulağıma "Gülme sebebim,mutluluğum olur musun" dedi.

Bende ona dönerek evet dedim ve sarıldık.Ardından "gidelim mi?" Dedi.
Kafamı sallayarak arabaya yürüdük.
Önce ben sonra Cenk bindikten sonra gitmeye başladık.
Yaklaşık yarım saat sonra bir kafenin önüne geldik.Gel bir şeyler içelim dedi ve beni peşinden sürükledi. Sonrasını biliyorsun." diyerek gözlerini benim gözlerime sabitledi. Onun için gerçekten çok sevindim gözlerinin içi parlıyordu. Ona sarıldım. Biraz öyle durduktan sonra zil çaldı derse girme vakti gelmişti. Dersimiz coğrafyaydı.

İreme "Görüşürüz tatlım olaylardan beni haberdar et." diyerek ayrıldım yanından. Sınıfıma geçip sırama oturdum. Burak kavgadan sonra kızlardan biriyle yer değiştirmişti ama o kızda bugün gelmemişti.
Defteri ve kalemimi çıkararak hocacıyı beklemeye başladım.
Zaten hemen gelmisti.
Bugün nüfus konusunu işledik coğrafyayı sevdiğimden derse katıldım aradada arkadaşlarla konuşarak eğlenceli dakikalar geçiriyorduk.

Ilk dersi böylelikle bitirmiştik. Ikinci ders müzikti.
Aslında müzik dersine ziyade öğretmenle konuşmayı seviyordum. Ayşegül hoca arkadaş gibiydi ne derdimiz sıkıntımız varsa dinlerdi
Selim den bahsettim ona ve iremin dediklerinden. Yine yapmıştı ablalığını.
"Selimi sev ama takıntı boyutunda değil.
Sevgi dünyanın en güzel şeydir demişti.Sen Selimin ilki değilsin. Bunu kabul etmişsin zaten. Tabi ki canın acıyacak yanında bir başkasını görünce. Ama kendin söylüyorsun seni tanımıyor. Ireme de hak ver senin üzülmeni istemiyor" dedi tebessüm ederek. Bende teşekkür edip yerime oturdum. Söyledikleri beynimde yer etmiş oldukça da mantıklı gelmişti. Ben Selimin ilki değildim dahası o beni tanımıyordu. Bunları düşünürken zil çalmıştı.

Bugün toplantı olduğundan dersler boş gecmisti. Öğlen arasında Iremi alıp yemekhaneye indim. Genellikle dışarıda yiyorduk. Bu sefer böyle olsun istedik. Yemekte mantı vardı. Annemin en güzel yaptığı babamın en sevdiği yemek. Aklıma babam geldi ve çok özlemistim onu. Gözlerim doldu hemen. Irem beni apartopar çıkarttı yemekhaneden. Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Babam tek kurşuna kurban gitmiş,katili bulunamamış  rahat rahat yaşıyordu . Babamın mezarına gitmeye karar vermiştim. Zaten gerçekten ders dinleyecek durumdada değildim. Görünen o ki Irem beni yalnız bırakmayacak peşimden gelecekti. Müdür yardımcısından izin alarak okuldan çıktık . O sırada Irem taksi çağırmıştı.

Taksi geldikten sonra adresi söyledik. Sonra bir çiçekçide durup çiçek aldı.Daha kapıdan girerken göz yaşlarıma engel olamadım. Mezarına geldiğim de ağlamaya başladım:
Babacığım seni çok özledim aklımdan bir an bile çıkmıyorsun bana hersey seni hatırlatıyor.Ne olur yaşasaydın burda olsaydın bana hep destek olsaydın seni her özledigimde bana sarılsaydın.Baba boşluğu eksikliği beni çok olgunlaştırdı yerini hiç dolduramayacağım sanırım. Böyle bi yokluk neyle dolardı ki?
Toprağa yasladım başımı, kokladım kokladım ama sen gibi değildi baba. avuçladım toprağı ellerimin arasından gitti toprak parçaları neye tutunayim bana söyle. Ne tutar yerini? Ne kokar sen gibi? kim korur kollar beni? Sevgisiyle kim şımartır kızını? seni çok özledim babacığım dedim ve göz yaslarim hıçkırıklarıma karışmisti.

Zayıf NoktamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin