Hepimizin hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Bazen aldığımız kararlar hayatımıza çok büyük ses getirir.
Sabah dışarıya çıktım. Burada yaşadığım süre boyunca kendi paramı kendim kazanmak istiyorum. Ailemin yolladığı parayı biriktireceğim. Ben otoriter bir kızım. Tamam belki fazla otoriterim. Ama böyle olmayı seviyorum. Hem ne o öyle görmemişler gibi parayı bir o yana, bir bu yana savurmak canım !
********
Neredeyse her yeri gezmiştim. Ve hala kendime göre bir iş bulamamıştım. İşin parasında değilim. Ama benimde kendime göre şartlarım var. İş yeri hijyenik olmalı, iş yerinin sahipleri mafya tipli insanlar olmamalı gibi gibi.
Mafya tipli insanlaran kastım, şu bıyıkları olan ve yiyecekmiş gibi bakan tipler.Yani onları gördükçe resmen tiksiniyorum.Onlar nasıl bir tiptir ya kabadayı gibi. O yüzden kendime göre ve güzel yapabileceğim bir iş arıyorum. Eninde sonunda bulacağım o işi ama ne zaman işte bunu bilmiyorum. Ve iş bulamadığımı düşündükçe kendi kendime sinir oluyorum. Acaba sorun bende mi ? Yoksa gerçekten işsizlik mi var? İşte bunları düşüne düşüne kendimi yiyorum. Önce bir düşünmeliyim nasıl bir işte çalışabilirim diye yeteneklerime göre bir iş seçmeyi düşünüyorum ve istiyorum. Ama ben eğer bu şekilde gidersem ömrüm boyunca iş bulamıyacağım herhalde. O yüzden tek şartım kendime uygun yapabileceğim bir iş olması ve böyle kaba saba acayip tipli adamların olmadığı yerde çalışmak istiyorum. İş bulmam biraz zor olacak ama eninde sonunda kendime çalışacak bir iş bulacağım elbette. Böyle bir şehirde işsizliğin olması çok doğal yani. Ve bende böyle bir şehirde asla işsiz olarak ayakta duramayacağımı yaşayamayacağımı biliyorum.O yüzden bir an önce bir iş bulmalıyım.
Yürüdüm, yürüdüm ve yine yürüdüm. Sonunda bir pizzacının önünde durdum. 'Bayan eleman aranıyor' yazıyordu. Nedense ilk bakışta ısınmıştım bu dükkana.
Kapıyı ittirdim ve içeri girdim.
'' Merhaba. '' dedim düz bir sesle. '' Merhaba. '' dedi ve bana sevecen bir gülümseme gönderdi karşımdaki kadın. '' Eleman arıyormuşsunuz. Hala geçerli mi ? '' diye sordum çekinerek. '' Evet. '' dedi. '' O zaman ben bu işte çalışmak istiyorum. '' dediğimde bana baktı ve '' Sonunda düzgün bir kişiyi işimde çalıştıracağım. Bu benim için gerçekten bir ilk. '' dedi adını bilmediğim kadın.
'' Ben Özge. '' dedim ve elimi uzattım. '' Bende Melek. '' dedi ve o da elini uzattı.
'' Öğrencisin herhalde. Sana göre bir bütçe düzenleriz, iş saatlerini belirleriz. Ama öncelikle kendini detaylı bir şekilde anlat. '' dediğinde ona baktım. Kendimi detaylıca anlatmak ha ? En beceriksiz olduğum bir konunun üstüne ayak basmıştı kadın. Ona yeniden baktım.
'' Iı... Şey yani nasıl anlatabilirim ki ? '' dedim utanarak. Güldü. '' Utanmana gerek yok. Rahat bir şekilde kendini tanıtacaksın sadece. '' dedi.
'' Üniversite öğrencisiyim. Ailem burada olan olanakları daha verimli buldukları için beni buraya gönderdiler. Ve burada hiç kimseyi tanımıyorum. Onları yük olmamak için kendime uygun bir iş arıyordum ve burayı gördüğüm gibi ısındım. Bu yüzdende buraya geldim. '' dediğimde '' Nefes almayı unuttun genç kız. '' dedi. İkimizde birden kahkahayı patlatmıştık.
Melek 30'lu yaşlarına yeni girmiş, düzgün fizikli bir kadındı. Evli değildi. Böyle bir kadının evli olmaması, benim ileride evde kalacağımı garantileyen ve hatta bu konuyla ilgili bir evrak bile çıkaracak türden bir şeydi. Saçmaydı, oldukça saçma. Hatta saçmalığın everestiydi. Tamam saçma işte hala neyini uzatıyorsam ?
1-2 saat içerisinde Melek ile çok iyi anlaşmıştık. Bütün her şeyi anlatmıştı. Bende öğrendiklerimden sonra eve gitmiştim.
Eve gittiğim gibi uyumuştım. Ama ertesi günün, hayatımı dönüm noktası olacağından habersizdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Hikayesi
Подростковая литератураHayat hiçbir zaman size altın tepside sunulmaz. Onu değiştiren, güzelleştirenler bizleriz. Tek sorunumuz onu güzelleştirirken çektiğimiz acılardır. Hepimiz iyi şeyler yaşamak için çabalarız. Tabii ne kadar çabalarsak çabalıyalım bazen hiç iyi şeyle...