YN: Uzun süredir yazamadığım için sizden gerçekten de özür dilerim. Teog Sınavına hazırlanıyordum. Lütfen beni affedin. Gerçekten de özür dilerim. Artık son yazılılar dışında sınavım da yok ve çevirmenliğe daha çok vakit ayırabileceğim. O yüzden daha sık bölüm paylaşacağım.
Hikayenin tadını çıkarın.
__________________Akira'nın gözleri tüm o kalabalığın içinden tek bir kişiye kenetlenmişti: Shigure.
Shigure'ye kısa bir bakış atan Akira'nın gözlerinde, ona karşı duyduğu tüm duyguları sadece bakışlarına yüklemişçesine bir eda vardı. Halbuki uzamış olan kâhkülleri gözlerinin görünmesine engel oluyor ve ağzından tek bir laf bile çıkmazsa onun duygularını anlatamıyordu. Shigure'ye bakmayı bitiren Akira arkasını döndü ve Yukina'nın ellerini tuttu. O bunları yaparken kalabalıktan birkaç kişi onlara:- B-Bu çocuk da kim?
- Hey, sen! Çıksana önümüzden!
diye laf atmaya başlasa da Akira hiçbirine kulak asmadan:- Yukina-chan, haydi gidelim.
dedi ve kalabalığın arasında açılan yolda ilerlemeye başladı. Yukina ise şaşkındı. Şaşkınlığı onu hiçbir şey yapmamasına, sadece Akira'nın söylediklerini bir oyuncak bebekmiş gibi dinlemesini sağlıyordu. Akira hızlı adımlarla kalabalıktan uzaklaştı ve adımlarını olanları birkaç metre öteden şaşkınlıktan ağzı açılmış bir şekilde izleyen Shigure'ye yöneltti. Shigure'nin önüne geldiğinde boşta olan eliyle Yukina'nın gözlüğünü, onun elinden hızlıca çekip aldı ve suratına hiç olmadığı kadar ciddi ve soğuk bir ifade takındı. İfadesini hiç bozmadan kafasını ondan biraz uzun olan Shigure'nin kafasına olabildiğince yaklaştırdı. Akira'nın beklenmedik hareketinden ötürü Shigure olanlara bir tepki bile veremezken aniden yüzünü yaklaştırması vücudunu hafifçe geriye çekmesine sebep oldu. Akira soğuk bakışlarını tümünü Shigure'nin gözlerine odakladı ve ağzından şu kelimeler döküldü:- Sen, tam bir ALÇAKSIN.
Kısık bir sesle bu sözleri söyleyen Akira, sesinin düşük tonuna rağmen Shigure'ye sözleriyle baskı yapmıştı. Soğuk gözlerinin içindeki Shigure'ye karşı tutuşan nefret kıvılcımlarının da bunda çok büyük bir payı vardı. Sözlerini bitiren Akira arkasına bile bakmadan yoluna devam etti. Geride kalan Shigure ise olduğu yerde bir süre hiçbir tepki gösteremeden durdu.- ...
Kendine geldiğinde ağzından şunlar döküldü.- O çocuğun sorunu ne?..
Ağzından bu sözler dökülürken Shigure'nin yüzünde: birkaç ter damlası, dişlerini tüm gücüyle sıktığı ağzı ve intikamını almaya çalışıyorken birisinin buna engel olmasından gelen karışık bir duygu patlaması vardı.
Shigure'yi arkalarında bırakan Akira ve Yukina evlerine doğru ilerliyorlardı. Yukina'nın ellerini sıkıca kavrayan Akira ağzını açmadan sadece hızlı adımlarla yürüyordu. Onun arkasından gelen Yukina'ysa Akira'nın hızına yetişebilmek için elinden geldiğince hızlı bir şekilde ayaklarını hareket ettirmeye uğraşıyordu. Ama artık oyuncak bir bebek gibi duygusuz ve ifadesiz, kendi isteklerini dile getiremediği o an bitmiş ve az az da olsa kendine gelmeye başlamıştı. Eski gücünden yoksun olsa da bulabildiği tüm gücüyle Akira'ya seslendi Yukina.- Akira. Elim... Acıyor.
Yukina'nın sözlerini duyan Akira hemen arkasını döndü ve:- Ah, özür dilerim Yukina-chan.
diyerek Yukina'nınkini sıkıca kavramış elini nazikçe bıraktı. Yukina serbest kalan elini kendine doğru çekti ve boynu ile göğsü arasında hafif yumruk yaparak tuttu. Kendine olan güvenini hala geri alamayan Yukina'nın gözleri Akira'nınkilerle göz teması kurmaktan kaçınıyordu. Gözlüklerinin olmayışı sadece güvenini değil kendi benliğinin de ortadan kaybolmasına neden olmuştu. Bu his Yukina'nın yanaklarına kanın daha hızlı pompalanmasına ve kızarık yanaklı küçük bir kızın orada korumasızca dikiliyor olmasına neden oldu.- Ama, sen beni kurtardın. Ben, kendimi bırakmıştım. O anda hazırlıksız yakalandım.
Yukina çok da yüksek olmayan bir sesle konuşmaya başladı.- Akira... Şey... Artık gözlüklerimi geri alabilir miyim?..
diyerek devam etti ve pembeleşmiş yanaklarının üstünde yer alan gözlerinden tekini kırparak sağ elini gözlüğünü almak için havaya kaldırdı. Ama havadaki eline karşılık olarak gelen şey gözlüğü değil Yukina'yı sarmalayan Akira'nın kollarıydı. Hazırlıksız yakalanan Yukina'nın gözleri kocaman açılmış ve durumu sindirmeye çalışıyordu. Akira'ysa Yukina'yı kendine olabildiğince yaklaştırmış ve iki kolunun içine hapsetmişti.
Şaşkınlığının içinden kurtulamayan Yukina o anda refleks misali Akira'nın adını ağzında anmaya çalıştı ama sözcük tamamlanamadan Akira konuşmaya başladı:- Asla Yukina-chan'ı onun gibi adi birine vermem. Ben,senin için burdayım.
Buraya kadar ki sözlerini Yukina'nın yüzüne bakmadan, kulağının hemen yanında bir fısıltı misali söyleyen Akira yüzünü Yukina'nın kulağından uzaklaştırdı ve tam da onun gözlerinin içine bakarak:- Senin sevgilin ben olacağım.
dedi. Sözlerini tamamlayan Akira'nın gözlerinde soğuk ve sahiplenici bir ifade vardı.- A-Akira... Ne oldu?
Akira'nın sözlerini dinleyen Yukina bir an duraksadı ama saniyeler içerisinde kendine geldi ve Akira'nın bu her zamankinden farklı davranışlarını şaşkın bakışları altında ona sordu. Akira, Yukina'nın sorusuna cevap olarak ağzından hiçbir söz çıkmadı. Ama Yukina'yı sarmalayan kollarına yüklediği gücünü arttırdı.- Ah...
Akira'nın ani hareketine Karşılık Yukina'nın ağzından küçük bir inleme kaçtı.- Akira... Beni sıkıyorsun. Bırak... Beni...
Akira kollarına daha da fazla güç yüklerken Yukina da buna gücünün yettiği kadar karşı koymaya çalışıyordu. Ama ağzından dökülen tiz inlemeler ve soluklarına karışan sözcükleriyle kendini sarmalayan bir erkeğin kollarından kurtulması pek de mümkün değildi. Yukina'nın tüm karşı koyma çabalarını kollarının arasında hisseden Akira Yukina'nın kulağına doğru eğildi ve:- Ben onun yerini alamaz mıyım?! Ben... Seni seviyorum Yukina-chan.
dedi. Akira'nın durumuna endişeli gözlerle bir çare arayan Yukina:- O zaman...
diye söze başladı ve kafasını yaslamış olduğu Akira'nın omuzundan çekti. Akira'yı omuzlarından hafifçe ittirerek kendinden uzaklaştırdı ve sözlerine devam etti.- Beni burda, şimdi, öpebilir misin?
- Ne?..
Yukina'nın sorduğu soru Akira'yı şaşırtmıştı, duyduğu şaşkınlık saçlarının önünü kapattığı gözlerinin kocaman açılmasına sebep olmuş ve ağzından refleks olarak çıkan tek hecelik söz dışında hiçbir tepki gösterememişti. Akira'nın durumuna takılmayan Yukina tek eliyle onun kıravatını tuttu ve hafifçe aşağı doğru çekerek Akira'nın yeterince yakın olan yüzünü kendininkine daha da yaklaştırdı. Gözlerini Akira'nın gözlerine kenetledi ve:- Haydi. Beni öpmeye çalış...
dedi bir fısıltı gibi.- Ne.?.. S-Seni öpmek... mi?
Yukina gözlerini yummuş ve dudaklarını biraz Öne çıkarmış bir şekilde yüzünü Akira'nınkine daha da çok yaklaştırırken Akira gelişen bu ani olayın dalgasına hala binememişti ve olayları sindirmeye çabalıyordu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Sevdiği kızla bu şekilde ilk öpücüğünü paylaşacak olması onu heyecanlandırmıştı da. Yukina yüzünü yaklaştırdıkça Akira'nın yüzü de kızarıyordu ve ağzından dökülen küçük inlemeler ve hafifçe dolan gözleriyle orada dikili kalmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Misyonu
RomanceBu hikaye orijinali Japonca olan bir manganın (çizgi roman) Türkçe çevirisidir.Çizgi romanını okumak isteyenler internette "watashi ni xx shinasai" olarak yazıp okuyabilirler. Hikayenin baş kahramanı olan Yukina Himuro soğuk ve ürkütücü bakışlarıy...