Miss

693 88 40
                                    

-2 ay sonra-

Kokonoi boş sokaklarda yürüyordu. Sokakta kimsecikler olmadığı için huzursuzdu. Nedense yanında İnui'yi arıyordu. Her geçen gün umudu daha çok kesiliyordu ve çok özlüyordu. Uyurken sürekli İnui'yi sayıklıyordu. Kendi evine bile nadiren gidiyordu. Bu da o nadir gecelerden biriydi.

Eve geldiğinde İnui'nin kapısının önünde durdu. Bir süre dümdüz bir şekilde oraya baktı. Sanki ordan İnui'nin çıkıp "şaka" demesini bekliyordu. Olmadı. Kimse gelip ona "şaka" demedi.

Kokonoi tekrar pes ederek evine girdi. Eve geldiğinde çantasını bir kenara attı ve kapıyı kapatıp here çöktü.

Ev çöp gibiydi. Kendine çeki düzen vermesi gerekiyordu. 2 aydır hayatında hiç bir şey eskisi gibi değildi. Elleriyle başını ovdu ve yerden kalktı. Montunu askıya asıp converselerini çıkartıp kenara attı. Elini yüzünü yıkadı ve üzerine rahat bir şeyler giyip yorgun olmasına rağmen evini temizlemeye başladı. İnui'nin hazırladığı kahvaltı bile hala ordaydı...

Koko'nun telofonuna bir kaç mesaj geldi ama koko görmezden gelmeyi tercih etti. Takemichi'nin motivasyon konuşmalarıdır diyip tınmadan etrafı temizlemeue devam etti.

2-3 saat sonra koko her yeri temizlemiş ve kendini yatağa atmıştı. Telefonunu eline aldığında bildirimlere baktı.

"100 mesaj
20 arama"

Hepsi Takemichi'dendi. Bir şey oldu sanıp merakla geri aradı. Telefon kısa sürede açıldı.

"Bir sorun mu var ?"

"Neden açmıyorsun şu telefonu koko!"

"İşim vardı. Sorun ne ? Bu kadar aramışsın ?"

"Koko... İnui uyandı."

"H-ha ?"

"İnui uyandı uyandığından beri seni sayıklıyor kaç kere aradım seni. Endişelendikde."

"B-ben hemen geliyorum. İnui'ye endişelenmemesini söyle ben iyiyim şu an geliyorum."

Koko çoktan ayakkabılarını giymeye başlamıştı bile. Hala şokdaydı. Ne yaptığını bilmiyordu. Tek bildiği bir an önce İnui'ye gitmekti.

"Sakin ol koko. Yavaş sür dikkat et."

"Tamam!"

Takemichi kapattı ve koko'da hızlıca evden çıkıp motora bindi.

Hastaneye geldiğinde koşarak İnui'nin odasına çıktı. Kapıda Draken ve Takemichi vardı. Koko'yu görünce bir süre sohbete tuttular. Daha sonrasında ise ikiside gitti. Şimdi koko'nun tek yapması gereken kapıyı çalıp girmekti ancak Koko şu an anaokulunda sahneye çıkacak olan çocuk gibi o kadar heyecanlanmıştı ki kendine konuşma hazırlıyordu.

"Sakin ol kokonoi sadece kapıyı çalacaksın."

Kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Elleri yavaşça kapıya gitti ve kapıyo hafifçe çalıp içeri girdi.

Koko içeri girer girmez İnui'nin koyu zümrüt yeşili gözleri onu buldu. İnui Koko'yu görünce duraksadı. Her şeyi hatırlıyordu. Onu kurtaran Kokonoi'di.

𝘛𝘢𝘬𝘦 𝘔𝘺 𝘏𝘢𝘯𝘥 𝘈𝘯𝘥 𝘕𝘦𝘷𝘦𝘳 𝘓𝘦𝘵 𝘎𝘰|𝘒𝘰𝘬𝘰𝘯𝘶𝘪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin