*Sirius Black Ölüm Yiyendi, diğer bütün Blackler gibi.
Devasa odalara ve gösterişe sahip olan Black Malikanesi o gün yine çok gürültülüydü. En karanlık ve ahlaksız işlerin çok basitmişcesine yapıldığı ev bu sefer alkol kokusu ve her biri asil soylulardan oluşan bireylerin nahoş kahkahalarıyla doluydu.
Ana salon... Süslenmiş püslenmiş, takıp takıştırmıştı. Black üyeleri ve devamlı olarak çalışan ev cinleriyle kimilerine göre bir cennet kimilerine göre ise bir cehennem gibiydi.
Yıllarca o aileden çekmediği kalmamış olan bir cin elindeki şarabı sıkı sıkı tutuyor ve gözleriyle etraftaki bardaklara mekik dokuyordu. Eğer ki herhangi bir aile üyesinin veya misafirin bardağını bir saniye geç doldurursa Cygnus Black'in onun derisini yüzeceğinden emindi.
Zavallı cin bu olaya daha önce defalarca şahit olmuştu. Black zindanlarında kaç bulanığın veya Muggle'ın acı içinde katledildiği sayılamayacak bir gerçekti.
Parmak şıklatılmasıyla yerinden fırladı. Cygnus'un bardağını doldurduğu gibi kız kardeşinin kadehi aşağı indi.
Walburga kadehi doldurulurken, büyük yudumlar alan kardeşine baktı.
"Narcissa'nın nişan işini ne yapacağız?"
Konu kendisine gelmesiyle Sarışın Black koskocaman gülümsedi, o da tüm Blackler gibi ilgi odağı olmayı seviyordu. Bellatrix en iyi Ölüm Yiyenlere girdiği için kendini bu konuşmaya dahil olabildiği hakkını vererek atladı.
"Nişan işi kolay asıl zor olan zamanı, hepimizin tüm gün müsait olacağı bir zaman olmalı ki bu pek mümkün değil."
Odadaki yedi Ölüm Yiyene baktı. Ne yazık ki hepsini aynı gün içinde müsait bulmak imkansızdı.
"Benim Hogwarts'da olmadığım bir tarih olmalı."
Regulus konuştu, Walburga baygınlık geçiriyormuş gibi konuştu.
"Hogwarts mı? Ciddi misin sen Regulus?"
Kırmızı şaraptan bir yudum alırken, Regulus tepkiyle konuştu.
"Özür dilerim, henüz bir Ölüm Yiyen olmadığım için Hogwarts'daki son senemi düşünmeliyim!"
Hâlâ neden mezun olamadan Ölüm Yiyen olamayacağını anlamıyordu, Bellatrix olmuştu, Sirius'da ve Narcissa'da ve diğer iki misafirleri de. Sirius erkek kardeşinin üzerine gidilmemesi için hemen konuyu değiştirdi.
"Benim de Yoldaşlığa çaktırmadan gelebileceğim bir vakit olmalı."
Lakin işe yaramadı, Narcissa Black erkek arkadaşının kollarından öne doğru eğilerek kuzeniyle konuştu.
"Abartma Regulus bende on yedi yaşımda işaret aldım."
"Evet, eylül ayında. On yedinci yaş gününde, farkında değilsen ben on yedimi çoktan doldurdum Cissa."
Tepkili sesinin ardından soğuk bir ses yayıldı.
"Herkes her şeyin farkında Regulus, onların zamanında işaretlenmek sorun değildi çünkü ifşa olsa bile kimse o dövmenin anlamını bilmeyecekti ama seni Hogwarts'dayken işaretlemek çok tehlikeli. Kolunda Karanlık Lord'un sembolüyle yakalansan neler olacağını düşünebilecek birisin."
Karanlık Lord'un konuşmasıyla herkes saygı ve sessizlikle onu dinledi. Küçük Black haddini aşamamaya çalışarak söz hakkı aldı.
"Lord'um bana güvenmiyorsanız lütfen bunu söyleyin de size güvensiz gelen hareketlerimi düzelteyim. Çünkü Sirius'da işaretli ve Yoldaşlığın, yani o işaretin ne olduğunu en iyi bilen karşı örgütün, içinde ona bu işareti verirken tereddüt bile etmediniz lakin konu ben olunca sizi şüpheye düşüren de nedir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One-Shot (Harry Potter)
FanficHer bölümde Harry Potter Fanfiction hikayeleri olacak ama birbirlerinden tamamen ayrı ve bağlantısı olmayan tek bölümlük hikayeler. (İstek alabilirim) Başlangıç: 29/08/2021