Her şey soğuk bir sobahar ayında başlamıştı.Daha o zamanlar liseye yeni başlayan Mert henüz ortama alışmaya alışıyordu.İlkokul ve ortaokul gel zaman git zaman,o sınıf zor,bu sınıf zor diyene kadar bir anda geçmişti.İyisiyle,kötüsüyle güzel günlerdi deyip geçiyordu kendi kendine.Derslerinde orta derecede başarılıydı.Lisenin de bir hayli zor olduğunu az çok duymuştu.
Ve işte o okulun ilk günü gelmişti.Kahvaltısını yaptı,çantasını hazırladı ve okul üstünü giyinip yola koyuldu.Bu arada annesinden güzel dualarını almayı da unutmadı.Mahallede daha henüz yeni yeni samimi olduğu bir arkadaşı vardı.Okula da onunla beraber gideceklerdi.Aşşağıya indi ve Arif'i biraz bekledi.Gelice de:
-Günaydın Arif
-Günaydın Mert
-Bu sabah bir an hiç uyanamıcam sandım.
Gülerek:
-İlk sabah be Arif.Ben de öyleydim aslında.Zamanla alışırız.
Aralarında konuşa konuşa yolun başındaki minibüs durağına doğru yürüdüler.Gelen ilk minibüse bindiler ve okula vardılar.Aynı okulda olsalar bile farklı sınıflardaydılar.Alışmaları pek fazla sürmedi bir hafta içinde nerdeyse bütün sınıfla kaynaşmıştı Mert.Yanında oturan sıra arkadaşı Berk'le çok iyi anlaştılar.Diğer kişilerle de içli dışlıydı fakat Berk'le kısa zamanda kardeş gibi oldular.Okuldan dönüşte ise Arif'le tekrar eve döndü.Bu bütün yarı dönem boyunca böyle devam edecekti.Ta ki aralık ayının sonuna kadar.
İşte Mert o aralık ayında hocasının şiir konusunu anlatmasından sonra şiire ayrı bir sevgi duydu.Bir kaç tane yazdı,birkaç tane daha... Bunlar henüz asıl şiirleri değildi.Bunu da ilk aşkın hüsranıyla anladı.O günlerde sınıfa yeni gelen kızı seven Mert şiire duyduğu sevgiyle birleştirince ona şiirler yazmaya başladı.Bir zaman sonra dayanamadı ve karşısına çıkıp her şeyi anlattı.Sevdiği kızın onu sevmemesiyle her şey daha da farklı olmuştu.Neşe dolu olan çocuk hiç de mutlu olamıyordu.Gerçi bu duyguyu yaşayan biri için mutlu olmak çok zordur.Mert 1 hafta boyunca hayta küsmüştü resmen.Hiç bu kadar kötü olmamıştı.Soğuk tavırlar,hayattan bıkmışlık hissi ve daha neler neler.1 Hafta her ne kadar iyisiyle olmasa da öyle ya da böyle geçmişti,geçmek zorundaydı.Mert işte asıl bu zamandan sonra başladı şiir yazmaya.Artık o değil,yazdıkları konuşuyordu.Her gün okula gider gelir ve annesine selam verip odasına çekilirdi.Ödevi varsa ilk onları halleder sonra da şiir yazmaya çalışırdı.Annesi de bir şeyler olduğunu anlamıştı.Farkedince sordu:
-Mert,evladım.Şu birkaç gündür bir garip davranıyorsun.Sanki sen,sen değilmişsin gibi.
-Evet anne,haklısın.Bu aralar şiir yazmaya başladım da onunla uğraşıyorum.
-Sadece ondan bahsetmiyorum.Başka bir şey de var gibi.
Mert biraz düşündükten sonra biraz çekinse de annesine her şeyi anlatır.Annesi de bu konu hakkında ona pek bir şey demez.Her şey böyle devam ederken,sınavlar,stres derken ilk dönem sona erir.İlk dönem Mert'in notları pek farklı sayılmaz,orta derecedeydi.Teşekkür belgesi aldı.Arif ve Berk ise ilk dönemde derslerde pek iyi olamadığından hiçbir belge alamamışlardı.Bu tatil Mert'in işine gelmişti.Daha fazla şiir yazıp kendini geliştirebilme fırsatı vardı.Ve öyle de oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Film Gibi
Short StoryYaşadığım hayattan uyarlayarak bir kesit yazmaya çalıştım.Kısa ama öz bir çalışma olduğunu düşünüyorum.Son bölümdeki yıllar sonra kısmı kurgudur.Düşüncelerinizi bekliyorum...