Bu platformda yeni değilim. İlk hikayem de bu değil. İlki biraz daha dram kurgusuydu ve hayran kurgu değildi. Fakat birçok tarzda kitap okudum ve en çok hoşuma giden bana göre mükemmel bir kurgu çeşidi olan hayran kurgu türünde hikaye yazmaya karar verdim. İnşallah beğenirsiniz. Bu arada kuzenim Beyza'ya sevgilerimle. O da bu platformda bir hikaye yazıyor. Fantastik kurgu tarzında. Onu çok seviyorum. Kendisi soruyordu ne zaman yazmaya başlayacaksın diye. Sonunda başladım kuzi. Benimle heyecanımı çok paylaştı... ( Bu hikaye içinde geçen karakterler gerçek hayatta olup yaşanılan olayların gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Sadece benim hayalimde öyle canlanmıştır. Bu arada media da ki kadın oyuncu benim baş karakterim. Sadece akılda kalıcı olsun diye siz istediğiniz kadın karakteri düşünebilirsiniz. Fakat medyada ki kadın oyuncu benim hayalimdeki baş kadın karakterin kemik yapısı ve tipi, yüz siması açısından ona çok benziyor. Gerçek adı Melisa Döngel. Fakat kitap içerisin de bu ismi kullanmadım.) Sevgilerimle. Keyifli okumalar... 🥰
"İnsan hep elinde kalanlarla yetinmez de kayıp gidenlerde arar kendini, çareyi onlarda arar, ama bilmez ki o gönlünün değil hırsının peşine düşer demişti dedem. Ben o hırsa kapılmamayı bir çift sözde öğrendim. O zaman anladım hırsımın beni ne kadar yanlış ve dönülmez yollara sürüklediğini. O zaman geriye dönüp baktım ve arkada bıraktıklarımın ancak farkına varabildim. Sonra çok şey gördüm bu dünyaya dair. Gökyüzünün ışıltısı, güneşin tebessümü, dağların sessizliği, bozkırın toprakları, ormanların huzuru, yaprakların hışırtısı, denizin geniz yakan kokusu... Bunlar o kadar anlam kazandı ki büyük sandığım farketmeden kendimi kandırıp kendim gözümde büyüttüğüm küçük dünyamda. Ruhum yeniden kendini buldu sanki rüzgar estiğinde, kuşlar kanat çırpıp yılkı atları bozkırın ortasında koşup tozu dumana kattığında. Bu acziyet yolculuğu bana yüreğimi öyle bir gösterdi ki artık sadece ben bu dünyaya imtihan için geldim diyebiliyorum. Aslında kimsenin kimsede bir üstünlüğü yok diyebiliyorum. Bunu öğrendim zor oldu ama öğrendim. Tevekkül ne güzel şeymiş dedim. En hayırlısı neyse onu yapmak ve sonucunu Rabb'ine emanet etmek. Ben yüklerimi bıraktım gemiye. Bunun sonucunda çok ağır bedeller ödeyerek hem de. Şimdi sıra sende. Peki senin bunu yapabilecek cesaretin var mı?"
Son cümlemi kameraya bakarak söylemiştim ve söylememle beraber drone uzaklaşırken görüntüm de yavaşça yönetmenin ekranından uzaklaşmıştı.
"Kestik! Ya sen bir harikasın Melodi harikasın. O nasıl bir ses tonu? O nasıl bir gülüş? O nasıl bir gülümseme? Sen var ya sen? Hey millet size yemin ediyorum bu dizinin final bölümü bu kız sayesinde trend olacak!"
Son cümlesini ekibe yönelterek bağıran sevgili yönetmenim, beni yine övmelere doyamıyordu. Fakat gerçek şuydu ki, ben performansımın her oyuncu gibi olduğunu abartılmaya gerek duyulmadığını düşünüyordum. Aynı yönetmenle şu an final bölümünün son sahnesini çektiğimiz dizi son olarak sezon finaline girdiği zaman yani geçen yaz başarılı bir internet filmine imza atmıştık. Orada gerçekleştirdiğim performans çok konuşulmuş, haber manşetlerine ilk sıradan yer bulmuş, rekor kırmış ve ödül almıştı. Tek ödül alan film değildi. Aynı zamanda ben ve aynı filmde rol aldığım, aynı diziyi paylaştığım partnerim aynı zamanda yakın arkadaşım Burak'ta ödül almıştık. Filmin ana müziğini de yapımcımızın isteği üzerine ben seslendirmiştim. Tüm bunlar gerçekleşirken filmimiz yurtdışı turnelerinde boy göstermiş, Twitter'da trendlerde ilk 5 hafta 1. sırada yer almıştı. Bizim adımıza fan sayfaları açılmış, Burak ve ben ölümüne ship yağmuruna tutulmuştuk. Fakat gerçek hayatta çok yakın arkadaş olduğumuz bilindiği için aramızda bir şeyler olma ihtimali %0'da kalıyordu. Ünümüz gittikçe yükseldiği için de yönetmenimiz de çok tanınıyor hâle gelmişti. Bunu kendi başarısına da bağlaması gerekirken o bizim sayemizde bu durumda olduğunu düşünüyordu. Bizi de pohpohlamaya ve egomuzu okşamaya doyamıyordu. Çok alçakgönüllü bir hareketti doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE USULÜ AŞK / KTH
Fanfiction" Beni artık eskisi gibi sevmiyorsun sanırım." diye sordum ayak ucumda olan bakışlarımı ona çevirerek. Sağ ayağımın ucuyla eşelediğim toprağı sola doğru ittirip, sağ ayağımı sol ayağımın hemen yanına sabitledim. Arkamda birleştirmiş olduğum ellerimi...