Bölüm IX

339 13 4
                                    

Hermione, Harry ve Ron oturdukları masada o günkü ilk derslerinin Hagrid ile olduğunu fark etmişlerdi.

Hagrid hep üçünün yegâne dostu olmuştu ama öğretmenken herkese eşit davranmalıydı. Bu yüzden nasıl bir tavır sergileyeceğinu tahmin edemiyorlardı.

Hermione her zamanki gibi derse hazırlıklı gitme alışkanlığını uyguluyordu ve Sihirli Yaratıkların Bakımı dersiyle ilgili okumalar yapıyordu. Harry Quidditch malzemeleri ile ilgili bir kataloğa göz atıyordu, Ron ise bilindiği gibi tıkınmakla meşguldu.

Ders vakti gelince hepsi doğruca Hogwarts arazisine doğru ilerlemeye başladılar.

O sırada Ron Harry'e bir soru sordu,

-Hey Harry, Hogsmeade'ye Cho ile gittiğin doğru mu ?

Hermione pür dikkat kesilmişti.

-Şey, evet gitmiştim. Ama o teklif etmişti.

-Vay be, ee sevgili falan mısınız ?

Hermione hayatının en önemli anına dikkatini verirmiş gibi cevabı bekliyordu.

-Hayır, değiliz dedi Harry hafifçe Hermione'ye bakarken.

Ron, Harry'nin ses tonundaki konuşma isteksizliğini fark etmiş olacak ki yol boyunca bir daha konuşmamıştı.

Hermione ise hem duyduğu cevaptan memnun olmuş hem de acaba ilerde Cho ile sevgili olurlar mı diye de endişelenip, düşünmeden edememişti.

En sonunda gidecekleri yere vardıklarında, Hagrid onları çoktan bekler vaziyette görünüyordu.

-Herkese selamlar, hoş geldiniz. Ben yeni Sihirli Yaratıkların Bakımı öğretmeninizim.

-Aman ne hoş demişti Draco.

Hagrid bunu duymazlıktan gelmişti.

-Dersimizin adı itibariyle en sihirli yaratıklardan biri olanla başlamak istedim. Bu Şahgaga. Oldukça uysaldır aslında. Ama bir yabancıysanız ve dikkatsizce davranırsanız eminim sağ çıkma ihtimaliniz oldukça düşecektir dedi Hagrid.

-Peki o halde, kim gelip onu sevmek ister ? diye ekledi.

Harry, Şahgaganın büyüsüne kapılmıştı, doğal olarak diğerlerinin korkularından dolayı geri adım atmalarını duymamıştı.
Hagrid Harry'i önde görünce oldukça sevindi.

-Peki o zaman Harry, şimdi dediklerimi harfiyen uygularsan bir sorun olmaz.
Öncelikle, yavaş yavaş yaklaş huysuzlaşır ise hemen başını öne eğ. Eğdikten sonra o şekilde tekrar yaklaşmaya başla. En sonunda zaten sana uyacaktır.

Harry, Hagrid'in söylediklerini tamamen uygulamıştı ve sorun da çıkmamıştı.

Hermione arkada bir şey olur korkusuyla tırnaklarını iz çıkartacak şekilde yüzüne batırmıştı, her ne kadar Şahgaga uysal gözükse de kendisini korkutmuyor değildi.

Hagrid Harry'i tebrik etmişti.

-Peki o zaman şimdi binebilirsin.

Harry Hagrid'in cümlesini duyduğu an kendini direkt Şahgaganın üstünde buldu.

Biraz sonra ise havalanmaya başlamıştı.

Rüzgarın yüzüne usulca çarpması, havanın getirdiği ferahlık, inanılmaz derecede gelen özgürlük yaşadığı bazı şeylerdendi.

En sonunda uzunca bir tur attıktan sonra tekrar geri dönmüştü.

-Aferin Harry, aferin dedi Hagrid.

Harry, Şahgagadan inmeye çalışırken, Şahgaga biraz huysuzlanmıştı.

Hermione daha fazla dayanamayıp yanına gitti.

Harry inerken takılıp neredeyse Hermione'nin üstüne düşüyordu.

Burunları burun buruna, gözleri göz göze gelmişti. İkisi de bu an için doğmuş gibiydiler ama sonrasında ayrılmak zorunda kaldılar.

Ders bittikten sonra herkes şatoya geri dönmüştü.
Ron ile Hermione ortak salona geri dönmüş fakat Harry Cho ile buluşması gerektiğinden onlardan ayrılmıştı.

Ortak salon oldukça tenhaydı, Ron ve Hermione harici ikinci sınıftan birkaç öğrenci vardı.

Aradan birkaç saat geçmişti, ortak salonda duran diğer insanlar da yavaş yavaş yatakhanelerine gittiler. Ama Ron ve Hermione hala arkadaşını bekliyorlardı.

En sonunda Harry gelmişti, her şey yolunda bir yüz ifadesiyle yanlarına oturdu.

-Selam dedi Harry.

-Nihayet geldin dedi Ron gülümseyerek.

-Pardon, kusura bakmayın.

Hermione oldukça bozulmuştu, onu gören herkes bir şeylerin ters gittiğini anlayabilirdi. Harry de anlamıştı.

-Bir sorun mu var Hermione ? dedi Harry.

-Yoo, ne gibi bir sorun olabilir ?

-Bilmem, sanki bir şeyler ters gidiyormuş gibi bir yüz ifaden var.

-Seni daha erken bekliyordum, yani bekliyorduk dedi.

-Keşke yatsaydınız, oldukça geç olmuş.

Hermione kısık sesle,

-Artık neler yaptıysanız dedi.

Sonrasında ise,

-Bize söyleyebilirsin Cho ile sevgili olduğunu diye ekledi hafif sinirli tonla.

-Sevgili değilim ki, Quidditch hakkında bir şeyler sormak istemişti o kadar.

-Quidditch ile ilgili ne gibi bir soru ki bu saatlerce sürdü bu kadar ? dedi Hermione iğnelercesine.

-Açıkça ne demek istediğini söylesene Hermione dedi Harry sabırsızca.

-Demek istediğim bir şey yok, sadece Cho'ya gösterdiğin vakti biraz bize de göstersen diyorum. Ne bizle Hogsmeade'ye geliyorsun ne ortak salona.

-Hogsmeade için özür dilerim, ama yapabilecek bir şeyim yoktu. O davet etmişti ve nezaketen kabul etmek zorunda kaldım. Ortak salon mevzusunu soruyorsun eğer, başka kızlarla bu kadar vakit geçirmem senin için sorun yaratıyorsa gelip benimle konuşmalısın diye düşünüyorum.

Hermione hem kızarır hem utanır şekilde,

-S-sadece benim sorun çıkardığımı da nereden biliyorsun R-Ron da çok kırıldı değil mi Ron.

Ron hiç de katılır şekilde cevap vermedi.

-Neyse ne, ben yatıyorum iyi geceler dedi ve gitti Harry.

-Şuna bak ya görüyor musun hem suçlu hem güçlü.

-Bu kadar çok kıskanma sen de dedi Ron eğlenmek istediği için.

-Ron, sinirimi senden çıkarmamı istemezsin değil mi dedi ve Hermione de gitti.

En sonunda yalnız kalan Ron da yatakhanesinin yolunu tuttu.



Cesaret - HarmioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin