Bölüm XIII

301 12 0
                                    

Harry kalktığında yatakhanede kimseyi bulamamıştı, normalde kimse ondan önce kalkmazdı ama bu sefer bir gariplik vardı. Hemen hazırlanıp ortak salona indi.

Ama çikolata kurbağa kutularından, etrafa saçılmış defter ve kitaplardan, şöminedeki sönmeye yüz tutmuş odunlardan başka bir şey bulamamıştı. Ortak salon bomboştu,

Belki büyük salondadırlar diye düşünüp oraya gitmeye karar verdi, yolda da pek kimseyle karşılaşmamıştı ama bunun nedenini büyük salona geldiğinde anlamıştı, içerisi ağzına kadar öğrenci doluydu.

Okulda ne kadar öğrenci varsa içeride hepsi Gryffindor - Hufflepuff maçını konuşuyorlardı.

İçeri girdiği gibi Slytherin tarafından yuhalanmaya başlamış, Ravenclaw tarafından çoğunlukla alkışlanmış, Hufflepuff tarafından demoralize edilmeye uğramış ve Gryffindor tarafından görkemlice çığlıklarla karşılanmıştı.

Diğerlerine aldırış etmeden kendi masasına doğru gitti, yatakhanede, ortak salonda olmayan kim varsa herkes buradaydı.

-Bugün çok önemli gün Harry! dedi Fred uzaktan seslenerek.

-Eğer snitch'i zamanında yakalamazsan sana hala üzerinde deneyler yürüttüğümüz patlayan sakızları tattırırız dedi George yarı alaycı yarı ciddi şekilde.

-Sen onlara bakma Harry, iyi bir iş çıkaracağından eminiz. 2 senedir en iyi Quidditch oynayanlardan birisi sensin sonuçta diye destek çıktı Dean.

-Sağ olun millet, elimden ne gelirse yapmaya çalışacağım elbette diye karşılık verdi tüm tepkilere Harry.

Tüm okulu resmen bir maç havası bürümüştü, herkes okulda yapılan maçların yanı sıra Dünyanın diğer taraflarında yapılan maçları da konuşuyordu. Kimisi Dünya kupasındaki favori oyuncularını konuşuyor kimileri de o oyuncuların eksik yönlerini ve iyi yönlerini eleştiriyordu.

-Hey Harry, iyice kahvaltı et bugün senin günün dedi Hermione yine o tatlı sesiyle.

-Biliyorum biliyorum dedi Harry biraz sıkkın bir sesle.

-Sadece tüm bu baskı bazen Quidditch oynamaktan soğutuyor beni diye ekledi.

-Çok iyi bir oyuncusun Harry, senin yerinde olsam hiç stres yapmazdım dedi ağzı yemekle dolu olan Ron.

Harry sadece tebessüm etti. Hermione de o gülünce gülmüştü.

Kahvaltı bittikten sonra kimileri daha çok erken olmasına rağmen sahaya gitmeye başlamışlardı. Harry de iyicene toparlanmış o da şimdiden sahaya doğru gitmeye başlamıştı.

Bir anda yanına Hermione geldi.

-Nasıl hissediyorsun ? dedi biraz tedirgince.

-Bilmem, stresliyim. Tek isteğim kazanmak.

-Kazanacağını biliyorum Harry, sen dönemimizin en genç arayıcısısın, başaramayacağın bir şey olduğunu sanmıyorum.

-Sağ ol Hermione yine de havaya bakılırsa işim oldukça zor. Kazanırsam eğer seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Ama kaybedersem-

-Kazansan da kaybetsen de ben buradayım dedi Hermione.

Hermione Harry'e sarıldıktan sonra ve ayrıldıktan sonra Harry'nin arkasından gidişini seyretti.

Harry soyunma odasına girmiş hazırlanmaya başlamıştı.

Takımıyla beraber buluşup son defa stratejilerini gözden geçirmişlerdi.

En sonunda sahaya adım attılar.

Harry kendini oldukça gergin hissediyor, maçı batırmak istemiyordu. Genel olarak yapacakları şey kolaydı. Karşı takımın da kovalayıcıları kuvvetli olduğu için onlara karşı koyup enerjilerini tüketmek yerini savunma odaklı oynayacaklardı. Harry tepeye yükselecek maçın gidişatını kontrol ederken bir yandan da snitch'e odaklanacaktı. Zor bir işti, bludgerlar oldukça çetin ceviz toplardı. Ama karşı takımın arayıcısı çok iyi sayılmazdı. Harry'i zorlamayacaktı. Ama işinin kolay olmadığı çok açıkça ve seçikçe belliydi.

Çünkü çoktan yağmur yağmaya başlamış, gözlükleri büyük bir engel oluşturmaya başlamıştı.

Cesaret - HarmioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin