Sessiz Ev

51 0 0
                                    

Sabah uyanır uyanmaz sade bir kahve yaptım. Kahvemi içerken bir taraftan da makyajımı yapıyordum. Her zamanki gibi dolabın karşısına geçip ne giyeceğime karar vermeye çalıştım. Üzerime geçirdiğim kumaş pantolon ve bluzu beğenip dolabı kapattım. Zincir saplı çantamla siyah sitiletto ayakkabılarla sonunda ofisin yolunu tutabilmiştim. Bir taraftan e-maillerimi kontrol ediyordum. Ofise yaklaştığımda günaydın selamlaşmaları başlamıştı. Ofise girdiğimde ışıkları, pencereleri açtım. Çay koyup bilgisayarları da açınca kendime günün ikinci kahvesini yaptım. Ben kim miyim? Kendimi belli kalıplara göre tanımlamayı sevmem ama Asistan olarak çalışan ve ismi Deniz olan biri diyebilirim. Yaklaşık yarım saat sonra Hakan Bey ofise gelmişti. Hakan Bey reklamcıydı ve işte bende onun asistanı. Bu gün yapılması gerekenlerin üzerinden geçtikten sonra ikimiz de masalarımızda işe koyulmuştuk. Öğlene doğru evrak teslimi için dışarı çıktım ama kasım ayında olduğumuz için biraz üşümüştüm. Hızlı hareket etmeye çalıştım. Ben hızlı hızlı yürürken karşımdan bana yaklaşan kişiye çarptı gözüm. Şimdi mi? Hayır şimdi olmaz, şimdi karşıma çıkamaz!
2 yıl önce canımdan can kopa kopa ayrıldığım sevgilim. Eski sevgilim. Emir.
Ve gittikçe yaklaşıyor. Beni farketti.
"Deniz"
"Emir" derken kalbim deli gibi çarpıyordu. Sesimin titremesini farketmemiştir umarım.
"Nasılsın?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"İyiyim sen?" dedim sakin kalmaya çalışmam lazım.
"İyiyim bende. Karşılaşmak güzel" dedi. Sen gel bi de bana sor. Nerden çıktın karşıma?
" Evet" dedim. " Ama acelem var." diye devam ettim.
"Tabi sen işine bak. Ararım" dedi.
Aramayacak. Muhtemelen zorla konuştu benimle ama ne kadar çok özlemişim. Kalbimin sesi duyulur mu bilmiyorum. Ofise girdiğimde tek düşündüğüm o andı. Hiç değişmemişti ve biz sanki hiçayrılmamış gibiydik.
"Deniz" bana seslenen arkadaşımın sesiyle irkildim. Bu Eda'ydı.
"Efendim?" diye yanıt verdim
"Bugün cluba gideceğiz sende gelsene" dedi.
"Akşam mı?" diye sordum.
"Evet" dedi. Aslında öyle yerlere pek gitmem. Sevmem de ama hayatım o kadar monotonlaştı ki bu akşam kafamı dağıtmak iyi gelebilirdi.
"Olur, eğlenceli olur" dedim. Hemen telefonunu açıp bir şeyler yazdı.
"Tamamdır. Plana seni de dahil ettim" dedi gülümseyerek.
Akşam olduğunda mekanı bana konum olarak atmıştı. Hiç bilmediğim bi yerdi. Kapıya geldiğimde görevliye Eda'nın ismini verdim ve biraz ilerde bi masayı işaret ederek gösterdi. O masada Eda'yı görünce hızlı adımlarla yanına ilerledim.
"Çok güzel olmuşsun" dedi
"Sende çok güzel olmuşsun" dedim gülümseyerek. Bakışlarımı etrafta gezdirdim bir süre. Loş ışıklı yüksek müzikli hoş bi mekandı diyebilirim. Gözlerim çaprazımda kalmıştı çünkü orda Emir vardı. Daha sabah karşılaşmıştık ve ondan sonra hayatımı yeni yeni yoluna koymaya başlamışken bu gün iki kere karşılaşmıştık. Ağır bir tesadüftü. Yanıma geldiğinde düşüncelerimden sıyrılıp yüzüne baktım.
"Burdasın?" dedi sorgularcasına. Bu mekanları pek sevmediğimi biliyordu.
"Evet. Sende." dedim. Oysa benim tam tersimdi. Bu mekanlar ondan sorulurdu.
"Daha sakin bir tarafa geçelim" dedi. Müzikten dolayı birbirimizin kulağına eğilerek ve oldukça yüksek sesle konuşarak anlaşabiliyorduk. Koridordan geçip tek tek kapıların olduğu tarafa yöneldik. Ne kadar çok kapı var. Birine girdik. Odada sadece bir yatak ve bir koltuk vardı.
"Burası neresi?" dedim tek kaşımı kaldırarak. Aslında bu bir soru değildi çünkü adım kadar emindim burası seks odasıydı.
"Bilmiyor musun?" diye sordu.
"Senin gibi her gecemi burada geçirmiyorum" dedim. Tersleyiş miydi bu? Düşününce biraz kıskançlık duygusu veriyordu.
"Doğru. Ben alışkınım buralarda seks yapmaya" diyince vücuduma yayılan sinir dalgasını ince bir titremeyle hissettim. Demek açık konuşacağız.
"Beni bu düşünceyle buraya getirdiysen hiç hevesl-" derken cümlemi tamamlsmama izin vermeden kesikin ve net bir ses tonuyla cevap verdi
"Hayır. Ben seni hiç bir zaman seks için bi yerlere getirmedim, getirmem de. Laf sokmaların bittiyse seninle ciddi bir şey konuşacağım" dedi susup anlatmasını bekledim sadece.
"Biraz sonra birileri gelecek. Seni alacaklar ve-" bu sefer cümlesini ben kesmiştim.
"Kim gelecek nasıl beni alacaklar ne diyosun sen be?" kaşlarımı çatarak sorduğum bu sorulardan tedirgin olmuş olacak ki açıklama yapmaya başladı.
"Bak biliyorum buna hakkım yok ama senin için bir iş ayarladım. Hem sen daha çok kazanacaksın hem de ben borçlarımdan kurtulacağım"
"O ne demek? Sattın mı sen beni?" sinirden elim ayağım titremeye başlamıştı.
"Hayır bak dinle bu öyl-" derken içeriye bir kaç adam girdi.
Batuhan onları görür görmez sustu ve başıyla beni işaret etti. Adamlar kollarımdan tutup beni sürüklemeye başladılar. Çırpınarak kurtulmaya çalışıyordum ama nafile. Git gide uzaklaşan Batuhan'a daldı gözlerim. Daha ne olduğunu bile anlamamıştım. Gözlerimin kapanmasına engel olamıyordum. Bir anda o kadar çok ağırlaşmıştım ki. Gördüğüm en son şey siyah bir arabaydı.

Gözlerimi bir yatakta açtım. Beyaz tavanda asılı aynada kendimi görebiliyordum. Yavaşça doğrulup etrafı incelemeye başladım. Masmavi duvarlar, beyaz büyük dolap, beyaz bir makyaj masası ve aynası, kırmjzı bir kanepe, duvarlardaki deniz ve orman manzaralı tablolar...
Oldukça ferah ve güzel bir odadaydım. Ayağa kalkmaya yeltenince başımın ağrısıyla yatağa geri oturdum. Sanki çatlayacakmış gibi ağrıyan başımı tutup bir süre olduğum yerde geçmesini bekledim. Ardından kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama kapı kilitliydi. Neresiydi burası ve neden buradaydım? Aklımda bin bir türlü düşünceyle o geceyi hatırladım.
Batuhan... Her seferinde canımı yakmayı başarıyordu. Eda... Ah tabi ya! Eda'da işin içindeydi. O beni gece klübüne getirmiş ardından Batuhan'a haber vermişti. Ne kadar salağım kahretsin! Nasıl göremedim bunu?
Bu düşünceler beni boğarken kapıyı yumruklamaya başladım
"Kimse yok mu? Açın kapıyı!" gittikçe ses tonu yükseltiyordum.
"Hey!!"
"Size diyorum kimse yok mu orda?"
"Kapıyı açın!"
Ama kimse yoktu ve duyabildiğim tek ses kendi sesimdi. Kafayı yemek üzereydim. Eğer düşündüğüm şeyi yapıp beni buraya sattıysa onu gebertirdim!

Herkese merhaba bu bölüm sakin bir bölümdü ama 2. bölüm +18 olacak bilginize. Çok fazla seks sahnesi okuyacaksınız baştan uyarayım sonra niye böyle yazdın demeyin herkese iyi geceler

AY IŞIĞI ( Ruhsuz Adamlar) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin