Arzulamak

14 0 0
                                    

Yanıma uzandığında gülerek konuştu.

"Yine yaptık"

"Neyi yaptık? " dedim anlamayarak.

"İçine boşaldım" dedi. Evet yine içime boşalmıştı ama bu sefer endişeli değildim.

"Hap vardır yine yanında" Dedim.

"Yanındaki komidinde" Dedi. Biliyordum. Kafamı çevirip yüzüne baktım. Gözlerini kapatmıştı. Yüz hatları belirgin,zayıf, yakışıklıydı. İçimden öpmek geliyordu. Göğsüne kafamı koyup sarıldım. O da ellerini bana dolamıştı hemen. O kadar huzurluydum ki. Gözlerimi kapatıp uykunun kollarına bıraktım kendimi.

Gözlerimi açtığımda yanım boştu. Biraz etrafa bakındıktan sonra kalkıp giyindim. Banyoya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda şeffaf duş kabininde Hamit'i gördüm. Teninden aşağı akan şu damlalarının sakinliğine bakakaldım. Islak ve parlak görünen tenine dokunma isteğim artmıştı. Zor da olsa kapıyı kapatıp yatak odasına döndüm. Tekrar soyunup az önceki manzarayı düşünerek yatağa uzandım. Onu o halde görmek beni azdırmıştı. Kendimle oynayarak onu beklemeye başladım. Çok geçmeden içeri girdi.

"Ne oldu? " Dedi şaşkınca.

"Seni bekliyordum" Dedim.

"İstemezsin diye düşünmüştüm"

"Yanlış düşünmüşsün Hamit. Çok istiyorum"

"İsmimi tekrar söyle" Dedi üzerime doğru uzanırken.

"Hamit... " Dedim hemen ardından ellerini vajinamda hissettim. O beni okşadıkça tüm bedenimden ateş fışkırıyordu. Dudaklarını ısırarak öpmeye başladım. O da aynı sertlikte karşılık veriyordu.

"İnlemeni duymak istiyorum" dedi. Zaten istemsizce inliyordum. Kurduğu bu cümleyle kendimi daha da rahat bırakarak sık sık ve yüksek sesle inlemeye başladım.

Her şey bittiğinde yine kollarına sığındım. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Tek bildiğim buranın bana huzur vermesiydi. Nereye kadar devam edecekti bu?

"Gitmek istiyorum" Dedim ağlamaklı bi sesle. Şaşırmıştı. Doğrularak yüzüme baktı.

"Ne istiyorsun? " Diye sordu kaşlarını çatarak.

"Nereye kadar böyle devam edecek? Belki evlisin belki sevgilin var belki çocuğun var Hamit. Senin hakkında hiç bişey bilmiyorum. Niye bana bunu yapıyosun? Emir-" derken cümlem yarım kalmıştı.

"Alma o orospu çocuğunun adını ağzına her şey o şerefsiz yüzünden oldu zaten! " dedi. Yataktan kalkıp üzerini giyindi.

"Gidiyorum. Aklını başına topla geldiğimde saçma sapan konuşma. Ben istemeden hiç bi yere gidemezsin"

"Sen de kızları pazarlamıyor musun? Sana ne diyorlar o zaman? " dedim. Sinirlenmiştim.

"Kes sesini. Bi bok bildiğin yok. " Dedi saatini koluna takarken. Sinirlenmişti ve o kadar yakışıklıydı ki.

"Anlatırsan bilirim"

"Gerek yok"

Çıkıp gitti. Beni burda bi başıma bırakıp gitti. Duşa attım kendimi. Soğuk bi duş bana iyi gelecekti. Duşumu aldıktan sonra kıyafet dolabına yöneldim. Güzel bi iç çamaşırı bulup giydim. Üzerine oversize bi tişört geçirdim. Mutfağa gidip ne var ne yok diye kontrol ettim. Buzdolabını, çekmeceleri, rafları ve dolapları kurcaladım. Her şey düşünülmüştü. Hiç eksik yoktu. Hızlıca kendime makarna ve et hazırladım. Yanına da şarap doldurdum. Masaya oturduğumda önümdekilere baktım. Keyif yapma zamanı mıydı? Kim derdi ki buraya hapsoldum diye. Elinden gelen tek şey yemek yemekti. Bulaşıkları yıkadıktan sonra televizyonu açtım. Boş boş kanallarda gezinip durdum. Sonra bi kadeh daha şarap koydum kendime. Sarhoş olmak istiyordum. Bir süre sonra kadehi bırakıp şişeyi dikmeye başladım. Kapı açıldığında kafamı biraz eğip baktım. Gelmişti. Beyzademiz teşrif etmişti sonunda.

"Ne yapıyorsun sen? " dedi beni görür görmez.

"İçiyorum" dedim gülerek. Başım biraz dönüyordu ama sarhoş değildim.

"Bırak şunu" diyerek hızla yanıma geldi.

"Bitirmişsin koca şişeyi" diye kızdı.

"Bitirmek için içtim zaten" dedim sırıtarak. Onu sinir etmek öyle çok hoşuma gidiyordu ki. Sarhoş taklidi yapmaya karar verdim.

"Şimdi bana ne yapmak istiyorsun? Aaa hemen kızma canım nasıl olsa altına yatınca unutacaksın bunu. Cezası beni kullanman olur di mi? " Dedim gülerek

"Saçma sapan konuşma seni kullandığım falan yok" dedi. Gözlerinden ateş fışkırıyordu. Bu beni daha da çok sevindirmişti.

"Hadi hadi ikimiz de biliyoruz. Kilitledin beni buraya metresin miyim neyim belli değil. Dur buldum bi süre kullanıp sonra beni pazarlamaya karar vereceksin seks işç-..." daha cümlemi tamamlayamadan kucağına alıp yatak odasına götürdü.

"Hiç şaşırmadım bi güzel becerirsin şimdi" dedim

"Daha fazla sabrımı sınama uyu" dedi. Kapıyı kapatıp çıktı. Bu neydi şimdi? Niye benimle kavga etmedi bu adam? Şaka gibiydi her şey. Karşımda kavga edeceğim biri bile yok. Doğrusu sadece beni sikmek için getirmiş buraya. O kadar değersiz hissediyordum ki. Hiç bişey demiyor,  hiç bişey yapmıyordu. Kapıya yönelip çıktım. Salonda oturmuş viski içiyordu.

"Bana diyene bak seeen. Demek beni bıraktın burda yalnız içiyorsun. Aaaa darılırım ama ben de eşlik etmek istiyorum sana" dedim alaycı ni ses tonuyla.

"Deniz, uzaklaş! " dedi sinirle.

Ona daha da yaklaşıp dudaklarına doğru eğildim. Ellerimi bacaklarından yavaşça penisine doğru getirdim.

"Böyle mi uzaklaşayım Hamit? " dedim fısıldayarak. Ellerimi tutarak itti.

"Sarhoşsun! " dedi dudaklarıma bakarak. Hem öfkesini hem de bana olan arzusunu hissedebiliyordum. İşin kötüsü bende onu arzuluyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AY IŞIĞI ( Ruhsuz Adamlar) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin