Yalnız Oyuncu (1)

Bölüm 4 : Goblin Köyüne Giriş

İchiro korkmuştu. Dün ona kızmışlar mıydı? İchiro "Cristina! Yamato odasında yok!!" Cristina yemeği hazırlarken elindeki bıçağı bıraktı "Ne?!" Cristina "Dışarı. Dışarı bakalım!" Yuri kapıyı açtı. Telaşlanmıştı. Kardeşine ne olmuştu? Üçlü aynı anda evden çıktı ve etrafa baktıklarında talim yerinde birinin durduğunu gördüler. Ayakta bekliyordu. Üçlü bu sefer gerçekten korkmuşlardı. Yamato'nun sinirlenip gittiğini düşünmüşlerdi...

************************

Üçlü talim alanına yaklaştılar. Ancak sanki yaklaştıkça bir baskı vardı. Altı metre alanına geldiklerinde basınç daha da artmıştı. İchiro "Yamato! Oğlum!" Yamato eğitim sürecinde olduğundan duymuyordu. Yuri yumruğunu sıktı "Bu çocuk bizi neden duymuyor?!" manasını vücudunun etrafına yaydı ve bir adım daha attığında beş metrelik alana girmişti. Bu beş metrelik alan Yamato'nun yer çekimi alanını tamamen kasıyordu. Yuri üstüne inen baskıyla dizlerini üstüne çöktü. 

İchiro hemen vücudunu güçlendirdi ve Yuri'yi alandan çıkardı. Bu tekniği biliyordu. Kendisi de bu tekniği kullanmıştı bir zamanlar. Ancak başaramamasıyla bırakmıştı. Bu vücut tekniğiydi. İchiro bu tekniğe çalışırken neredeyse ölüyordu. Bu yüzden endişelenmişti. Oğlu bu tekniği nereden görmüştü? Onu durdurmalıydı! 

Cristina da aynı şekilde bu tekniği biliyordu. En tehlikeli vücut tekniğiydi. Cristina hemen vücut tekniğini etkinleştirdi ve İchiro gibi alana girdi ancak hiçbir şey hissetmiyorlardı. Yamato'nun vücudundan bir ışık çıktı ve ardından gözlerini açtığında mor bir ışık parladı. Göz rengi ardından tekrar siyah renge döndü. İç manasıyla yaptığı için gümüş saçları ve siyah aurasını kimse görmemişti. 

Yamato nefesini verdiğinde siyah buhar çıktı. Yamato etrafına baktı. Cristina ve İchiro'nun gözleri dolmuştu. Ardından iki bildiri duydu.

[Bronz Kademe Vücut (Pasif) Kilidi Açıldı.]

[Gümüş Kademe Vücut (Pasif) %0 tamamlandı.]

Yamato gülümsedi vücudu hiç olmadığı kadar hafifti. Yer çekimi büyüsünü bir metrelik alana düşürmüştü ve büyüyü durdurduktan sonra vücudu sanki hafiflemişti. İchiro gülümsedi "Demek iç manayı seçtin..." Cristina üzülmüştü. Yamato'nun dış manayı seçeceğini düşünmüştü. Yuri ise şaşkınlıklar içindeydi. Yamato sadece bir büyüyle onu tamamen yenmişti. Savaşırken bunu kullanırsa işi biterdi. 

Yuri, Cristina'ya yaklaştı "Anne? Yamato'nun yaptığı neydi?" Cristina iç çekti "Bir vücut tekniğiydi." Yuri'nin gözleri parladı "B-Bende yapabilir miyim?" Cristina "Maalesef kızım. Bu çok zor... ancak sana benim vücut tekniğimi öğreteceğim." Yuri gülümsedi "Teşekkür ederim anne." İchiro, oğluna doğru koştu ve sarıldı. İchiro "Demek ki iç manayı seçtin oğlum!" Yamato iç çekti "Evet." iç çekmesinin sebebi dış manayı da kullanabildiğini söylemesiydi...

İchiro "Cristina yemek hazırlana kadar Yamato ile konuşmak istiyorum." Cristina gülümsedi "Tabi ki canım. Yuri kızım gel bana yardımcı ol." Yuri "Tamam anne." Yamato ve İchiro baş başa kaldıklarında İchiro ayağa kalktı ve yüzüğünün içinden iki adet tahta kılıç çıktı. Yamato şaşırdı "Bu da ne?" İchiro "Buna boyutsal yüzük deniyor oğlum. İstediğin her şeyi depolamanı sağlıyor." Yamato kafasını salladı. Envanter ile aynı mantıktaydı.

İchiro "Kılıcı al. Sana bu günden sonra kılıç tekniğimi öğreteceğim." Yamato gülümsedi "İhtiyacım yok baba. Ancak tecrübe kazanmam için her gün idman yapabiliriz." İchiro şaşırdı. Oğlu ne zamandan beri bu kadar kendisine güveniyordu? Bu iyi bir şeydi! İchiro sırıttı "Göster bakalım marifetlerini!" Yamato kılıcı almasıyla kılıç tekniği etkinleşti. Duruşu değişmesi bir yana bütün yaydığı aura değişmişti. İchiro sırıttı "Gerçek bir savaşçı ha..." İchiro ilk saldırdı.

Yamato kılıcını dik bir şekilde tuttu ve İchiro'nun kılıcının sivri ucu, Yamato'nun kılıcının keskin tarafına değmişti. Yamato saldırıyı engellemişti! İchiro şaşırdı daha ilk günden kim bu kadar iyi hesaplamayla kılıcı durdurabilirdi? Yamato kılıcının kabzasını biraz kaydırdı ve İchiro'nun kılıcı kendisine doğru gelirken etrafında dönerek İchiro'nun boynuna saldırdı. İchiro refleks ile başını eğdi ve bedenini aşağı çekerek çelme takmaya çalıştı. Ancak Yamato bunu düşünmüştü. Boynuna olan saldırdı bir anda durdu ve Yamato sıçramasıyla kılıcını saplamak için iki eliyle kavradı. 

İchiro sırıttı ve boş olan elini yumruk yaparak Yamato'ya savurdu. Yamato gelen yumruğu gördüğünde hemen havada duruşunu değiştirdi ve kollarını kapatarak vuruşu hafifletti. Birkaç metre havada süzüldükten sonra geri takla atarak zemine ayağını bastı. İchiro ise bu sürede ayağa kalkmıştı. 

Yamato ve İchiro bir süre bakıştılar. İchiro "Anladım. Yeteneğin var oğlum. Bundan sonra dediğin gibi tecrübe ve deneyim. Bu yeteneğinle alt kısma inmene izin verebilirim." Yamato gülümsedi "Sonunda be!" İchiro "Ama ondan önce ekipman takacaksın. İstediğin bir şey var mı?" Yamato "Yay ve ok istiyorum." İchiro "Tamam anlaşılmıştı. Akşama kadar hazır olacaktır. Kaç tane ok istersin?" Yamato "Okları ben yapabilirim. Ancak yay için kaliteli bir oduna ve ipe ihtiyacımız var." İchiro gülümsedi "Onu bana bırak. O zaman okları sen yaparken ben ise yayını yapacağım. Kılıç istemez misin?" Yamato "Taştan bir kılıcım var." İchiro iç çekti "Tamam ben sana demirden bir kılıç döveceğim.." Yamato gülümsedi "Teşekkürler baba." Yamato ve İchiro eve döndüklerinde kahvaltı yaptılar. İchiro yayı ve kılıcı yaparken Yamato yapabildiği kadar ok yapıyordu.

Beş gün sonunda Yamato'nun istekleri yerine gelmişti. Yamato artık goblin köyü için hazırdı! Yay kullanmayı sistem sayesinde kolayca öğrenmişti. İchiro oğlu ilk kez evden çıkacağı için endişeliydi. Alt orman tehlikeliydi ve büyük ihtimalle oğlu en erken iki gün sonra gelecekti. Cristina yolluk için yemekler hazırlamıştı ve bir torbaya sararak verdi. Yuri ise arkada izliyordu. Yamato tam giderken Yuri "G-Güvenle geri gel! Yoksa küserim sana!" Yamato sırıttı "Elbette abla." Yamato ormana girdiğinde torbayı envanterine koydu. Alt ormana gitmedi ve bulduğu goblin köyüne ilerledi...

Yamato ağacın üstünde gobline bakarken gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı ve kılıcını sıkıca kavradı. Pasif yetenekleri etkinleşmesiyle sıçradı ve goblinin üstüne düştüğünde kafasını kesti.

[10 Puan Kazandınız.]

Yamato goblini öldürmesiyle birlikte hemen yayını çıkardı ve ağaçların arasında gizlene gizlene ilerledi. Goblin surlarına vardığında kapıda duran üç goblin ve surların üstünde toplam 5 tane goblin vardı. Yamato envanterinden ok aldı ve okunu ipe koyduktan sonra yayını gerdi. Gözleri parıldadı ve ipi bırakmasıyla ok goblinin kafasına saplandı. Ardından başka birinin ve başka birinin. Surların üstündeki goblinler ne olduğunu şaşırmışlardı ve çanı çalamadan öldüler. Yamato yayını envanterine koydu, kılıcını ve kısa hançerini çıkardı. 

Çalıdan çıkarak kapıdaki üç gobline saldırdı. İlk goblini hazırlıksız yakalamasıyla tek vuruşta öldürebilmişti. Ancak diğer ikisi kılıcını engellemişti. Yamato hemen ters tuttuğu hançeri fırlattı ve dikkat dağınıklığıyla önündeki goblinin alnına kılını sapladı. Cesedini kaldırarak diğer gobline fırlattı. Goblin kenara kaçarak cesetten kaçtığında karşısında Yamato'yu gördüğünde kılıcını salladı ancak kılıcı ulaşmadan kafası yere düşmüştü.

Yamato içeri girdiğinde birkaç goblin etrafını sarmıştı. Hemen ateş büyüsüyle ikisini öldürdü ve kalan ikisini kılıcıyla öldürdüğünde sadece kolundan ufak yaralanmıştı. Yamato goblin evlerine girerek çaldıklarına baktı. Goblinler buraya gelen avcılardan ve maceracılardan çok şey çalmışlardı. Hatta bazı cesetlerin kemikleri halen duruyordu. Yamato sandıktaki eşyaları envanterine koydu ve başka evlere girdi. İyi bir hasılat yapmıştı.

Tek girmediği yer ana binaydı. Orada ise büyük bir şey hissediyordu. Yamato kapıyı açtı ve içeriye adım attığında dikenli bir büyük sopa vücuduna çarptı. Yamato geriye doğru adeta uçmuştu. O kadar çok sürüklendi ki surlara çarpmıştı. Yamato boğazından gelen kanı tükürdü. İki parmağı kırılmıştı ayrıca kafasını sert vurmasıyla kafasından kan akıyordu. Gözleri bulanıklaşmıştı. Zar zor ayağa kalktı ve ana binadan çıkan canavara baktığında şaşırmıştı. Bu bir hobgoblindi...

Okuduğunuz için teşekkürler (: