Koskoca 5 yıl onu göremediğim ardı arkası kesilmeyen 5 yıl.
~~~~~~~~~
Tam 5 yıldır onu görmemiştim. Onunla geçirdiğim sayılı günler onu bana sayamadığım kadar çok bağlanmıştı. giderken belki demişti, belki bir gün yine karşılaşırız. Onun söylediği o belkiler benim 5 yılımı almıştı. İnsan görmediği sesini duymadığı birini nasıl mı sever? İşte tam böyle. Bazen yanından bir çocuk geçer gülerek gülüşünü bilmek istersin. Bir çocuk gelir "seni seviyorum"der acaba bir gün o da beni sevecek mi dersin . "O beni unutmuştur" derdim çoğu zaman. Aklımda ondan geriye sadece gözleri kalmıştı zaten. Masmavi. Ateş gelsende ısıtsan kalbimi.
~~~~~
Gerçekten karşımdaydı. Gözleri hala hatırladığım gibiydi. Bana bakışları da neydi öyle. Tanımamış mıydı yoksa?" Su" dedim. Tanımadığım birine kendimi tanıtıyormuş gibi. Bekledi,ardından hatırlamış gibi gülümsedi. Tam da hayal ettiğim gibiydi gülüşü. "Su" ben heyecanla ne diyeceğini beklerken "gitmeliyim"dedi,ve öylece gitti. Yıllardır hayal ettiğim an böyle değildi.
Onu bir kez daha mı kaybetmiştim? Beni hatırlaması bile bir mucizeydi zaten. Bugün benim doğum günümdü peki bu olanlar da neydi? Koşarak lavaboya gittim. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum. Ardından düşünmeye başladım. Ne kadar da değişmişti öyle saçları, boyu, kasları... Zaman iyi gelmişti belli ki ona. Hala nasıl bunları düşüne biliyordum sinirle saçlarımı karıştırdım. Saatlerce uğraşmıştım oysa.
~~~~~
Aslı'yla ece yokluğumu anlamasın diye aşağı geri indim. Gözüm Ateşi arıyordu. Gitmeden önce numarasını isteyecektim daha. Yanımdan geçen garsona sordum.
- uzun boylu, mavi gözlü, kalkık saçlı, kas..
- tamam abla Ateşi diyon sen. Gitti o.
- ablamı Ateş gittin mi ? Dışım bana abla abla dediler içim Ateş gitti mi? Ne! nereye gitti?
- Söylemedi işi varmış gitti. Neyse abla beni çağırıyorlar.
- tamam dedim.
Kaç dakikadır tuttuğum gözyaşlarımı akmak için can atıyordu sanki. Gitti, bıraktı, gelmeyecek, alışmıştım ben zaten bu kelimelere. Ama bu sefer değil, olmaz Ateş. Bu sefer seni bulucam. Herkese bağırarak party time finish istedim, kahkaha eşliğinde. Bazen gülmek saklar her şeyi.
~~~~~~
Herkes gitmişti sonunda. Merdivenlerden çıkarken aklıma annemle babam geldi. Çok yorulmuştum zaten en kötüsü de kalbim acıyordu. Annemle babam her zamanki gibi gülüyorlardı. Yanlarına gittim.
- Su kızım nasıl geçti doğum günün?
- Çok güzeldi anne sağol. İyiki varsınız.
- Biz de hediyeni verelim artık.
Hediyeyi merak edecek halim kalmasa da tabiki de merak ediyordum.
-"Çabuk çabuk "dedim heyecanla.
Babam bir kutu çıkardı cebinden.
- "Aç ,aç ,aç" dedim...
- 1,2,3 dedi.
- Yuh şaka araba mı? Benim mi?
Babamın yanağına kocaman bir öpücük ve sonrada anneme. Sonunda bir arabam olmuştu allah'ım ,allah'ım !yaşasın! hemde mini cooper.
~~~~~~
Odama gittiğimde sevinmeyi bırakıp kendime kızmaya başladım bir araba nasıl olur da bir an her şeyi unutturabilir di hey saçmalık tabi ki unutturabilir o bir mini cooper sevimmemi yarıda kesip depresyon halime geri döndüm elbisemi çıkarıp nereye gittiğini umursamadan öylece attım elime gelen ilk geceliğimi giyip yatağa girdim sonra hafif kırık bir gülümseme geldi yüzüme bekle beni ateş geliyorum dedim ve gözlerimi yumdum.
~~~~~~
Sabah saatin sesi ile uyandım bugün pazar değil miydi hey salak kafam alarmı kapatmayı unutmuşum saat daha sekiz bugün yapacak çok şey var diyerek pozitif yanımı yine gözler önüne serdim
Ateşten
Lanet olsun beni görmüştü.babam olacak adam beni oraya gönderirken kimin evi diye sormamıştım bile. nerden bilebilirdim ki onun orada olduğunu üstelik doğum günü. aylardır takip etmeme rağmen nasıl öğrenememiştim. onu görmek konuşmak içimde yeniden bir şeyleri harekete geçirmişti.nasıl da sinir olmuştur onu öylece bırakıp giderken. elini uzatıp tutamamak gibiydi zaten bize olan herşey .biz söylemesi bile garipti. onu öylece bırakıp gideli 5 yıl olmuştu. o günden sonra her şeyi öylece bırakıp geldiğim yere geri döndüm. nereye mi? ben Ateş Paksoy .kendi kendi ailesinden kaçan görünmez çocuk .babam kim onu bile bilmiyorum .annem birinden yapmış beni öylece .sonrada pişman olmuş. herkesden saklanan çocuk oldum hep. annem yılda bir iki kez gelir giderdi o da kocasının şehir dışına gittiği zamanlar olur du hep. parayla çocuk bakabileceğini sanan annem. istenmediğim yerde durmam diyen ben .bir akşam annem çatkapı gelmişti .mutlu olmuştum. sonra o gün mutlu olduğum için kendime kaç kez lanet ettim oysa. annem o gün sinirle beni hırpalamış senin yüzünden, senin yüzünden bıraktı beni hakan !senin yüzünden !annemin ağzından duyduğum son söz. öylece gittim sonra. nereye gideceğimi bilmeden. kimse aramadı bile beni. arasaydı bulurdu zaten.
~~~~
Her şey Suyu görmemle yeniden başlamıştı sanki .sevgi nedir bilmesem de sevginin gerçekten var olduğununa inandırmıştı beni. sadece birkaç günde bağlanmıştım ona.sonra herşey gibi o da gitti .üstelik ben kendi ellerimle gideceği yere bıraktım onu.ondan sonra her şey kötüye gitmeye başladı .öyledi geri döndüm. herşeyin başladığı yere .beni görenler sanki hiç gitmemişim gibiydiler. nerdeydin?bile demediler. görünmez çocuktum ben. annem geldi yeniden. söyleyecek yüzlerce şey varken sormadı bile. "gidiyorsun" dedi ."nereye" dedim. "babanın yanına" dedi.bir babam mı vardı benim? "tamam" dedim .sanki yıllardır babamı tanıyormuş gibi.
~~~~~~
Babamın yanına gitmiştim .adı kahramandı. beni görünce herkes gibi o da sustu. elime iki tane anahtar attı. bir de kart. "1453 "dedi .bir adres söyledi. "oraya git senin evin ne halt yiyorsan ye başıma bela olma yeter". bir kez daha terk edilmiştim. yine gittim.bu sefer bana bakmakla görevli kimse yoktu. nedense şaşırmadım.
~~~~~~
Onun karşısına çıkmamalıydım .benim onun hayallerinin prensi olmadığımı ona göstermeliydim .onu seviyordum, ama sevgi fedakarlık etmek değil miydi? o zaman en büyük fedakarlığı yapıp onu kendimden soğutmalıydım hem de onun için yanarken..
~~~~~
Kitabı okuyan herkese teşekkür ederim. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Sınavlarım yüzünden diğer bölüm geçikebilir. Benim için dua edin. Sizi seviyorum. +25 vote sınırımız var. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesi
Ficção AdolescenteBir kız düşünün hatırladığı tek şey adı SU kendini en mutlu hissettiği anda karanlıkta buluyor. onu bu karanlıktan çıkaracak kişi ise karanlığın ta kendisi ATEŞ. Fark etmeselerde kaderleri daha çocukken birbirine kenetleniyor peki ya büyüdüklerinde...