Duş aldıktan sonra rahatlayıp sıcacık yatağıma girerken , Dicle'nin durmayan çenesini kulak ardı ettim. " Hey ! Sen beni dinlemiyor musun ? Biliyorsun Tuana en nefret ettiğim şey ben konuşurken karsimdakinin beni dinlememesi ve Sen suanda Bunu yapıyorsun !! " dedi. "Kusura bakma Dicle, ama gerçekten ben dinlemekten yoruluyorum ama sen konuşmaktan yorulmuyorsun " dedim . Sırtımı ona dönüp gözümü kapattım.
Dicle homurtular çıkararak ışığı kapattı ve yatağa yattığını belli eden sesler çıkardı . Dicle hala ses çıkarıyor yatakta dönüp duruyordu."Dicle ! Eğer su anda yerinde durmazsan yemin ederim beni sıcacık yatağımdan kaldirman nedeniyle seni doverim hiç acımadan ! " diye bağırdım. Zaten o anda cevap vermeden hemen sesi kesildi .Aslında uykum yoktu , o sokak olayınin üzerinden iki gün geçmişti ama orda olanlar kafamı karistiriyordu . En son adam benim bogazimdan tutuyordu , uzaktan polis siren sesleri geldiğinde adam onlar için geldiğini sanip biran elleri gevsemisti. O küpeli çocukta bana fırsat vermeden adamı yere serip üstüne çıkmış ve dovmustu . Gerçekten güçlüydü zaten uzaktan ben burdayım diyen kasları herşeyi kanıtlıyordu.
Ona teşekkür edip etmemek konusunda gidip gelirken , ayak sesleriyle onun durduğu yere bakmistim fakat artık sokağın karanlık tarafina yürüyordu . Ona arkadan seslenmistim ama dönüp bakmamisti. Bende bos verip adamlar uyanmadan hizlica eve gelmiştim. Anlamiyorum bana yardım edip hiç birsey olmamış gibi yürüyüp gitmisti .
Ben bunları zihnimden uzaklaştırmaya çalışırken yavaş yavaş gözlerim kapaniyordu.
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Ben masalara sipariş goturmekten başım dönüyordu artık ! Doğru sıze soylememistim , ben evin biraz uzağında küçük bir kafede çalışıyordum tamam geceleri maç ayarlandiginda maça giderdim fakat sabahlari bos durmamam gerekliydi.
Bugün pazar ve burası tıklım tıklımdi . E tabi patron için iyi fakat ölen biziz , ben diğer garsonlar gibi içten değil ,sahte ve yapmacık bir gülüşle siparişlerimi alırken arkadan otoriter bir ses " Bakar misiniz ?" Dedi. Şimdiki masanin siparişlerini halledip beni çağıran masaya doğru yerden gözlerimi ayırmadan giderek " Hoşgeldiniz efendim ne alırdınız ?" Elim siparis defterinin üzerinde kalemle beklerken , adam ses cikarmayinca yüzümü adama doğru kaldırarak ifadesizligimi koruyarak küpeli çocuğa baktım. Evet ne şanstir ki (!) O burda.
"Bira." Benim ki gibi ifadesiz yüzüyle söylediği kısa ve net cevabiyla siparasini deftere yazarak siparişini almak için oradan uzaklastim ve tekrar birasını götürmek için masasına doğru ilerledim. Ben tam ilerlerken sıska ince bir el kolumu kavrayarak beni durdurdu ve birayı bos bir anima denk gelerek elimden aldı " Ben götürürüm canım , buraya bu kadar yakışıklı ve seksi erkekler pek uğramaz , bende bunu kaçırmam " dedi ve göz kırpıp kıvırta kıvırta masaya doğru ilerledi . Asli birayi masaya koyarken adeta adamin ağzına girecekti . Fakat adam her ne dediyse Asli'nin yüzünü burusturmasina ve bana bıkkın bir şekilde gelmesine neden oldu.
Asli yanıma gelip soyledigi şeyle şaşkınlıkla donup kalmama neden oldu .
Bu BÖLÜM kısa hatta digerleride kısa ama sınavların bittikten sonra daha uzun bir tane paylaşacagim hatalar olabilir , :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUANA
Random"Eğer bir adım daha atarsan cenazeni bile çıkarttırmam buradan" tüylerim ürperdi duraksadim ama umursamamış gibi yapmak zorundaydım ben onun mali değildim. Tekrar arkamı dönmeden yürümeye başladığım da arkamdan gelen adım sesini duymamla yüzüme in...
