BÖLÜM 6✨

132 7 4
                                    

ARKADASLAR YAZİM HATALARİ OLABİLIR , TELEFONDAN YAZDİGİM İCİN BİRAZ ZOR OLUYOR ! SİZE VOTE ATİN YA DA YORUM YAPİN DİYE SOYLEMİCEM İCİNİZDEN NE GELİYORSA YAPİN :)))) İYİ TATİLLER

Sinirle elimdeki birayla adamın masasına doğru ilerledim. "Pardon. Neden benim getirmemi istediniz ? Burayı ya da beni ne zanettiniz?" Diyerek karşısına dikildim . Adamin telefonuna gömdüğü kafasını yavaşça kaldırarak yüzüme baktı. " Siparişlerimi alan kişilerin siparişlerimi getirmesi gerekir. " dedi . Son sözlerime cevap vermeyerek.

" Bu ne saçma düşüncedir böyle ! " , adam bıkkınlıkla yüzüme bakti ." Prensip meselesi " deyip sahte bir gülümseme bahşetti. Elimdeki birayı masaya biraz sertçe koydum . " Afiyet -zıkkım- olsun " aynı onun gibi sahte gülümseyerek yanından ayrıldım . Ama bu yakışıklı adamda genc mi demeliyim bilmiyorum ama beni iten birsey vardı .

Diğer masalarla ilgilenirken " Hesap !" Diyerek beni çağırdı . Bende elimdeki hesap kutusuyla yanına ilerledim ve kutuyu masaya koydum . Dönüp giderken "Teşekkür etmeyecek misin ? " Dedi. "Ne için ? " sorusuna sorusuyla cevap verdim . O da alayla gülümseyerek " Seni kurtardigim için. " dedi. Masasından kalkmışti. " Hayır etmiyorum " soru sorar gibi kaşları havaya kalktı . Bende gülümseyerek " Prensip meselesi " deyip hesap kutusunu alıp kasaya doğru ilerledim , yüzümdeki galip ifadeyle.

Adam tam kapıdan çıkarken " Burayı zaten bir kafe olarak bile görmüyorum .. ha tabi seni nasıl gördüğüm tartışılır bir konu o ayrı ", deyip göz kirparak çıktı . Sinirli bir ben bırakarak.

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Kafede mesai saatim bitti eve doğru ilerliyorum. Saat daha 18:00 di fakat çok yorgundum , Allahtan bugün maçım yok.
Eve doğru giden tanıdık caddelerden geçerken , biri bianda ağzımı kapatıp sokağın ıssız tarafına cekerken içimden " yeter lan sürekli biri beni durduruyor " diyemeden edemiyordum. Ağzımi kapatan kişi beni sertçe duvara bastırdı , yüzüne baktığımda " Pardon ama e yuh yani ne var ? " dedim . Adam dişlerini sıkarak " Bak beni sinir etme Tuana , patron için sabrediyorum yoksa elimde kalirsin . " dedi .

Bende sürekli gördüğüm hatta demin kafeye gelen adamın ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum . " Kimsin sen ? " diye soru yönelttim , " Çok mu merak ettin ? Ben Senar ve seni isteyen patronuma götürecek kişi " dedi.

Ne diyor ya bu ne patronu? . " Ben hiçbir yere gelmiyorum. O gerizekali patronuna söyle NAH GELİRİM!" son kelimelerinin üstüne basarak. Bir anda girtlagimi sıkıp " doğru konuş yoksa patron var dinlemem siker öldürürüm seni " dedi . İçimde sinirle volkanlar patlayarak " Belliydi zaten kendi isteginle beni kurtarmadığın , sen onlardan daha şerefsiz çıktın ne sen ne de piç patronun bana hiçbirşey yapamazsıniz ."

Sırıtarak "o kadar emin olma " dedi. Ve boynuma sert birşeyle vurmasiyla dünyamin kararmasina neden oldu.

✨✨✨✨✨✨✨✨

Uyandığımda soğuk bir mermerin üzerinde titriyordum. Gözlerimi açtığımda gördüğüm tek şey yada görmediğim şey mı demeliyim" karanlıktı".

Ayağa kalkıp bir kapı aramaya başladım . Elim kapının kolunu bulduğunda hemen aşağı çektim . Ve şok olmama neden olan şey kapının açık olmasıydı . Yavaşça kapıyı kendime doğru çektim . İçeriye zayif bir ayndinlik gelirken buranın büyük bir depo olduğunu anladım yavaş adımlarla deponun içine girdim kimse etrafta yoktu fakat dışarda kimsenin olmayacağı anlamına gelmiyordu uzaktaki demir kapı gözüme çarptı . Ona doğru ilerlerken demir kapı hizlica açıldı , içeri 5-6 tane adam onlar arasında beni kaçıran yani Senar vardı.

Herkes duzgunce dizildi ben daha ne olduğunu ve ne olacağını idrak etmeye çalışıyordum . Havali değilde sert ve sinirli bir şekilde İçeri ; uzun boylu, kumral, ela gözlü ve çok yapılı kaslı , takım elbisesinin pantolonunu ve siyah gömlek giyen ultraaaa yakışıklı bir adam girdi .

Evet bu özellikleri hemen sayabildim çünkü çok dikkat çekiciydi . Ben ne diyorum ya adam beni kacirmis benim düşündüğüm şeye bak . Hem ben ne ara erkekleri bu kadar inceler oldum ? Neyse bunları düşünmenin ne yeri ne zamani.

"Küçük Tuanacik uyanmış " dedi yakışıklı adam. Bana doğru yaklasiyordu. O ne kadar ileri doğru adim atsa bende o kadar geri adim atıyordum. " uzak dur benden!" diye bağırdım . İfadesizca bana doğru gelmeye başladı . " Klasik kaçırılan kişilerin sorusunu sormadan ben söyleyeyim Tuana GEZİCİ , ben senin patronun Ali Merdan MİROĞLU ".

✨✨✨✨✨✨✨

Beni kacirmasindan iki gun gecti bana yemek getiren adam dışında ne gelen var ne giden Hayır anlamıyorum neden beni kaçırdı bir şey demedi zaten düşüncelerimden ayrilma nedenim kapınin açılmasiydi . Merdan bana gelmeye başladığı anda geriye gidemedim çünkü duvarın dibindeydim zaten. Yanıma gelip beni ayağa kaldırdı ve elini yanağima koydu . Kendini bana bastırdı.

"Çek o iğrenç ellerini üzerimden ! " diye tısladım. Fakat ben konuştukça o kendini bana daha fazla bastırıyordu . Alayli bir şekilde gülümsedi fakat gülümsemesi gözlerine ulaşmıyordu .

" Tuana... Tutana emin ol sen şuanda benden kurtulmak için kıvranırken ve ellerimi üzerinden çekmemi isterken sana daha çok baglaniyorum ama malesef iyi anlamda değil , şimdi istediğin yere kaçabilirsin " ben su anda onu tanigimdan beri en uzun konuşmasını yapmasına mi yoksa beni birakmasina mi sasirayim ?, her neyse kapıya doğru koşarken onun sesiyle olduğum yerde kaldım .

" Ha unutmadan , bir gün ellerimi senin vücuduna kullanmam ve altımda kıvranman için bana yalvaracaksin, o gün uzak değil .." dedi .

Bende kafamı ona doğru çevirerek dudağımin kenarini hafifçe kivirdim. " Kusura bakma Merdan MİROGLU hevesini kırmak istemezdim fakat adamina dediğim gibi avucunu yala." Kusura bakmayın fakat nah diyecek kadar ölümü bekleyen biri değilim .

TUANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin