bunnysb:
ılsandayım<><>
küçüklüğü olan yerdeydi yıllar sonra. çoğu şey değişmişti. köşedeki eski küçük market yoktu mesela onun yerine koskocaman bir market yapmışlardı. parkı da kaldırmışlardı.
ilk nereye gideceğini biliyordu. babaannesinin evine. babaannesi vefat edeli 3 yıl olmuştu. o eski püskü evin anahtarı ise birtek onda vardı.
kısa sürede vardı eve. bıraktığı gibiydi. bahçede hala teneke kutulara ekilmiş çiçekler, divandaki o eski koltuk... nostalji dedikleri şey bu olsa gerek diye geçirdi içinden.
cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı. açtığı gibi rutubet kokusu sarmıştı burnunu. havasızdı içerisi. 3 yıldır kapalı kutuydu sonuçta. çantasını bir kenara koyarak tüm camları açtı. salondaki koltuklardan birinin üstündeki örtüyü kaldırdı.
anılar doldurmuştu aklını. bu koltukta oturup tam ikide yeonjun ile izlediği çizgi filmler. her defasında koltuğu kırıntı yaparlardı ve babaannesi onlara kızardı.
derin bir nefes alıp koltuğa oturdu. nerdeydi acaba? ağaç evde mi, yoksa sahilde mi? belkide küçüklük arkadaşımızın yanında kalıyordur.
orada oturdu. belki 1 belki 2 saat. güneşin batış saatiydi. açtığı pencereleri kapadı. dışarıya attı kendini. belkide buralarda gezinmek iyi olurdu. kapıyı kilitledi.
yol onu nereye götürürse oraya gidiyordu. ilk önce markete girip kendine bir dondurma aldı. eskisinden biraz farklı ama eskisi gibi. tek eksik naneli çikolata seven bir yeonjun.
dondurmasını yerken sahile gitti. taşların sakladığı minik bir alan vardı, küçükken oturdukları yer. oraya gitti. kimsenin olmadığını görünce sevindi. çok sevindi. küçükken ikisinin sığdığı yere şimdi kendisi zor sığıyordu. boyum uzamış diye geçirdi.
güneş battı. hava soğudu. o ise akşama kadar orda oturdu. denizi izledi. beyaz köpükleri, parlak dalgaları. eli kolyesini buldu. onun verdiği kolyeyi. dayanamadı gözünden bir damla yaş aktı. sadece bir damla mı, art arda döküldü gözyaşları.
iyice kararan havayla kalktı ordan. evin yolunu tuttu. tam varmak üzereyken duyduğu sesle duraksadı.
tam çaprazında onu gördü. içi rahatladı o an. bir şey oldu diye ödü kopmuştu. ama sonradan karşısındaki bedeni fark etti. bir kız. güzel bir kız. kendinden çok daha güzel. uzun, kızıl saçları ay ışığıyla parlıyordu. fiziği mankenlere taş çıkartacak cinstendi. ve de, yeonjun'un yanına çok yakışıyordu.
tam o an bir şey oldu. kız yeonjun'a sarıldı. yeonjun'da elini onun beline sardı. sarıldılar. kız onun yanağına bir öpücük kondurdu.
daha demin dinen gözyaşları yerini buldu yine. elindeki anahtarı gürültüyle yere düşürdü. telaşla oradan gitmeye çalışırken duyduğu sesle duraksadı.
"soobin?"
alin yari kavusma bölümü
final 23 haberiniz ola
yazililarda başarılarr
askim misin be