Büyük bir baş ağrısıyla uyandığım için ses dersinede geç kalmıştım.
Tüm gece düşünmekten ve kendime kızmaktan asla uyuyamamıştım.
Ve sonuç hayaletleri aratmayan sunghoondu. Bir gecede çökülür müydü, evet bir gecede 10 yıl yaşlanmıştım resmen.Bu dediklerim asla uydurduğum şeyler değildi. Dowonun beni ilk gördüğümde attığı çığlık bunu gayet kanıtlıyordu. Tamamen bitik bir haldeydim.
Elimdeki kağıda tekrar göz gezdirdim. Ses hocası şarkıda dikkat etmem gereken yerleri benimle çizmişti ama ağzımı açacak bile halimin olmaması zavallı adama sabrının son raddelerini yaşatıyordu.
Bıkkın bir halde gözlerini bilgisayardaki işinden ayırıp bana çevirdi.
"Hazırsan artık söylemeye ne dersin sunghoon?"
Başımı sallayıp onu onayladım.
Şarkıya girdiğimde hafif yüksek tonda başlamıştım ama halledebilirim düşüncesiyle bozmadan devam ettim. Hocanın dikkat etmemi söylediği yerlerin üstünde duruyordum ama yüksek notaya gelince şarkıya ince girdiğim için patlamıştım.
Evet tam olarak patlamıştım. Sanatsal bir sekilde detone olmuştum birde yetmezmiş gibi öksürük krizine girmiştim.Hoca elini alnına atıp masaj yapmaya başladığında mahçupça gözlerimi yere indirdim.
"Sunghoon, sanırım bugün kendini iyi hissetmiyorsun. Yoksa böyle hatalar yapmazdın o yüzden daha fazla birbirimizi germeyelim ve burda bitirelim."
Hızla başımı sallayıp
"Peki hocam, daha iyi olmaya çalışacağım. İyi günler."
Koşar adımlarla stüdyoyu terk ettim. Derin bir nefes çekip yanaklarımı şişirdim. Gerçekten hiç çekilmez bir gündü.
Hala dans pratiği yaptığını düşündüğüm arkadaşımın yanına ilerledim.
Odanın önüne geldiğimde yavaşça kapıyı açtım. Tahmin ettiğim gibi aynanın karşısında dans ediyordu yanında da heeseung hyung vardı.
Hayalet vücudumu ayaklarımı sürüyerek yanlarına ilerlettim.
"Selam"
Beni gördüklerinde dowon yine ufak çaplı bir kalp krizi geçirmişti. Heeseung hyungsa şaşkınca bana bakmaya devam ediyordu.
"Hoon, siktir git mk. Ölüp gideceğim bugün senin yüzünden."
Arkadaşımı umursamadan heeseung hyunga döndüm.
Bakışları şaşkın değil endişeliydi artık."Sunghoon gerçekten berbat görünüyorsun. Keşke gelmeseydin bugün."
Yavaşça kendimi yere bıraktım ve aynaya yaslandım daha doğrusu yapıştım, uzaktan bakınca kemiksiz bir et yığını gibi göründüğüme emindim.
"Bugün ses dersim vardı hyung. Biliyorsun derslerinin ekilmesini sevmiyor."
Heeseung hyung bana katılarak başını sallamıştım.
O sırada dowonda kendini yanıma atıp kolunu omzuma attı.
Sırıtarak bana yaklaşıp"Seni turp gibi yapacak bir şey biliyorum hooniee~"
Devam etmesini beklercesine kaşlarımı yukarı kaldırdım.
"Hadi yine iyisin, bugün çok yüce gönüllü olduğum için sana sığır eti ısmarlayacağım."
Dedikleriyle yüzümün aydınlandığına yemin edebilirdim, kanım kaynamıştı resmen, Anında vücudumun tüm enerjisi gelmişti. Sığır eti diyordu hemde beleşe.
Beleş mal her zaman mükemmeldi ama beleşe sığır eti cennete gidip gelmek gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In la kesh✔Jayhoon
Fanfiction'Merhaba anne, hayallerimi biri için değiştirsem üzülür müsün?' 'Umarım üzülmezsin." Bütün hedeflerini ve geleceğini geride bırakarak sevdiği adamın hayalini hayal edinip şarkıcı olmak için adım atan genç artistik patinajcı Sunghoon. 'Tek hayalim şa...