In la kesh✔Jayhoon

5

Hareket eden zeminin durmasıyla karşımızda duran diğer stajyerlere selam verdim. Gergince ilerleyip boş bir yere oturmuştuk, stajyerler bizim geldiğimiz yerden gelmeye devam ediyordu. Kapıdan giren tanıdık simayla gülümsedim. Heeseung hyung gelmişti. Onunda bakışları biraz sonra bana döndüğünde gülümsemişti.
Onu görmek gerginliğimi biraz da olsa atmamı sağlamıştı. Bakışlarımı Jaye çevirdiğimde o da heeseung hyungu tanıyor gibi duruyordu. Gerçi onu tanımayan varmıydı ki sirketteki en yetenekli stajyerdi.
Heeseung hyung jayin yanına oturduğunda o hep havalı bulduğum selamlaşmasını heeseung hyunga sunmuştu

'Uzun zaman oldu hyung'

'Evet öyle.'
 
Sanırım sadece birbirlerini tanımakla kalmıyorlardı, samimi görünüyorlardı çünkü.
Heeseung hyung, Jayin yanında oturan beni fark ettiğinde gülerek ve rahatlamış mutlu bir sesle elini bana uzatmıştı.

'Sunghoon...'

Gülerek elini tutmuştum. Gerçekten burda olması benim için rahatlatıcıydı. Onunda benimle aynı düşündüğünün farkındaydım.

Sonunda herkes geldiğinde sinir bozucu bir alarm sesi duyulmuştu büyük alanda ve o robotik ses yine konuşmaya başlamıştı.

Duyduklarimla şok olmuştum, ne yani 23 kişi arasından sadece 12 kişimi Iland'e girecekti ve buna karar verecek olanda burdaki stajyerler olacaktı.
Şeytanın konuşmasıyla bu sefer ona hak verdim. 'O saçma sapan mimariden sonra böyle bir şey şaşırtmadı. Bu lanet olasi yerden ne işimiz var tanrı aşkına!'Şokla uzun bir iç çekmekle yetinmiştim. Ses bu seferde birinci katılımcının sahneye çıkıp test şarkısını söylemesini istemişti. Büyük bir fisıldaşmanın başlamasıyla kısa bir süre sonra biri çıkmıştı.
Herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı.

'O uzun zamandır stajyer.'

'İyi olmalı.'

Kendini kısaca tanıttıktan sonra performansına başlamıştı.
Şarkı bittiğinde oylama başlamıştı. Aslında iyi bir performans değildi ama herkes ne yapacağını bilemez halde oy vermişti.

12 kişilik yer 11 kisiye düşmüştü.
Bir anda kulağımda duyduğum fısıltıyla dikkatimi Jay'e verdim.

"İkinci olarak biz çıkmalıyız Sunghoon. Bu avantajlı olacaktır."

Dedikleriyle onu onayladım onun her zaman mantıklı düşüneceğine inanıyordum.

Jay koluma tutup hızla yerinden fırladığında bende hemen peşine takılmıştım. Ne yazıkki bizimle beraber başkaları da ayağa kalkmıştı. Stresle Jaye baktığımda sakinliğini korumaya çalışıyordu.
Taş kağıt makasla karar vermeyi seçtiklerinde Jayi öne ittirdim.
Üç seferden sonra jay kazanmıştı.
Ve İkinci olarak şarkımızı sergileyecek kisi bizdik. Gülümseyerek elini sıktım. Her zaman taş kağıt makasta iyi olmadığını söylerdi ama demek ki onu gormediğim zamanda bunuda geliştirmişti. Kaybetmek onun doğasında yoktu bir kere daha emin olmuştum.

Hazırladığımız performansı, durduğumuz platformda sergilemek için yerleşmeye başladık.
Jay ile gozlerimiz birleştiğinde ağzımızdan tek kelime çıkmasa bile bakışları cesaretimi toplamam için fazlasıyla yeterliydi, ışıkların sönmesi ve garip bir sesin duyulmasıyla sarkının başlamasını beklemeye başladım.

Çok çalışmıştım. Pratiklerde yaptığım gibi sorunsuz şekilde halledecektim. Jayin başaracağından zaten emindim endişelenmeye gerek bile yoktu.

Nerdeyse binlerce kez dinlediğimiz şarkının tekrar duyulmasıyla vücudumuzun aşina olduğu hareketleri yapmaya başladık.
Girişin dikkat çekici olduğunu düşünüyorduk ve önümüzde ki stajyerlerin tepkilerini duymamla yanlış düşünmediğimizi tekrar anlamıştım.
Bu cesaretle tüm enerjimle dansa ve şarkıya odaklandım. Onlara en iyi halimi göstermeliydim.
Sona yaklaştıkça nefesim ve enerjim tükenmeye başlamıştı ama şarkıda bitmişti.
Jayinde benden farkı yoktu. Son hareketle arkamızı dönüp durduğumuzda şarkı kesildi.

Yine o garip ses duyulup robotik sesin konusmasıyla stresle beklemeye başladım.

Bir oylamayla Iland'e girip giremeyeceğimiz belli olacaktı.
Yani O an ki stresle anlayabildiğim buydu.

Şeytanın her zamanki yattığı yatağından konuşmasıyla göz devirdim. "Bu saçma şeyler için uğraşman beni delirtiyor. Adam seni sevmiyor bile be". Melek ise oturduğu plates topundan kalkıp seytanın saçını çekerken konuşmaya devam ediyordu. "Merak etme sunghoon, sen elinden geleni yaptin her şeyin güzel olacağına eminim."

Sesin duyulmasindan sonra yavaş yavaş stajyerlerin elleri havaya kalkmaya başlamıştı. Oylama benden başlamıştı.
Hızlıca başımı eğip beklemeye başladım. Korkuyordum, jayin çok rahat ıland'e gideceğindan emindim. O mükemmeldi her şeyde, ondan iyi olduğunu düşündüğüm tek bir kişi bile yoktu burda.
O hem hayran olduğum hemde aşık olduğum adamdı. Oylama bittiğinde kalbim neredeyse yerinden çıkmak üzereydi. Geçemeyebilirdim. Yeteri kadar oy alamayip geçemeyebilirdim. Ben yetenekli degildim. Jay gibi değildim. Idol olma sebebim bile herkese saçma gelebilirdi ama benim icin önemliydi. Buradaki insanlar kadar, Jay kadar  yetenekli ve mükemmel olamasamda, çok çabalamıştım ve en az onlar kadar çıkış yapmak istiyordum. Her şeyi geride bırakıp buralara kadar gelmiştim. Başarmalıydım.
Geniş alanda yankılanan "IN" sesiyle gözlerimi açıp başımı kaldırdım. Girmiştim, başarmıştım. Sevinçle yumruklarımı sıkarken gülüşümü zor zaptediyordum. Bakışlarımı ekrana çevirdiğimde gördüğüm oy sayısıyla daha da şaşırmıştım 21 kişi.

Beklediğimden yüksekti bu kadar kişi performansımı beğenmişti. Bütün hücrelerime yayılan gurur ve mutluluk, paten kayarken aldığım ilk ödülden beri bana bu hissi bir kere daha yaşatmıştı. Bakışlarımı Jay'e çevirdiğimde hafif bir gülümsemeye kısa bir an bakmıştı bana, ne kadar gülse bile gergin olduğu ortadaydı. Ben başarmişsam o kesin başarırdı endişelenmeye gerek yoktu. O en iyisiydi.

Aynı ses Jay içinde yankılandığında sevinçten neredeyse ağlayacaktım. Başarmıştık, ikimizde başarmıştık. Sonunda sıktığım yumruklarımı gevşetip ona baktım. Mutluydu çok mutluydu, gözleri dolu dolu doluydu aynı zamanda da düşünceleydi. Başımı ekrana çevirdiğimde 19 oyla Ilande girmişti.

O an sinirlendiğimi hissettim burda ki herkesten iyi olduğuna emindim. Herkesten oy alacak potansiyele sahipti o. Sinirle bakışlarımı tekrar aşağı eğdim. Elimde hissettiğim dokunuşla gözlerimi ona çevirdim. Gözlerime sanki neye sinirlendiğimi anlamiş gibi bakıp Elimle temasıni keserek diğer stajyerlerin olduğu yere yönelmişti. Bende arkasından onu takip ettim.

Başarmıştık, o kadar pratiğin sonunda ilk adımı atmıştık. Bizi bekleyen şeylerden habersiz...

"Hayaline bir adım yaklaştın sunghoon"  Meleği onayladım ve yanımda ki adama baktım. O yanımda olduğu sürece her şeyi başaracaktım.

Eveeet bölum sonuu

Umarim beğenmişsinizdir.
Iland ile tamamen ayni olmayacak bilmenizi isterim sonuçta bu jayhoon fici ve Iland ile ilgili her olayi anlatmayacağım. Daha çok jayhoona odaklanacağım.

İşte performans

Hepinize jayhoonlu günlerrrr