In la kesh✔Jayhoon

2

Aynadaki yansımamı izliyordum.
Çirkin olan yerlerime tek tek dikkatle bakıp beynime kazıyordum.

İnsanların beni istememe sebebi neydi. Çelimsiz vücudum mu, yoksa hayalet kadar beyaz tenim mi, siyah saçlarım mı,
yoksa ışıltısını  kaybeden, artık yardım istercesine boş bakan gözlerim mi?

Jayin beni istememesinin sebebi neydi?
Herkesin çok yakışıklısın dediği yüzüm ona çirkin mi geliyordu.
Yada insanların beni çıkarları için iyi hissettirecek iltifatlar mı  ediyordu
Jay kişiliğimi mi sevmiyordun? Soğuk görüntümü mü, fazla gülümsememi mi sevmiyordun.

Jay neden beni istemiyordun.

Başına bela mı olucaktım. Ayağına mı takılacaktım.
Sen beni kabul etsen bela olmamak için ağzımı bile açmazdım, ayağına takılmaz, önüne çıkan engelleri senin için sırtlardım halbuki.

Belkide sadece beni sevmiyordu.

Aynadaki görüntüme daha fazla tahammul edemeyip bakışlarımı ellerime indirdim.

O beni sevmiyorsa benim kendimi sevmek için bir sebebim yoktu.

Beni bir tek sen seviyordun değil mi anne.
Özür dilerim oğlun seni dinlemedi.

En çok sen değerlisin, sadece sana gerçekten değer verenleri sev en çokta kendini sev demiştin.
Sözünü dinleyemedim anne.
Beni istemeyen bir adama bütün kalbimi verdim ve geri alamıyorum. En kötüsüde almak istemiyorum.
O adam hayatımı, beni değiştirdi anne.
Keşke yanımda olsaydın yada yıldız olup tek dileğim olsaydın.

Kendimden daha çok birini sevdiğim için özür dilerim.

Umarım affedersin anne.

(2 yıl önce)

Heycandan yerimde duramıyordum.
Bacağımı ritimle yere vurarak belkide çoğu kişiyi rahatsız edecek o sesi çıkartıyordum.

Parmağım tırnaklarımın etine eziyet ediyordu.

İlk defa bu kadar erken gelmiştim sınıfa.
Her zaman uyanamayıp geç kalan geldiğinde de tüm derslerde uyuklayan  sunghoonun bugün niye erkenden geldiğini sorguluyordu sınıftaki birkaç kişi yada umurlarında bile değildi.
Sahi benimde umrumda değildi.

Bakışlarımı sınıfın kapısından alamıyordum. Gelmemişti neden hala gelmemişti.
Yada benim için zaman algısı yok olmuştu akıp giden tek şey yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimin ritmiydi.

Sonunda kapı açıldığında bakışlarımı bu sefer ona odakladım.

Derin bir nefes aldım. Tek omzuna astığı çantası
okul gömleğinin altına giydiği tişört boynundan aşağı sarkan kolyesi ve güzel parkmaklarını saran yüzüklerle o Jaydi işte.
Tanrıları kıskandıran görünümüyle o jaydi.

Her gün tekrarlandığı gibi yavaşca önümdeki sırasına ilerledi. Beni görünce şaşırmıştı hafiften büyüyen ve kalkan kaşlarından anlamıştım bunu. Sonuçta erken gelmiştim ve uyanıktım.

Gözlerime bakıp belli belirsiz gülümsedi ve sırasına oturdu.

Sana ne zaman bu kadar aşık olmuştum ki bunun cevabı çok zordu.