Gölgesiz geceler nutkumu tutarken ihmalkar yalnızlık sessiz bir uykuda. Olması muhtemelden uzak nidalar ruhuma çökerken sessizliğin kimsesizliğinde durgun sularda donuk haldeyim.
Hangi sabaha uyanık hislerim?
Biraz çarpıntı, biraz yıkık, sabahın yükü omuzlarıma çökerken, terk edilmiş çorak topraklarda umutsuzca kavrulan güneşte yürüyorum. Sabahın bekçisi kar beyaz toprak ruhumu kendine çekmeye meyilli iken yorgunluk gözlerimden havaya hücum ediyor.
Son bir ıslık çalar iken rüzgar sakin ve suskun. Kayıplarım duvarları aşıp önümde bir yığın. Adımlar ürkek bir hazinle seyrekleşirken, kendi bedenimde kaybolmaya yüz tutuyorum. Çoraklaşan toprakta buğdaylar parmak uçlarımda dolanırken, düşünce zincirimde bir hiçlik var olmakta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun Satır Araları
De TodoNereden başlamak gerek ne yazmak gerek. Ruhum parçalanıp yeryüzüne yayıldı. Toplamak için yorgun ve dahi kırgınım. Uzun satırlar veyahut kısa satırlar ifade etmek fayda etmiyor içimde kayıp giden ben ile başbaşayım.