Pine and Mango

1

Önündeki son kalan balkabaklı mantıya çatalını batırırken Hogwarts'daki altıncı yılında büyücü dünyasındaki yemeklere fazlasıyla alıştığını düşündü genç Hufflepufflı kız.Muggle dünyasında yemeğe oldukça düşkündü ancak bu dünyaya ilk adımını attığında bir süre yemeklere alışmakta zorluk çekmişti.

Evet her şeyi kabullenebilmişti ancak yemekler onun kırmızı çizgisiydi!

"Seni tabağını bitirebilmişken görmek gözlerimi yaşattı Rhea Jasmin Goldsmith."

Fazla dramatikleştirdiği ses tonuyla Anna Lilith Stiles'ı bakmadan tanımamak mümkün değildi.

Alaycı bir gülüş attı en yakın arkadaşına.

"Yine mizah konusunda Weasley ikizlerini aratmıyorsun sevgili dostum."

Anna gülerken başını iki yana salladı.

"Ah bu imkansız işte."

İkisi de gülerken Gryffindor masasında birbirlerine el şakası yapan Weasley ikizlerine bakmayı ihmal etmediler.

"Hey bunu duydunuz mu?"

Liam Stern'in heyecanlı sesiyle iki genç kızın da dikkati ona doğru yöneldi.

"Üç Büyücü Şampiyonası için ateş kadehine ismini atacak kişiyi."

"Lütfen Harry Potter deme.Bu çocuğun ismini duymaktan son derece yoruldum." dedi Anna bıkkın sesiyle.

Rhea "Bu imkansız." diye karşılık verdi kendinden emin ses tonuyla."Henüz 17 yaşına basmadı.Barty Crouch bu konuda net bir şekilde uyarmıştı."

"Hey dikkatinizi bana verin." diye araya girdi Stern."Rhea'nın dediği gibi bu seferki çok duyacağımız isim Potter değil.Weasley ikizleri bahsederken duydum."

Anna sabırsızlıkla iç çekti."Artık söyleyecek misin?"

Yüzündeki bilmiş gülümsemesiyle "Cedric Diggory.Yaygın lakabıyla altın çocuk." dedi.

Rhea duyduğu isimle midesindeki o tanıdık hissi bastırmaya çalıştı.

Anna ise bunun farkında olarak kıkırdadı.En yakın arkadaşının Altın Çocuk'a yanık olduğunu en baştan beri biliyordu.Kim değildi ki zaten?O Cedric Diggory idi.Kumral saçlar biçimli yüz hatları ela gözleri ve o insanın içini ısıtan gülümsemesiyle kendine hayran bırakmadığı kimse yoktu.

Eğer daha öncesinde bir aptala aşık olmuş olmasaydı kendisi de Diggory fan klübüne katılabilirdi.

Rhea yutkunup "Ah." dedi sadece."O mu?"

Anna ağzının doluluğunu umursamadan konuştu. "Buna hiç şaşırmadım.Popülerliğine neden biraz daha popülerlik katmasın ki değil mi?"

"Bu hiç adil değil." diye mırıldandı Liam."Daha ne kadar dikkat çekmek istiyor Tanrı aşkına."

"Adalet timsali bir Hufflepufflı olarak haklı olabilirsin ama o bunu hak eden birisi." diye cevapladı Rhea."Onun gibi iyi kalpli ve cesur bir insan iyi olan her şeyi hak ediyor." diye ekledi.Bu sırada başını kaldırmadan tabağına bakmaya devam ediyordu.

Söylediği şeyi cümlesini tamamladıktan sonra fark etti.Gözlerini utançla kapattı.Ah Merlin'in sakalı...Neden her şeyi bu kadar belli etmek zorundaydı ki!

Yüzü yanarken yavaşça arkadaşlarına baktı.İkisi de gülmemek için yanaklarını ısırıyordu.

"Gülecekseniz bunu hızlıca gerçekleştirin çünkü bu surat ifadenize yasaklı büyüden başka bir şey uygulamak istemiyorum."