Bölüm 26 - Hain

3.4K 378 739
                                    

Kelime sayımız: 4190

---------

Ertesi sabah 5te uyanmak Jisung'a oldukça zor gelmişti, bu yüzden alarmı çaldığında neredeyse yataktan düşmüştü. Sabah rutinini hızla yerine getirdikten sonra ikinci bir kez düşünmeden barmen üniformasını giydi ve çantasını aldı. Dün yanında getirdiği laptopunu da içine eklemişti. 

Buzdolabından aldığı elmayı yerken kapının çaldığını duydu. Hazır halde mutfaktaydı ve Chan'ı beklemek için aşağı inecekti ama kapıyı açtığında koruma tam karşısındaydı.

''Yarım saat aşağıda beklemektense çoktan geldiğimi yukarı çıkıp söyliyim dedim'' diye kıkırdadı ''Uzatılmış hafta sonu tatilin nasıldı bakalım?''

Jisung korumayı aşağı doğru takip ederken esnedi ''D-daha uzun o-olabilirdi''

Chan da esnedi ve birlikte arabaya bindiler ''Evet olabilirdi cidden''

Minho'nun evine olan yol oldukça sessiz geçmişti, zaten Jisung da cama yaslanmış halde uyumak üzereydi. Diğer kapının açıldığını duyunca ufak bir 'merhaba' dedi ve yerinden kıpırdamadı.

''Evlat'' dedi Chan ''Tamamen bitik görünüyosun, bütün hafta sonu naptın sen? Spor falan?'' diye güldüğünde Jisung da gülümsedi.

''H-hayır, ama e-eğlendim d-diyebilirim s-sanırım''

''Ufak bi tatil yaptık'' diye mırıldandı Minho ''Dün ailesiyle bizzat tanıştım''

''Çok g-güzel g-geçti'' diye kıkırdadı Jisung dik oturup kucağındaki çantayı yanına bırakarak.

''Bok gibi geçti'' diye homurdandı Minho ''Orda geçirdiğimiz zaman boyunca tek yaptıkları çocuk hakkında şikayet etmekti. Siktiğimin evinden ayrılmasını onlar istemiş yıllarca resmen!'' açıkça sinirliydi.

''H-hey, s-sorun değil.. S-söyleyecekleri her şeyi ö-önledin zaten'' dedi Jisung arabadan inip büyüklerini kulübe doğru takip ederken.

Chan masaları düzenleyip sandalyeleri indirmeye başlarken Jisung da patronuyla birlikte aynanın arkasındaki odaya gitti. İçeri girince her zamanki sandalyesine oturup ayılmak için biraz gerindi.

''Bu kez uyuyamazsın evlat'' dedi Minho ona elma suyu uzatarak ''Arkadaşın toplantımsı bişey için ziyarete gelcek sanırım bugün. Para dışında bişeylere ihtiyacı varmış ama tam olarak ne olduğunu söylemedi'' 

Jisung hareket etmek istemediği için sızlandı.

''Onun için hoş giyinmene falan gerek yok, rahat ol''

''Ne z-zaman g-geliyormuş?'' diye sordu Jisung bir kez daha gerinerek.

''Açılıştan hemen sonra. 1 saate gelir heralde''

Jisung patronunu onayladıktan sonra çantasından laptopunu çıkardı ve oyun köşesine geçip yere oturdu. Açtığı film oynama başlayınca da Minho'nun ona yine seslendiğini duydu.

''Arkadaşın gittiğinde Chan seninle bi konuşma yapçak galiba, seni yanımda tutmamın tehlikeleri hakkında falan'' dedi patronu gence doğru bakarak ''Sonra da ikimizin yapçağı apayrı bi konuşma olcak, haberin olsun'' 

Jisung başını kaldırmadan onu onayladı ve filmini izlemeye devam etti, Minho da kendi koltuğuna yerleşip telefonuna bakmaya başladı. Filminin yarısında Jisung laptopunu kapattı ve oyun konsoluna doğru gidip Just Dance oynamaya karar verdi.

''A-ayılmalıyım'' diye mırıldandıktan sonra dansına başladı.

---

Jisung yarım saat kadar oynadıktan sonra Minho'nun koridora çıktığını ve kısa süre sonra Chaejin'le birlikte döndüğünü görüp oyununu kapattı. Chaejin odanın ön tarafındaki sandalyelerden birine otururken Minho tam karşısındaki koltuğuna geçti ve her zamanki gibi genci de kucağına çekti. 

Daddy'nin Küçük Canavarı -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin