"Çoktan üçüncü yılımız doldu bile!"
Normalden farklı olarak Kris'in sesi daha neşeli çıkmıştı. Otelin balkonuna kurdukları romantik sahnenin içinde yaşıyorlardı hala, saatler geçmiş olmasına rağmen. Yıldızların ve sıcacık battaniyenin eşliğinde. Ve olmazsa olmaz mum ve şarap. Kris, boşalan bardakları tekrar kırmızı şarap ile doldurdu ve birisini kendisi için alırken diğerini sevgilisine uzattı.
Lay, Kris'in bacaklarının arasındayken başını göğsüne yaslamıştı. Çoktan iki kadeh şarap içmişti ve bir üçüncüsünü daha kaldırabileceğinden emin değildi, bu yüzden sevgilisinin dudaklarını öperek reddetti bardağı ve şarap şişesinin yanına bıraktı.
"Klasik olacak belki ama hala yeni sevgiliymişiz gibi hissediyorum. Bu normal mi Wufan? Üç yıl değil de üç gün geçmiş gibi hissetmem?"
Kadehinden koca bir yudum alırken sevgilisinin kızarmaya başlayan yanaklarını görünce gülümsemesini tüm yüzüne yaymıştı uzun olan.
"Normal tabi ki. Her gün sana ilk kez aşık olmuş gibi hissediyorum, seni seviyorum Yixing. Hep seveceğim. "
Lay, sevgilisinin bacakları arasında doğrularak oturdu ve bacaklarının üzerindeki ellerini kıkırdayarak tuttu. "Bundan daha klasiği olamazdı!"
Kris 'biliyorum' diye fısıldadı yüzünü sevgilisinin yüzüne yaklaştırırken. Nefesleri birbirlerinin yüzlerini nazikçe okşarken şarap tadındaki dudaklar birbirlerini ele geçirmişti. Kris, Lay'i belinden tutarak kucağına çekti. Lay'in üzerinde sadece kısa kollu, ince bir beyaz tişört vardı. Sevgilisi belini okşadıkça ürperiyordu. Bir de bu yetmezmiş gibi rüzgar da eşlik ediyordu uzun olanın eline.
Şişmeye yüz tutmuş dudaklarını ilk ayıran Lay oldu. "İçeri geçelim.. Wufan.. Üşüyorum."
Kris bu tatlı ses karşısında nasıl olmaz diyebilirdi ki? Cevap vermeden, Lay'i kucakladı ve boydan boya duvarı kaplayan cam kapıyı sürükleyerek açtı. Dağınık yatağa gördüklerinde ikisi de gülümseyerek birbirlerine bakmışlardı. Otel odasına girdiklerinde ilk uğradıkları yer orası olmuştu. Her saniye birbirlerinin yakınında olmalarına rağmen, istedikleri gibi dokunamıyorlardı. Koca üç yıl geçmesine rağmen ilişkilerini bilenlerin sayısı bir ya da iki kişiydi. Belki de 10.
Kris, kısa olanı dağılmış çarşafların üzerine bıraktı ve ardından hızlıca çıkardı üzerindeki tüm fazlalıkları. Lay ise masumluğunu yatağın dışında bırakmıştı. Bunu kanıtlamak istercesine sevgilisine bakarak parmaklarından bir tanesini yalamaya başladı. Kendine 'yaramaz' dese de, Kris'e göre o her ne yaparsa yapsın hem en masumu olacaktı bu dünyanın.
İki beden de tamamen çıplak kaldığında üst üste yatağa uzandılar. Giriş kısmında oyalanabilecek sabırları yoktu, Lay bacaklarını araladığı gibi Kris'in beline doladı ve onu tüm gücüyle bacaklarının arasına çekti. Bilinçli olarak yapsa da aniden değen penis ile inlemişti. Kris, Lay'in dudaklarını emip, ıslak ıslak çekiştirirken penisini dar delikten yollamak üzereydi.
"Wufan!!!" Lay birkaç dakika sonra dudaklarının arasında bağırmıştı ama Kris duymamazlıktan gelip kendini içine ittirmişti bile. İçinde ilerleyen dev sıcaklıkla kendinden geçmek istiyordu ama buna izin veremezdi. Kris'in dudaklarını sertçe ısırıp bacakları arasında onun penisini sıkıştırdı.
Kris sıkışan penisindeki acıyla çığlık attıktan hemen sonra bacaklarının üzerine oturmuş gerilemişti yatakta. Merakla sevgilisine bakıyordu. Lay'de bacaklarını kendine çekmiş yatak başlığına yaslanmıştı.
"Yixing? Bebeğim?" Kanayan dudağına dilini bastırıyordu Kris ne olduğunu anlamaya çalışırken.
"Penisini içime soktun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY
Fanfiction11 Bölümden oluşan KrAy / KrisHan (mpreg) fanficidir. Diğer EXO üyeleri de yer almaktadır. İyi okumalar. ^^