Y/N Çok uzun zaman oldu yeni bölüm atmayalı farkındayım. ÜzgünümTT Okullar bittiğine göre sık sık yeni bölüm gelecek. Lütfen görüşlerinizi belirtin!^^
Bir de bu ficimden sonra yazmaya başlayacağım 'CINEMA' ficine çalışmalarımdan göz atarsanız sevinirim. ^^ İyi okumalar!
Koskoca bir hafta geçirmişlerdi.
Luhan, Yixing ve Kris bir kere bile iletişime geçmemişlerdi bu süre içerisinde.
Hepsi içten içte kendi duygularıyla başa çıkmaya çalışsa da normal gözükmeye çalışıyorlardı. Bu durum Yixing için tam tersi olabilirdi. Onun ruh hali tanımlanamazdı. Melek... Kendini beğenmiş.. Alışveriş canavarı. Her saniye, kendini değiştirebilirdi.
Şu sıralarda ise Yixing limitsiz kartı ile oldukça mutluydu. Adeta bulutların üzerinde uçan bir unicorn gibi.
Suho ile sürekli alışverişe çıkıyor, sevgilisi ile paylaştıkları odanın her tarafını dolduracak şeyler alıyordu. Tabi çoğu dolaplara sığmadığı için, uzun süredir olmayan Kris'in eşyaları valizin içini boylamıştı. Yixing'in bu yaptığına diğerleri ne kadar tepki gösterse bile bu onun için sorun değildi. Nasıl olurda sevgilisini bir kere bile aramamıştı? Sorun etmemeye karar verdi Yixing. Onun Suho'su ve limitsiz kartı vardı.
Ah bir de.. Oldukça yakışıklıydı. Yani 3 yılı boşa gitse ne olurdu ki? Aynanın karşısında yeni aldığı deri ceketi deniyordu Lay.
"Tam anlamıyla.. Mü-kem-meeel-im!"
Ceketin her detayını incelerken, Suho elinde bir bardak portakal suyu ile girdi.
"Hey, daha ne kadar deneyeceksin onu?"
Suho, diğerlerinden farklı olarak Yixing ile ilgileniyordu. Farklı olarak. Bu yanlıştı belki ama ne yapabilirdi? Şuan tohum olan duygularının elbet bir gün çiçeğe dönüşeceğini hissediyordu. Portakal suyunu elinden hızla kapan sevimli çocuğa baktı. Tabi onu sevimli bulduğunu bir kere bile ona söylememişti. Deli misiniz? Söylese Yixing ondan vazgeçip sadece limitsiz kartına odaklanacaktı. İçinde kalması en iyisiydi bu yüzden.
"Çok yakışıyor, ne yapayım?" Küçük bir çocuk gibi portakal suyunu yudumladı ve gözlerini kırpıştırdı. "Değil mi?"
Suho odanın kapısına yaslandı. "Kesinlikle. Bizim Yixing en yakışıklısı!" Onu daha nasıl yumuşatabilirim diye düşünmeye başladı Suho derin derin. Bu sabah Kris ve Luhan arka arkaya Suho'yu aramış bu akşam döneceklerini söylemişlerdi. Birlikte gitmemişler miydi, neden ayrı ayrı dönüyorlardı? Yixing onların bir kalacağını söylemişti.. Daha fazla kurcalamaya gerek olmadığıma karar verip, Yixing'e odaklandı. "Yakışıyor, bak ne diyeceğim başka kıyafetler almaya ne dersin? Sonra biraz da gezeriz. Sen ve ben. "
Tamam bu bildiğiniz flörtleşme modunda olmuştu.
Yixing kahkaha atarak tek kaşını havaya kaldırdı. "Bu nasıl bir teklif böyle? Benimle mi ilgileniyorsun yoksa?" dedikten sonra bile gülmeyi sürdürüyordu.
Suho o an boğulabileceğini hissetti ve aralarındaki boşluğu kapatıp Yixing'in elinden bardağı kaptı. Yixing'in şaşırmış bakışlarını umursamadan, bilerek onun dudaklarının izi olduğu yerden kalan tüm portakal suyunu bitirdi. Bu dolaydı yoldan öpüşmeydi ve Suho bunun için ölebilirdi! Yine de bunu da açıkça söyleyecek değildi. Şakayla karışık belli etti kendini. "Bilmem, öyle mi oldu?" diyerek Yixing'e karşı dudaklarını yaladı.
Suho aç bir kaplan gibi ürkek unicornun üstüne atlayacakmış gibiydi. Yixing gülümsemeye çalışarak ellerini havada salladı. "A-ah... Ben de diyordum ki.. Bu akşam ne işim vardı... Evde kalıp bütün akşam ne kadar mükemmel olduğuma bakacak-tım." Sesinin arada titremesine engel olamadan konuşurken karşısındaki bedeni odanın dışarısına ittirdi.
Suho ise direnmeden, bu çocuğun nasıl hem böyle tatlı hem de kendini beğenmiş olduğunu düşünüyordu. Ve hala söylemesi gereken şeyi. Yixing tarafından kapı dışarı edildiğinde kısa süreliğine karşı koydu ona karşı. "Bu akşam, Kris ve Luhan geliyor. "
Yixing'in elleri güçsüzleşmişti yine de bozuntuya vermedi ve omuz silkti. "Wuffaaan! Demek ki sonunda intikamımı alabileceğim. Ah Tanrım! Onu yeni aldığım ceketimle boğacağım. Söylediğin için teşekkürler. "
Suho'ya cevap verme fırsatı bile bırakmadan kapısını kapatmıştı.
3 yıldır bir kez bile ayrı kalmamışlardı, şimdi ise her şey bebek sorunu yüzünden yıkılıp gitmişti. Bu akşam ne Wufan ne de Yixing eskisi gibi olabilecekti.. Bunu hissediyordu.
Hissedemediği ise, ikisinin son bulacaklarıydı. Luhan? O, Wufan ile Yixing'in ilişkilerinin neresinde yer alıyordu? Belki tam ortasında. Başından beri Luhan'ı tanıyordu. Ve Luhan'da Wufan'ı. Eğer Luhan olmasaydı... Her şey daha mı güzel olurdu diye düşünmekten alamadı kendini Lay. Eğer Luhan olmasaydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY
Fanfiction11 Bölümden oluşan KrAy / KrisHan (mpreg) fanficidir. Diğer EXO üyeleri de yer almaktadır. İyi okumalar. ^^