Poyraz'dan:
Sabah uyandığımda aklıma gelen ilk şey Ahmete bakmak oldu dün o kadar kötüydüki uyuyana kadar kendine bişey yapmasına korktum.
P-"Ahmet uyandın mı? "
Seslendim fakat cevap gelmedi iyice meraklandım yatağına baktığımda Ahmetin kafa ters tarafta ayaklar ayrılmış olması çok komikti hemen uyanması için dürttüm:
P-"Ahmet hadi uyan kahvaltı yapmaya gidelim.
A-"Abi sabah sabah hiç havamda değilim boş ver yada sen git ben evdeyim."
P-"Ama Eylüllerde gelicek ya dün kıza yanlış zamanda açıldın biraz beklesen olurdu hadi bu şansı kaçırma eminim pişmandır."
A-"Ne bileyim ya dünden sonra yüzüne nasıl bakıcam"
P-"Sen yanlış bişey yapmadın hadi bak senin için kabul ettim yoksa Denizi çekmek istemem dün çok fena gıcık ettimde kendisini"
Ahmet biraz gülümsedi
A-"Abi sen şuna Denizi görücem desene ya gerçekten Eylüle çok kızgınım bişey diyecek olursam bana engel olacağına söz ver"
P-"Tamam söz hadi kalk hazırlanalım daha kızları alıcaz" bu son söylediğimden sonra Ahmet beynimi patlatacaktıki hiç beklemeden yaptı
A-"Lan ne diyosun, abi o kız beni dün terk etti ya yapma bide evden mi alıcaz valla ben mekana gider beklerim sen al gel"
P-"Tamam tamam laf yapmasın ağzın ben alırım kızları"
***
Deniz'den:
Poyraz'dan gelen haberle kahvaltıya gitmek için Eylülü kaldırmaya gittim
D-" Eylül hadi kalk kahvaltıya gidiyoruz"
E-"Kimle sakın Ahmet falan deme çocuğa bakacak yüz yok bende dün çok yanlış zamanda denk geldi aslında ben... Her neyse ben hazırlanıyorum"
D-" Aslında ne Eylül bak söyle hemen Eylül bana bak dedim" bişey vardı söylemiyorum ben öğrenim ama hadi hayırlısı.
***
E-"Şey Poyraz Ahmet çok mu kızgın bana?"
D-"Eylül tabikide kızgındır sana yapilidihini düşünsene aman allah korusun"
P-" İster istemez sinirli ya aslında ruhsal olarak çok kötü ama Ahmet belli etmeyi sevmesede gözlerinden belli bide kendini yıpratma zaten oda farkında yanlış zamanda söylediğini"
D-"Bak bi düşün yani Ahmete karşı boş değilsen onunla konuşmayı dene bana zaman ver falan de ne biliyim üzülmesin ama sende istemediğin bişeyi yapma yoksa ikinizda daha çok üzülürsünüz"
E-"Ya aslında.."
P-"Oo Deniz hanım kafanız bu kadar çalışırım mı sizin " hahaha cok komik tatlı çocuk espirimi yaptı şimdi bu Eylül yine aslında diyerek yarım bıraktı sözünü hep Poyraz yüzünden.
D-" Çok komiksiniz Poyraz bey ama önünüze bakmasınız Ahmeti eziceksin" çene çalmamla ilgilenmedi Eylül'e döndü:
P-"Eylül bak Deniz haklı konuşucaksan söyle bu sefer tamam mı" Eylül kafasını salladı.
****
Masadaki sessizlik daha fazla sürmemeliydi yoksa sıkıntıdan ölebilirdim aslında lafa ben giricektim ilk ama Ahmet atıldı:
A-"Ben bir süre kadar yurtdışına çıkıcam"
E-"Ne! Neden benim yüzümden mi bak Ahmet aslında neyse"
P-"Olum nereye saçmalama"
A-"Okul için yurtdışına gidicektim hep istiyordum bir yerden firsat çıktı sanırım işide ayarlıyorlr belki bi daha dönmem" Ahmetin dedikleri kulağımda tekrarlanırken Eylülün gözünden akan yaş içimi parçaladı neden bilmiyorum belki kendini suçlu hisettiğinden belkide..
D-" Ahmet emin misin gitmesen olmaz mı?"
E-" Deniz ben kalıyorum"
D-"Eylül nereyee neyse ben sizi ararım bana bak Ahmet bu konuyu konuşucaz"
Poyraz'dan:
P-"Ahmet ne planlıyosun gitmeyeceğini anladım"
A-"Olum tabii gitmicem ama Eylül beni kaybettiğinde anlayacak sadece bi süre dayım evinde kalıcam ve Eylüle görünmicem"
P-"Aslında mantıklı tamamdır kardeşim sonunuz Hayır olsun " gitmeyeceğini keşinleştirdiğimde içim rahatladı.
2 Ay Sonra:
D-"Alo Poyraz lütfen artık Eylüle söyleyelim çok kötü artık anlatalım dayanamıyorum kendine bişey yapacak diye uyuyumuyorum resmen."
P-"Deniz bak sakin ol ama Ahmetten mesaj geldi dur sana atayım "Poyraz kardeşim Eylül'den haber yok hakkını helal et beni ona unuttur tabi hatırlarsa" Bak Deniz mesajda yazdıkları beni korkutuyor hemen anlat Eylüle her şeyi bişeyler yapalım.
***
Deniz'den
Saatlerdir Ahmeti arıyoruz bulamadık Eylüle verdiğimiz sakinleştirici sayesinde uyudu arada sayıklıyordu.
E-"Ahmeet uçurum dur yapma!"
D-"Sakin ol canım burdayız Eylül"
Eylül ağlayarak konuşmaya başladı:
E-"Deniz gidelim nolursun gördüm orda yolun sonundaki yamaçtaydı"
D-"Tamam canım, Poyraz hadi "
Yol boyunca Eylül Poyraza acele etmesi için yalvardı neyseki yakındı beş dakika sonra gördüğüm manzara Ahmet uçurumun bir adım gerisinde Eylül hemen koştu ve beline sarıldı.
E-"Beni bırakıp gitme"
A-"E-ee-eeylül sen "
Sözler söyleyeceklerine yetmeyince susmayı tercih etti onların o halini gördükten sonra ağlamamak için Poyraz' ın kolunu ne kadar sıktığımı fark ettim dayanadım ağladım çünkü o kadar masum ve güçsüzdiki ikiside sanki bi ışık gibi parladılar bi anda.