Bana sövmeyin
Yada sövün ne olcak
Bir de yorum-
Her şey artık çok değişmişti. Yeonjun ve Beomgyu okullarını değiştirmişler, ve diğer okullarına dair her şeyden kurtulmaya çalışmışlardı. Ama hayat onlara acımıyordu olaylar hep bir şekilde kötü şeylere dönüyordu.
Beomgyu Taehyun'un onu arayıp sevişmelerinin bir hata olduğunu söylemesi eğer bir hamilelik durumu olursa aldırmaları gerekeceğini söylemişti. Aynı gün Yeonjun uyanmıştı hem iyi hem kötü şeyler dengesini mahfetmişti.
Bunların üstünden 1 ay geçmesine rağmen şoku hala yeniydi. Bir anda okul değişikliği, yeni ortam, daha yoğun dersler, hepsi onu çok yormuştu.
Hamile kalıp kalmayacağını tamamen bilmiyordu, emin değildi ama bundan çok korkuyordu. Öyle bir şey olursa nasıl başa çıkacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Taehyun ona sahip çıkmazdı.
Yeonjun da Beomgyu kadar yorgundu. Hala kendine zarar vermeye çalışıyordu. Tedavi almaya başlamıştı fakat bu bir şeye yaramıyordu.
---
Artık iki ay olduğunda Soobin okulu bırakmış ve sokakta gezen bir bağımlı haline gelmişti. Sevgilisi için yurt dışına giden annesi artık onu umursamıyordu. Düşünmeyi istemiyordu ve kafasındaki bastırmanın tek yolu kafasını uyuşturmaktı.
Haftanın ilk günüydü, Yeonjun en önemli sınavlarını atlatmış, rahatlamak için sahile doğru gidiyordu. Yeni öğrendiği kısa yoldan gitmek istemişti. Biraz ıssız sayılırdı ama hızlı gidecekti.
Ara sokağa, girdi ve biraz yürüdü. Kaldırımların kenarlarında içki şişeleri duruyordu, o içkiyi sevmezdi.
Biraz ilerlediğinde kaldırıma oturup başını dizlerine gömmüş birini gördü. Ses çıkaran ayakkabıların küfür ederek yürüyordu. Adımlarını yavaşlattı ve ses çıkmaması için ayağını yere usul usul basmaya başladı ama duyulmaması imkansızdı.
Kaldırımdakş kişi başını kaldırıp ona baktı, ve gözgöze geldikleri an her şey değişti.
Yeonjun için dünya bambaşka bir şeye dönüşmüştü. Karşısındaki kişinin ona yaptıkları asla aklından çıkmıyordu. Ve şimdi hepsi gözlerinin önünden bir şerit gibi geçmişti. Ondan yediği ilk dayak. Küfürler ve diğer her şey.
Soobin ise Yeonjun'u gördüğü an ayaklanmış, yanına yürümeye başlamıştı.
"Kaçma benden, dinle bir"
"Uzak dur"
"Özür dilerim. Yemin ederim ölmeni istemedim. Sadece, sadece senden nefret ettim ben seni sevdim ama senden nefret ettim. En yakınım senken, senin hiçbir suçun yokken her şeyin suçlusu sen oldun. Ölmeni istedim Yeonjun öldüğün zaman kurtulacaktım intikamımı alacaktım. Ama-"
Yeonjun daha fazlasını duymadan koşarak geldiği yolu geri dönmüştü. Elindeki kitapları yere fırlatıp hiç düşünmeden aklına gelen tek yere koşmuştu.
Soobin ise dediklerini bitirmemişti. Pişman olduğunu ve hiçbirini istemediğini söyleyecekti. Özür dileyecekti.
O da Yeonjun'un peşinden koşmaya başladı.
Ve bir anda ayak sesleri kesilmişti. Soobin nereye gideceğini bilmiyordu. Oysa en yakınıydı Bir zamanlar. Şimdi öyle olsalar ne güzel olurdu her şey kim bilir.
Hepsi onun suçuydu. Ve o da bunu çok iyi biliyordu. Ama asla kendini suçlamadı. Bencildi.
Çalan telefonunu cebinden çıkardı, Taehyun'un aramasını yanıtladı ve duydukları ile tekrar bir şok yaşadı, her şey değişiyordu. Ve artık son gelmişti
"Yeonjun.. Atlayacak"
.....
1 bölüm kaldı sadece.
Oy verseniz çok iyi olur okunma sayıları çok yüksek ama asla oy yok?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy In The Bubble, Yeonbin
FanfictionSoobin zorbalık yaptığı çocuğun saçlarına dokunmayı çok seviyordu.