"Ben Ölürsem Bırak Dağınık Kalsın Saçların."
Davut Denizli7.BÖLÜM
Adem, Bulut ve Yavuz'un yüzünde bir nebze rahatlamış bir ifade vardı. Araçlarına binip uzaklaşırlarken onlar geri de Hazar'ın delik deşik olmuş araçları kalmıştı ... Birde bir ağacın arkasına saklanmış korkudan titreyen Tilya...7 Saat Önce
Koçovalı erkekleri morgun önünde bitkin bir halde oturuyorlardı. Genco telefonu çalınca birkaç adım uzaklaşıp cevapladı. Konuşması bitip adamların yanına dönünce hafifçe öksürüp "Fahri usta ölmüş." Demişti. "Tabi adam ölünce bu it de o hırsla buraya geldi." Dedi Yavuz. "Yok abi şimdi ölmüş, bizim nöbet tutan eleman söyledi." Dedi Genco. "Orada adamımız mı var?" diye sordu Bulut ayağa kalkarken. "Eşref baba koydurdu. Bir gelişme olursa anında duyalım diye." Deyince Genco "Söyle ona gözünü bir saniye ayırmasın Hazar'dan." Dedi Bulut parmağını havaya kaldırıp. Ardından hemen yapmıştı planını. Hastaneden ayrıldığı andan itibaren bir an bile ayrılmadı Çıkmaz ekibi Hazar'ın peşinden. Dikkat çekmemek için dört farklı araba ile nöbetleşe iz sürmüşler Koçoğullarına an ve an haber vermişlerdi. Hava kararınca Adem, Bulut ve Yavuz'da ekibe katılmış tenha bir yere düşmesini bekliyorlardı. Hazar İskender Bozbey'in evinden çıkınca bekledikleri fırsatı bulmuş oldular. "Abi çocukları Kemer yoluna pusuya yatırıyorum. Ön yolda çevirme var mecbur oradan gidecekler." Dedi Sait. Haberi alan Koç oğulları son sürat mevkie sürerken Bulut Yavuz'un aracını kullanıyordu. "Yavaş!" Dedi Yavuz öyle hızlı gidiyordu ki delikanlı kendi şeridinde ilerleyen bir taksi onun yüzünden savrulmuştu.Şimdi
Koç oğulları araçlarına binip geldikleri gibi hızla uzaklaştılar. Orman yeniden sessizliğe bürünmüştü. Tilya savsak adımlarla ayağa kalkıp yola doğru ilerledi. Ne yapması gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Araçların yanına gidip bakmalı mıydı? Ambulans mı çağırmalıydı? Yoksa polisi mi aramalıydı? "Bulut." Diye düşündü. Tüm bu seçeneklerin ucu ona dokunurdu. Yola çıktığında bu işe bulaştığına bin pişman olmuştu bile. Pars'ı aramayı düşündü bir an ama ondan da vazgeçti. "Tüm yolu yürürüm de ona laf anlatamam şimdi." Diye söylenirken arkadaki araçta bir hareketlilik fark etmişti. Gidip gitmemek arasında kaldı bir an ama vicdanı ağır basmış kendini kurşun ve kan izleri kaplı aracın yanında bulmuştu. Hazar Kara yüzünde dehşet dolu bir ifade ile üzerine yığılı duran kardeşinin cesedini yavaşça kenara kaydırıp kendini arabadan dışarı yuvarladı. Tilya yerdeki adamın yanına koşup "İyi misiniz?" diye sorunca kızın karanlığa rağmen pırıl pırıl parlayan gözlerine bakakaldı Hazar biran. "Yaranız var mı?" diye sordu kız endişe ile içinden burada olduğu için lanet ediyordu. Hazar ilk şoku atlatınca avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı. Öfkeden deliye dönmüştü. Tilya korkuyla geri sıçradı. Ardından olduğu yere yığılıp kalmıştı adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz (Bulut ve Tilya)
FanfictionBulut hayatındaki her şeyi yoluna koymuş bütün gelecek planını yapmış genç bir avukattı. Tilya'nın ise tüm hayatı bu genç adama bağlıyken aşk aklının ucundan bile geçmiyordu...