Bulut hayatındaki her şeyi yoluna koymuş bütün gelecek planını yapmış genç bir avukattı. Tilya'nın ise tüm hayatı bu genç adama bağlıyken aşk aklının ucundan bile geçmiyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12.Bölüm
Bulut cebindeki telefon mesaj bildirimi verince Pars'tan gelmiş olması heyecanıyla çıkarıp açtı hemen. Ekrandaki Tilya ismini görünce gözlerini kırpıştırdı. Elleri titreyerek açmıştı mesajı.
-Rapunzelin saçları olmasaydı prens zaten onu kurtaramazdı!
Delikanlı sahile indiğinde nefes nefeseydi. Etrafına bakınıp "Tilya!" Diye seslendi. Birkaç saniye sonra kız az öteden kayıkların yanından çıkmıştı. Bulut koşarak kızın yanına gelip sımsıkı sarıldı. Tilya bunu beklemiyordu. Çok sevinmişti elbette ama şaşkınlıktan karşılık veremedi. "Neredesin sen?" diye sorarken kollarını çözmüştü adam. "Ben... biraz yalnız kalmalıydım." Diye karşılık verdi Tilya. Gerçekten de öyleydi. Yaşadıkları ağır gelmiş uzaklaşmak istemişti. İskender'in istediği şeyleri yapmak artık zor hatta imkansızdı onun için. Bulut'u korumak için geri kalan herkesi yakmak da doğru gelmiyordu ona. Hem tüm ailesini yok ettikten sonra Bulut nefes alsa ne almasa ne idi biliyordu bunu.
"Bulut konuşmamız lazım." Derken oldukça sakindi kızın sesi. "Pars'ta seni çok merak etmiş. O haber verdi bana ortada olmadığını." "Biliyorum senden sonra onu da aradım. Gel şöyle." Diyerek adamın elinden tutup küçük iskelenin ucuna doğru yürüdü Tilya.
Bulut ilk heyecanını atınca kızdaki garipliği fark etmişti. "Ne oluyor?" diye sordu yan yana oturmuşlardı bir kayığın kenarına. "Neredeydin?" diye yineledi adam sorusunu.
"Ağva'daki evdeydim. Geldiğinizi görünce zaten karar verdim."
Bulut sinirlendi "Ağva'da ki ev mi? Tilya sen geldiğimizi gördün endişemizi gördün ama saklandın mı?"
"Önce başkası sandım o korkuyla saklandım. Sizi görünce de ne bileyim işte çıkamadım. Ama peşinden buraya geldim işte." Derken mahcuptu kız. Bulut ayağa kalkmıştı. Yüzünü sıvazlayıp omuzlarını düşürdü "Ne oluyor? Anlatacak mısın?" dedi.
"Bana yardım etmen lazım Bulut Koçoğlu." Derken dikleşmişti kız. "Tamam ne için ne yapmam lazım?" diye sordu Bulut hevesle.
"İskender Bozbey'i yok etmek için. Benim hayatımı kazanmak için." Deyince Tilya delikanlı şaşkınlıkla baktı "Baban? İskender Bozbey?" diyerek.
Kız kafasını salladı.
"Hayır hayır sen bu işlere girmeyeceksin." Derken kendinden emindi Bulut. Kız histerik bir şekilde güldü "Ben bu işlerin tam içindeyim zaten." Diyerek. Bulut sadece bakmıştı. Tilya'da ayağa kalktı "Sen küçücük bir büroda karşılaşmamızı gerçekten tesadüf mü sanıyorsun?" diyerek. Bulut Cevap vermedi. "Uyan artık Bulut ben İskender tarafından sana yaklaşmak için özellikle konuldum oraya. İçerdeydim yani." Deyince Tilya adamın kaşları çatıldı;
