15

560 34 21
                                    

İYİ OKUMALAR

YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.

SİZİ SEVİYORUM.

🍀🍀

"Jin hyung!" Jimin bağırdı ve hyungunun yemek yaptığı mutfağa koştu.

"Ne-neden bağırıyorsun?" Seokjin yemek yaparken sordu.

"E-eve gitmem gerek. Taehyung aradı ve eğer yapmazsam eşyalarımı atacağını söyledi." dedi Jimin panikleyerek.

Seokjin kaşlarını çattı ve ocağı kapattı ve sonra ellerini lavaboda yıkadı. "O zaman seninle geliyorum."

"Hayır! G-gerek yok. Yalnız gideceğim. Görüşürüzㅡ"

"Kapa çeneni Jimin. İstesen de istemesen de seninle geleceğim." dedi Jin ciddi bir sesle. Jimin'in başını sallayıp kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Arkadaşı ne zaman sinirlense gerçekten ürkütücüdü ve ona itaat etmekten başka çaresi yoktu. Seokjin mutfak tezgahındaki pisliği temizler. "Beni bekle." Yukarı yatak odasına gitmeden önce dedi.

Jimin sadece iç çekti ve kanepede oturdu ve Seokjin'i beklemek için yaşamaya başladı. O anda gerçekten gergin hissediyordu. Sarhoş ve korkutucu Taehyung ile nasıl yüzleşeceğini bilmiyordu ama neyse ki hyungu onunla gelmek istedi, bu yüzden her şey iyi olacaktı.

Seokjin güçlü ve cesur bir adam olarak bilinirdi ve hem Jungkook hem de Jimin ona sahip oldukları için şanslılardı. "Hadi gidelim." dedi Seokjin, o ve Jimin evden çıkmadan önce.

🍀🍀

Jimin kapıyı çevirdi ve sürpriz bir şekilde kilitli değildi. "Geceleri kapını nasıl açarsın? Özellikle yalnızken? Aptal insan." Seokjin başını salladı. ikisi de içeri girdiler ve alkol kokusu anında burun deliklerini doldurdu. Jimin ve Seokjin burunlarını buruşturdu ve genç erkek kapıyı arkasından kapattı.

"Mutfakta olmalı." dedi Jimin ve ikisi de mavi saçlı çocuğun sandalyede oturduğu ve kafasını masaya dayadığı mutfağa gittiler. Masada yaklaşık üç boş alkol şişesi ve boş bir cam bardak vardı. Jimin yutkundu ve bayılan adama gitti, durumunu kontrol etti. "Gerçekten çok içti. Umarım ölür." dedi Seokjin.

"Öyle söyleme. Ölemez. Kötü biri olabilir ama ölmeyi hak etmiyor." Jimin'in az önce söylediği şey kalbinden geldi.

Evet, Taehyung ona acı çektirdi ama yine de çocuğu umursuyordu. Jimin'in biraz yardımıyla hala değişebileceğine inanıyordu. Bu sabah Taehyung ile olan o anlar ona bir gün Taehyung'un iyi bir koca hatta sadece bir arkadaş olacağına dair umut verdi.

"Her neyse. Ben ortalığı temizlerim ve sen onu yatak odasına sürüklersin." Jimin başını salladı ve taehyung'un yüzünü kapatan saçlarını yukarı doğru taradı.

Büyük olan şişeleri alıp çöp kutusuna attı ve bardağı yıkadı.

Sarı saçlı çocuk bir süre Taehyung'un tanrısal yüzüne baktı, önce sağ kolunu kendi omzuna koydu ve onu yavaşça ayağa kaldırdı.

"Ç-çok ağır." Jimin mırıldandı.

"Yardıma ihtiyacın var mı?" Seokjin sonra masayı temizledikten sonra sordu.

"Evet lütfen." Sonra ikisi de sarhoş adamı yukarı yatak odasına sürüklediler. Dikkatle, inleyen ve bir yastığa sarılan Taehyung'u yatağa yatırdılar.

Jimin usulca iç çekti ve onu sıcak battaniyeyle örttü.

"Peki, düğünü kampüste yayan kişi kim olabilir?" dedi Seokjin aşağı inerken. "Gerçekten bilmiyorum. Yine de benden nefret eden kimsem yok.. hayır, kampüsteki herkes Taehyung'a yakın olduğum için benden nefret ediyor ama hiçbirini davet etmedik. Sadece sen, Kookie ve Taehyung'un arkadaşı Yoongi."

"O Yoongi denen adam, hadi onunla konuşalım. Bunu yapan kişinin o olabileceğini bilmiyorsun."

"O olamaz. Onunla bir kez kilisede tanıştım ve gerçekten çok iyi biri. Kampüste ne zaman göz göze gelsek gülümsüyor, bu yüzden o olamaz." Jimin, yanında Seokjin ile kanepeye oturdu.

"Hala ona bu kadar kolay güvenemiyoruz. Ya sadece kibar davranıyorsa ve ne yaptığını öğrenemeyeceksek? "

Jimin başını sallamadan önce bir an düşündü, uyluklarına kanepeden bir yastık koydu. Hyungu haklıydı. Kendisine yakın olmayan kimseye güvenemezdi. O Yoongi adamla düğün hakkında konuşmalı ve onu tanımalıydı.

"Tamam hyung. Onunla konuşacağım ama numarası bende yok." saçlarını elleriyle şekillendiren Seokjin'e bakmak için döndü. "O zaman git kampüste onu ara. ben ve Jungkook sana yardım edeceğiz." Seokjin, Jimin'in bulut gibi yumuşak sarı saçlarını karıştırdı. 

"Senin için burada yemek yapmamı ve yarın okulda yaptığım yemekleri getirmemi ister misin? Sonra yemek molasında Kook ile birlikte yeriz." Seokjin sordu. Jimin genişçe gülümsedi ve arkadaşına sıkıca sarıldı. 

Onun gibi bir arkadaşı olduğu için gerçekten minnettardı. "Evet. Çok teşekkür ederim hyung! birlikte yiyelim lütfen?" Seokjin kıkırdadı ve başını salladı. "Tamam. Şimdi sen gidip o şeytanın yüzüne ıslak havluyu silerken ben yemek yapacağım. Ben hazırlayacağım." Seokjin ayağa kalktı ve Jimin onu takip ederek mutfağa gitti.

🍀🍀

Jimin, içinde su ve havlu olan leğeni taşıdığı için ayağıyla kapıyı arkasından kapattı. Yatakta uyuyan sarhoş erkeğe doğru yürüdü ve leğeni yakındaki masaya yerleştirdi. Taehyung'un yüzünü silmeden önce havluyu aldı ve ıslanmaması için hafifçe sıktı. Taehyung bu his üzerine inliyordu ama Jimin bunu yapmaya devam ediyordu. İç çekip yatağa oturdu, işini yapıyordu.

"Tae, o kişinin kim olduğunu bulacağım ama önce bana düğünümüzü anlatanın ben olmadığıma güvenmelisin. Bunu yapamam. Ayrıca, bundan mutlu olmayacağını da biliyorum. Bu ama... elimde değil.






"Evet, Kim Taehyung. sana aşık oldum."


🍀🍀


😲😲

Woww aşk itirafı geldi?

Naber?

Nasılsın?

Fic nasıl gidiyor?

Diğer bölümde görüşürüz.

💜💜😘😘👋👋



Uɴᴡᴀɴᴛᴇᴅ Mᴀʀʀɪᴀɢᴇ || Vᴍɪɴ ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin