Uɴᴡᴀɴᴛᴇᴅ Mᴀʀʀɪᴀɢᴇ || Vᴍɪɴ ||

25

İYİ OKUMALAR

YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.

SİZİ SEVİYORUM.

***

"Tada! Omlet ve kahve yaptım. Umarım beğenirsin." Jimin, onlar için yaptığı yemekleri servis ederken mutlu bir şekilde söyledi.

Taehyung ona gülümsedi. "Hoş kokuyor."

"Teşekkür ederim." Jimin kızardı.

Birlikte oturdular, Taehyung bir ısırık aldı ve tadı mırıldandı.

"hm, güzel olmuş." dedi küçük çocuğu gülümseterek.

"Teşekkür ederim, beğenmene sevindim."

"mhm."

İkisi okula gitmeden önce yemeye devam ettiler.

***

"Ah! neden kabul etmiyor?! Daha önce benimle yatmaktan zevk almamış gibi değil." Eun Hee sinirle mırıldanarak telefonuna baktı.

"O senden bıktı zaten."

"Kapa çeneni." Sadece gülen arkadaşına dik dik baktı.

"Her neyse, Eun Hee. Eğer gerçekten Taehyung'u ve intikamını almak istiyorsan onu seninle nasıl buluşturacağının başka bir yolunu düşün." dedi Yeri, çilekli sütünü yudumlarken.

Eun  Hee  kaşlarını çattı ve elinde tuttuğu kola kutusuna baktı. Yeri haklı, planının başarılı olması için başka bir yol düşünmeli. Taehyung kolay bir insan değil, bu yüzden gerçekten zor olacaktı.

"Haklısın."

"Sonunda, beynin çalıştı." Yeri alaycı bir şekilde söyledi.

Eun Hee gözlerini devirdi ve kolasından bir yudum aldı. "Yeni bir planım var. Bana yardım edecek biriyle konuşacağım." Jimin'in ağlayan yüzünü düşünerek sırıttı. Çok tatmin edici bir görüntü olacaktı.

"Benimle paylaşır mısın?" Yeri ona baktı.

"Bana yardım edebilecek bir arkadaşım var, onlara çok yakın." cevap verdi. "Ayrıca gerçekten yakışıklı. Bahse girerim Jimin ona aşık olacak ve.. Taehyung'a ihanet edecek."

"Eğer gerçekten yakışıklıysa neden onun yerine onu seçmiyorsun?"

"Ciddi misin? O benim tipim değil." Eun Hee telefonunda Taehyung'un Bangstagram fotoğraflarına baktı.

"O zaman neye benziyor, biraz ilgileniyorum."

"Göreceksin."Yeri gözlerini devirdi ve aynasını kullanarak makyajını kontrol etti. "Onun adı ne?"Eun Hee, morarmış yüzünde görünen bir sırıtışla arkadaşına baktı.

 "Yakında öğreneceksin."

***

Jimin şu anda dersi notlarına yazıyordu. Bugün farklıydı, Taehyung'un birdenbire ortaya çıkmasından korktukları için kimse ona yaklaşmaya cesaret edemiyorlardı. Kim Taehyung çok korkutucu. Sadece bir parmak şıklatmasıyla kemiklerinizi kırabilir ve sizi okuldan atabilirdi. Ders bittiğinde Jimin eşyalarını topladı ve sınıftan çıktı ve sonra, sırtını duvara yaslarken Taehyung'un telefonunda gezindiğini gördü.

Sadece telefonunu kullanmakla meşgul olsa bile, Taehyung hala çok yakışıklıydı. Öğrencilerin çoğu yürürken ona bakmaktan kaçınıyorlardı, bazıları ise o gidene kadar Taehyung'a bakmak ister gibi kalıyordu. Jimin yavaşça yakışıklı erkeğe gitti ve gülümsedi. 

"Hey Tae."

Taehyung da gülümseyerek telefonundan Jimin'e baktı. "Hey. Şimdi bitirdin mi?

"mhm." Jimin başını salladı.

"O zaman gidelim." Taehyung yanında Jimin ile kafeteryaya doğru yürümeye başladı. Kafeteryaya vardıklarında, Yoongi sessizce yemeğini yerken Jungkook ve Seokjin'in bir şeyler hakkında tartıştığı bir masaya gittiler.ama ona yetmişti.

"İKİNİZ SADECE ÇENENİZİ KAPATIR MISINIZ!?" Yoongi aniden bağırdı ve bu Seokjin, Jungkook, Taehyung ve Jimin'in irkilmesine neden oldu.

Taehyung oturdu ve Jimin için yanındaki boş sandalyeye vurdu.

Jimin onun yanına oturdu ve şu anda korkmuş iki çocuğa gerçekten kızgın olan Yoongi'ye baktı.

"Özür dilerim Yoongi." dedi Jungkook. "Evet, üzgünüz." Seokjin, Yoongi'ye özür dileyen bir gülümseme gönderdi. Yoongi gözlerini devirdi ve yemeğini yemeye devam etti. Gerçekten sinirliydi çünkü Jungkook ve Seokjin atışmayı bırakmıyorlardı ve gerçekten gürültü yapıyorlardı.

"Neden ikiniz kavga ediyorsunuz?" dedi Jimin, bir yandan da kimbap yiyordu. Jungkook derin bir iç çekti. "Bu Jin! Dün dudak kremimi ödünç aldı ve şimdi aptal beyni yüzünden onu kaybetti."

"Sana yeni bir tane alacağımı söyledim!"

"Ve sana bunun benim aşkımdan hediye olduğunu söylemiştimㅡ" Yoongi ellerini masaya vurdu ve ayağa kalktı, çantasıyla onlardan uzaklaştı. Jungkook ve Jin, Yoongi'nin gidişini izlerken sustular. Yoongi ilk kez onlara kızdı ve şimdi bunu nasıl düzelteceklerini bilmiyorlardı.

"İkiniz de çoktan ölüsünüz." Taehyung yemeğini yerken kısa bir kahkaha attı.

Bu arada, Yoongi okulun arka bahçesine doğru yol aldı. Her zamanki ifadesiz yüzünü takmıştı.

Yürürken biri aniden omzuna vurdu. Yoongi, gülümsemesini arkadaşça göstermek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan Eun Hee'yi görmek için yanına baktı.

Gözlerini devirdi. "Taehyung meşgul." Yürümeye devam edecekti ama Eun Hee onun kolundan tuttu.

"Bırak."

"Hayır konuşalım." Sinirlenirken ona baktı.

"Görmüyor musun ben buㅡ"

"Jimin'le ilgili."

Yoongi kaşlarını çattı. "Ona ne yapmaya çalışıyorsun?" Zaferle sırıttı ve kollarını kavuşturdu. "Beni takip et."

***

"Konuş." Yoongi kollarını kavuşturdu. Şu anda okulun arka bahçesindeler. Eun Hee konuşmaya başlamadan önce banka oturdu.

"Ondan hoşlandığını biliyorum."

"Hayır." Yoongi hemen reddetti. 

"Bildiğini söyleyebilirim. Ona bakış şeklin ondan ne kadar hoşlandığını gösteriyor." dedi.

Yoongi'yi her zaman kafeteryada Jimin'e bakarken görürdü ve Yoongi'nin sarı saçlı çocuğa karşı hisleri olduğunu biliyordu.

"Sağır mısın? Gerçekten ne istiyorsun? Konuş." dedi Yoongi sinirle.

"Onu Taehyung'dan kazanmana yardım edebilirim ve tabii ki benim Taehyung'a sahip olmama yardım ederek bana yardım etmen gerekecek." dedi Eun Hee, cevabını beklerken.

Eğer kabul ederse, erkek arkadaşı Jimin olacaktı ve onunla sonsuza kadar mutlu olacaktı. Evlat edinme merkezinden çocukları evlat edineceklerdi ve Jimin'in istediği gibi bir aile kuracaklardı. Ona cevap vermeden önce bir an düşündü.

"Elbette."

***

Yoongiiii?!!

Bakalım neler olacak?

Tahminleri alayım?

Kendine iyi bak!

Diğer bölümde görüşürüz.

👋👋😘😘💜💜