Uɴᴡᴀɴᴛᴇᴅ Mᴀʀʀɪᴀɢᴇ || Vᴍɪɴ ||

29

İYİ OKUMALAR

YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.

SİZİ SEVİYORUM.

***

Söz verdiği gibi, Taehyung dersi bitene kadar Jimin'in sınıfının dışında bekledi.

Jimin'e bakmak için pencereden baktı, onun yazmakla meşgul olduğunu görünce gülümsedi.

Ama sonra gülümsemesi kaşlarını çattı ve yanındaki kişinin Jimin'e baktığını gördüğünde kaşları çatıldı, daha genç olanı bile fark etmeden.

Bu kişinin göz kamaştırıcı Jimin olduğunu biliyordu ve bu da kanını kaynattı.

Namjoon diğer tarafta Wooyoung'un Jimin'e ne yaptığını inceledi ve bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordu.

Neyse ki profesör sınıftan çıktı ve Namjoon bunu pencerenin yanındaki iki çocuğa kafa tutmak için bir fırsat olarak değerlendirdi.

"Jimin, derste bana yardım eder misin?" diye sordu ve hem Jimin hem de Wooyoung ona baktı.

"Ders mi? a-ama sen en iyi öğrencisin.." dedi küçük çocuk.

"Evet, zaten her şeyi biliyorsun, o yüzden git." Wooyoung, Namjoon'dan rahatsız olduğu için kaba bir şekilde söyledi.

"Pekala, her üst düzey öğrenci her şeyi bilmiyordu. Biz Albert Einstein gibi değiliz ya da her neyse, hareket et, Jimin'le konuşmak istiyorum." Namjoon, Wooyoung'u çekerek sandalyeyi işgal ederken onun yere düşmesine neden oldu.

"Sadece onun yanında olmak istiyorsun."

Wooyoung tısladı ve ayağa kalktı.

Namjoon tek kaşını kaldırdı ve ona baktı. "Ya da ona yakın olmak isteyen sensin. Şüpheleniyorsun."

Wooyoung onun yerine başka bir boş sandalyeye gitmeden önce gözlerini devirdi.

Taehyung sahneyi izledi ve mutlu bir şekilde gülümsedi. Namjoon'a teşekkür etmesi ve Jimin'i koruduğu için ona davranması ya da belki onunla tekrar arkadaş olması gerekecekti.

Ama geçmişte olanları hala unutamıyordu.

Ders bitince öğrenciler sınıftan çıkmaya başladı.

Taehyung az önce Jimin'in eşyalarını toplamasını izledi ama Wooyoung hala gitmiyordu ve sadece kendi eşyalarını topluyormuş gibi davranıyordu ama gerçek şu ki Taehyung'un sadece sınıfın dışında olduğunu fark etmeden sadece Namjoon'un gitmesini ve Jimin'in kalmasını bekliyordu.

"Jimin, Taehyung burada. Hadi gidelim." dedi Namjoon ama Wooyoung onun sözünü kesti.

"Hayır, uhm, Jimin, biraz konuşabilir miyiz?" Ona sordu.

Jimin kaşlarını çattı ve bu kişiye güvenmeyerek başını salladı. "Hayır, üzgünüm, Taehyung burada ve onu görmek istiyorum."

"Bunu duydun mu? Siktir git." Namjoon yanında Jimin ile odadan çıkmadan önce ona baktı.

Taehyung genişçe sırıttı ve hemen kahverengi saçlı çocuğu sıkıca kucakladı. Jimin başta şok oldu ama kısa süre sonra bunun sadece Taehyung olduğunu anlayınca rahatladı ve kollarını beline doladı.

Büyük olan sarılmadan uzaklaştı ve onları izleyen Namjoon'a baktı. "Onu koruduğun için teşekkür ederim."

"Sorun değil. uh.. Tekrar arkadaş olabilir miyiz?" Namjoon tereddütle sordu.