Uɴᴡᴀɴᴛᴇᴅ Mᴀʀʀɪᴀɢᴇ || Vᴍɪɴ ||

17

İYİ OKUMALAR

YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.

SİZİ SEVİYORUM.

***

O kadar uzun olmayan bir süre bekledikten sonra, Yoongi sonunda arabasıyla geldi. Arabanın camını indirdi ve Jimin'e bakarak gülümsedi.

"İçeri gel." Yolcu koltuğunun kapısını iterek açtı.

Jimin genişçe gülümsedi ve arabaya girdi ve kapıyı kapattı.

Yoongi onun çıplak ayaklarını, dağınık saçlarını ve yüzünü hemen fark etti. Bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordu. "Ne oldu? Neden yalınayaksın? Hava soğuk." Arabanın içinde fazladan ayakkabı aradı.

"Ah ben-tamam. Hadi gidelim lütfen." Jimin yalvardı. Yoongi fazladan bir çift ayakkabı buldu ve Jimin'e verdi. Hala yeni görünüyordu. "Bunu giy. Giymeyeceksen ayrılmayacağız." Sonra arabanın klimasını açtı.

Jimin surat astı ve onun yerine ayakkabıları giydi. "Teşekkür ederim."

"Peki, nereye gidiyoruz?"

"Çok fazla insanın olmadığı sessiz bir yer."

"Peki." Sonra, Yoongi bir yere doğru sürmeye başladı.

***

Sonunda etrafta dolaşan çok az insanın olduğu küçük bir park olan yere vardılar ve saat 23:27 Jimin ve Yoongi birlikte arabadan indiler ve genç olan soğuk havadan anında titriyordu.

Yoongi bunu fark edince paltosunu çıkardı ve Jimin'in vücuduna yerleştirdi. "Bunu giy."

"H-hayır sorun değil! Üşüyeceksin."

"Israr ediyorum Jimin. Şimdi bir yer bulalım ve konuşalım." Yoongi gülümsedi ve yürümeye başladı.

Jimin de Yoongi görmeden gülümsedi, onu takip etmeden önce paltoya baktı.

"Peki, sorun nedir?" Yoongi sordu.

"Y-yani, şu anda kampüste neler olduğunu biliyor olmalısın, değil mi?" Jimin ayakkabılarına bakar- Yoongi'nin-ayakkabılarına.

"Evet. Düğünü öğrendiler."

"B-b-bunu yapanın b-ben olduğuna inanıyor musun?" Jimin gergin bir şekilde sordu. Yoongi'nin onu dinleyeceğini ve ona inanacağını gerçekten umuyordu.

"Hayır. O şeyi yapamayacağını biliyorum." Yoongi gökyüzüne baktı.

"Bunu sadece aptal insanlar yapar."

"O zaman, s-sen misin?" Yoongi kaşlarını çattı ve şimdiden kendisine bakan Jimin'e baktı. "Böyle bir şey yapamam Jimin. Seni önemsiyorum." Jimin'in dudakları Yoongi'nin az önce itiraf ettiği şeye bir gülümsemeyle kıvrıldı. "O-o zaman bunu yapan kişi kim olabilir?"

"Muhtemelen kampüsümüzdeki öğrencilerden biridir ya da arkadaşlarınızdan biri, eğer çok varsa ya da son olarak, Taehyung'a süper bağlı olan insanlardan biri. Ona en bağlı ve takıntılı olanı." Yoongi açıkladı ve Jimin dikkatle dinledi.

''En bağlı olanı.. bu olmalı..'' Sonunda farkına varmadan önce bir süre düşündü. Derin bir nefes aldı ve hemen eliyle ağzını kapatarak Yoongi'ye kocaman gözlerle baktı.

"Peki? Zaten kim biliyor musun?"

"E-evet. Bu kişi her zaman Taehyung ile birlikte ve ne zaman evde birlikte olsak telefon görüşmesi yapıyorlar. Bir ilişkileri olduğundan şüpheliyim." Jimin aşağı baktı. Sadece Taehyung'un başka biriyle birlikte olması düşüncesi onu çok incitiyordu.

"Bir şey olabilirler ama Taehyung onu sevmiyor." Jimin bunun için yeniden yaşanmış hissediyordu.

"Ama onu düğünümüze davet etmedik."

"O zaman belki Taehyung ona düğün başlamadan önce söylemiş olabilir." dedi Yoongi.

Jimin başını salladı ve mutlu bir şekilde gülümsedi. Sonunda suçlunun kim olduğunu öğrendi ve bundan emindi. Bunu yapabilecek tek lanet kişinin bu olduğunu biliyordu.

"Peki, kimdi?" Yoongi sordu.

"O kişi...

Eun Hee..''

***

Kapı zili sesi Taehyung'un en sevdiği diziyi izlemesini engelledi. Sinirle homurdandı ve kapıyı açmak için ayağa kalktı.

Eun Hee'in göğüs dekoltesini gösteren teni çok açık bir kıyafetle orada dikilmesiyle karşılandı. Taehyung'a gülümsedi ve ona sarıldı.

"Neden buradasın?! Beni rahat bırak!" Taehyung onu iterek surat asmasına neden oldu.

O somurtkan, Jimin'in suratının onunkinden çok daha tatlı olduğunu kabul ediyordu ve bundan çok nefret ediyordu.

"Sadece seni özlüyorum.. Şu anda problemlerini biliyorum ve sana yardım etmek için buradayım." dedi ve parmak uçlarını Taehyung'un pazısına koydu.

Taehyung gözlerini devirdi ve ona baktı. "Sadece becermek istiyorsun. Kaybol."

"Ama Tae.. sadece hızlı bir tane bile lütfen?" diye yalvardı.

Taehyung iğrenç bir surat yaptı. "Bana öyle seslenme." Çünkü sadece Jimin söyleyebilirdi. "Ve git." 

Tapıyı kapatmak üzereydi ama Eun Hee içeri girmeyi başardı ve Taehyung'u ateşli bir öpücükle kendine çekti. Erkek şok oldu ve onu itmek için elinden geleni yaptı ama başarısız oldu. Hemen öpüşün cazibesine kapıldı. Saçlarını sıkıca kavradı öpüşmeye devam etti, Eun Hee'in zaferle sırıtmasını sağladı. Taehyung'un aletini pantolonunun içinden avuçlamaya başladı, bu da erkeğin öpücükler arasında bir inilti çıkmasına neden oldu. 

Taehyung endişelendi ve Jimin'i uyandırmak için vücudunu salladı ama çocuk yerinden kıpırdamadı bile ve ağlamaya devam etti. 

"Jimin, uyan. Bu sadece bir rüya." dedi Taehyung.

"L-lütfen beni incitme.." Jimin hıçkırarak yastığa daha sıkı sarıldı.

Taehyung kaşlarını çattı, rüyasında Jimin'i kim incitecekti?

"Jimin, kim o?" Çocuğu bu kabustan uyandırmak için bir kez daha sarstı.

"Y-yapma, l-lütfen. B-ben-özür dilerim T-taehyung." Jimin mırıldandı. Aniden geçen seferki sahneyi hatırladı ve gözleri büyüdü. Eun Hee'yi sertçe itti, bu da kızın sırtıyla kapıya çarpmasına neden oldu ve kız acıyla tısladı. 

"Neden bunu yaptın?!" diye öfkeyle sordu. "Sana gitmeni söyledim! Lanet olsun git!" Onu evden dışarı itti ve ardından kapıyı kapatıp kilitledi. Taehyung kanepeye gitti ve çömeldi, parmaklarını saç tutamlarının arasında gezdirdi.

Neden birden o geceyi hatırladığını ve neden onunla seks yapmak yerine Eun Hee'yi ittiğini bilmiyordu. Eun Hee'yle sevişmek, ne zaman strese girse genelde yaptığı şeydi. Aklı sarı saçlı çocuk tarafından sular altında kaldı. Sadece çocuğu düşünerek midesi tuhaf şeyler yapmaya başladı ve bunu ilk kez hissediyordu. Evet, daha önce birçok kız arkadaşı oldu ama onları gerçekten sevmiyordu ve umursamıyordu. Onları sadece kendini tatmin etmek için kullanıyordu. Ama şimdi, neden karnı Jimin yüzünden garip şeyler yapıyordu? Ondan çok nefret ettiği için mi? veya..

"Hayır, senden hoşlanmıyorum ve asla da hoşlanmayacağım." dedi, kola kutusunu kaparken.

***

Naber?

Nasılsın?

Diğer bölümde görüşürüz.

😘😘💜💜👋👋