Uɴᴡᴀɴᴛᴇᴅ Mᴀʀʀɪᴀɢᴇ || Vᴍɪɴ ||

26

İYİ OKUMALAR

YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.

SİZİ SEVİYORUM.

***

"Jimin." Jimin, sınıfa yeni gelen Yoongi'yi görmek için not defterinden başını kaldırdı. Büyük olanı yanına oturdu ve ona sakızlı gülümsemesini gösterdi.

"Oh, Yoongi hyung. Şimdi burada olduğuna sevindim." Sarı saçlı çocuk bir şeyler yazmaya devam etmeden önce gülümsemesine karşılık verdi.

Yoongi mırıldandı ve ona baktı, güzelce bazı şeyler yazarken onu izledi.

Eun Hee ile daha önce yaptığı konuşmayı hatırlayınca içini çekti, gerçekten düşündü ve ona söylediklerinden pişman değildi.

Eun Hee'in gözleri kocaman oldu ve ardından Yoongi'ye bakarak sırıttı. Sonunda Taehyung'a tek başına sahip olacaktı. Şimdi yapması gereken tek şey planını Yoongi ile paylaşmak ve başarılı olmaktı.

"Gerçekten mi? woah, pişman olmayacaksınㅡ"

"Gerçekten bunu söylememi mi bekliyorsun?" Yoongi kıkırdadı ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Taehyung'un sana yaptıklarından sonra değişeceğini düşündüm, sanırım yeterli değil." Ona daha önce söylediklerinin kayıt klibini gösterdi ve sonra oynattı.

["Sağır mısın? Gerçekten ne istiyorsun? Sadece söyle."

"Onu Taehyung'dan kazanmana yardım edebilirim ve tabii ki sen de Taehyung'a sahip olmama yardım ederek bana yardım etmelisin."]

Eun Hee'nin gözleri büyüdü ve oturduğu yerden kalktı, yüzü şimdi korku gösteriyordu.

Yoongi sırıttı ve ses çalmayı kestiğinde telefonunu cebine geri koydu.

"Üzgünüm ama hayır. Jimin'i çok seviyorum ama onun ve en iyi arkadaşımın senin aptal planın yüzünden ağladığını görmek beni tatmin etmiyor. İkisini de çok seviyorum o yüzden üzgünüm, yapamam. Sana yardım etmem." Kol saatine bakarak açıkladı.

"Sil."

''Hayır.''

"Sana ödeteceğim!" diye bağırdı ve yumruklarını sıktı.

"Özür dilerim, kendi param var ve üzgünüm ama Jimin ve Taehyung'un bunu öğrenmesine izin vermeliyim!" kükredi ve gitti.

"Jungkook ve Seokjin özür diledi ve onları affetmeni istiyorlar." dedi Jimin.

Yoongi ona bakmayı bıraktı ve sırtını koltuğun arkalığına yaslayarak kısa bir kahkaha attı."Onlara bana biraz et ısmarlamalarını söyle ki onları affedebileyim." dedi.

Jimin'in gözleri parlıyordu ve Yoongi'ye baktı. "Gerçekten mi? Onlara söyleyeceğim! Bir daha kızma, bu korkutucu." kıkırdadı ve telefonunu aldı, hemen Jungkook ve Seokjin'e haberler hakkında mesaj attı.

"Sadece çok gürültülüler, bu yüzden sinirlendim." diye mırıldandı, gözlerini kapattı. "Doğru biliyorum. Benimle bile, sürekli tartışıyorlar. Bir ilişki içinde olduklarından şüpheliyim ama Jungkookie'nin zaten biriyle olduğunu duydum. Emin değilim, sadece Jin hyung'dan duydum."

"Jungkook? Birinin onunla gerçekten ilgilendiğine inanamıyorum." Jimin kaşlarını çattı ve Yoongi'nin koluna hafifçe vurdu. "Kötülük yapma. Kookie yakışıklı ama! Birçok kız ondan hoşlanıyor ama ne yazık ki, o erkeklerden daha çok hoşlanıyor."

"Her neyse. O Jin adamla birlikte hala sinir bozucu."

Jimin buna cevap olarak mırıldandı.

Tae bro

Tae, konuşmamız gerek.

benimle çatıda buluş Jimin'i yanına al.

Yoongi mesajı Taehyung'a gönderdi ve hafifçe iç çekti. Eun Hee'nin az önce ona söylediklerini Taehyung'a anlatmak zorunda kalacaktı.

Bir sandalyeye oturdu ve gökyüzüne baktı, Taehyung'un mesajlarını okuyup gelmesini bekledi.

Birkaç dakika geçti, Taehyung Jimin'i getirmeden çatıya geldi.

Taehyung bir sandalye çekip Yoongi'nin sandalyesinin yanına yerleştirdi ve üzerine oturdu. "Geldiğine sevindim." Yoongi gözlerini gökyüzünden ayırmadan baktı.

 "Evet, ne var?" Taehyung mırıldandı.Y oongi doğruldu ve uzun bir iç çekti.

"Bae Joohyun hakkında." Taehyung'un kaşları şeytanın adı geçtiğinde birleşti ve arkadaşına baktı.

"O hala yaşıyor mu? Kahretsin." Buna güldü. Yoongi mırıldandı ve Taehyung'un duyması için can attığı sesi çalmak için cebinden telefonunu çıkardı. Taehyung sesi dikkatle dinledi, sonra yavaşça, onun ne dediğini duyduğunda yumruklarını sıktı. Yoongi telefonu cebine geri koyduktan sonra dönüp onun kızgın yüz ifadesini görünce Taehyung'a baktı.

"Yani planını başarılı kılmak için Jimin'e sahip olmanı bile istiyor? Ne kadar harika." dedi Taehyung ve çenesini sıktı. Yoongi onun dediğine içini çekti ve tekrar gökyüzüne baktı. "Evet ve üzgünüm, Tae. Jimin'e aşık oldum." Taehyung gözlerini büyüttü ve Yoongi'ye baktı.

 "Ne? olamaz, sen böyle değilsin. Seni tehdit mi etti? Yemin ederim onu ​​öldüreceğimㅡ"

"Doğru. Sana asla yalan söylemediğimi biliyorsun ve beni tehdit etmeye cesaret ederse hayatını perişan edecek param var. Onu kilisede ilk gördüğümde ona aşık oldum. Üzgünüm." itiraf etti.

Taehyung duyduklarına inanamayarak ona baktı. Bunca zaman arkadaşının kocasına karşı hisleri olduğuna inanamıyordu. Daha önce ona söylemedi bile. KENDİ en iyi arkadaşı.

"Hyung, neden bana daha önce söylemedin?" O sordu.

"Sadece hiç şansım olmadı. Neden? Şimdi de Jimin'e karşı hislerin var mı? Sonunda kendine itiraf ettin mi?" Yoongi kıkırdadı. Taehyung sorduğu soruyla şaşırmıştı. Evet, Jimin'i sevmiyorsa neden böyle hissediyordu? Jimin'i sadece arkadaş olarak seviyorsa?

"Ben onun kocasıyım."

"Evet ama ondan hoşlanmadığını söyledin, Neden şimdi kıskanıyorsun?"

"Bunu bana sormayı kes."

"Hayır, bilmek istiyorum. Kim Taehyung, Kim Jimin'i seviyor musun?" Yoongi cevap beklercesine ona baktı. Taehyung yere baktı ve parmaklarıyla oynadı. Jimin'den hoşlanıyor mu? Ama kendi kendine asla erkeklerle ve sadece kızlarla çıkmayacağını söylerdi. Kendi kendine eşcinsel olmadığını ve heteroseksüel olduğunu söylerdi. Ama Jimin çok sevimli ve tatlı bir çocuktu, Taehyung dahil herkes ona aşık olabilirdi.

Sevimli gülümsemesi ve kahkahası, ne zaman duysa vücudunda karıncalanmalara neden oluyordu. Her gün çimdiklemek, ezmek ve dürtmek istediği yumuşak ekmek yanaklarını. Jimin kazayla tişörtünü Taehyung'un önünde değiştirdiğinde şirin midesi sadece onu öpücüklerle yıkamak istemesine neden oluyordu.

Çocukla ilgili her şey çok güzeldi ve daha önce diğer erkeklerle hiç böyle hissetmemişti.

"Tae? hala orada mı yaşıyorsun?" Yoongi kıkırdadı.

Taehyung başını salladı ve ona baktı. 

"Hyung, uhm, ben..benㅡ"

***

Naber?

Nasılsın?

Taehyung sen?

Diğer bölümde görüşürüz.

👋👋😘😘💜💜