mrs.control|24

2K 66 9
                                    

"Nasıl gözden kaçırabildiğime şaşırıyorum." Haftalardır beni taciz eden adam artık karşımdaydı. Deri koltuğunda, oldukça büyük ve gösterişli çalışma masasının hemen arkasında ayaklanmıştı. 

"Gizli ortak, babamın ölmeden önce alelacele imzalattırdığı belgeler..." Selam vermedim ya da ona benzer sözler söylemedim ona. Kaçırdığım detayları uzun uzun anlattım. Gözlerine bile bakmadan, hararetle. Ağzından tek bir sözcük bile çıkmadı. Ben konuşmayı kesip bulunduğum yerin, karşımdaki insanın farkındalığı ile sessizleştiğimde gözlerindeki ışıltı büyüdü.

"Böylesi gerçekten çok daha güzel." Öylece yüzüne bakakaldım birkaç saniye. Söylediğim hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. "Beni tanıyor olarak gözlerime bakman ve benimle konuşman." 

"Yaşadığımız çok daha önemli şeyler var." Masasının kenarından dolaşıp, hemen önümde duruncaya kadar yürüdü. "Benim için yok."

"Bir hafta önce seni yakaladığımda," Yüzünü inanılmaz büyük bir sırıtış kapladı. Kaşlarım çatıldı. "Neden gülüyorsun?

"Hiç." dedi. "Sen devam et." Yüzündeki sırıtış, özgüvenimi kıracak cinstendi. Sanki bundan sonra söyleyeceğim herhangi bir şey beni rezil edecekti. Boğazımı temizledim. "Bir hafta önce seni bulduğumda," diye düzeltme ihtiyacı duydum. "adını soyadını öğrenmeme rağmen, yine de benim için yabancıydın." Bir adım geri çekildim. "Dün, anne ve babamın katili oldun." Sırıtışı sönmedi. Dudakları düzleşti fakat gülümsemesinin izleri hala gözlerindeydi. 

"Sonra?" 

"Nasıl böyle..." Hayrete düştüm. "Nasıl böyle gamsız olabilirsin?" Yüzündeki ifade hiç bozulmadı. 

"Bir konuda anlaşalım öncelikle," dedi kollarını göğsünde kavuşturup, masaya yaslanırken. "Anneni de babanı da ben öldürmedim. Baban bizzat kendisi yaptı seçimini." 

Yüzüm buruştu. "İğrençsi-" Sözümü kesti. "Ek olarak senin için her şeyi yaparım." Midemin bulandığını hissettim. 

"En başından beri mesele bu yani..." Dedim. "Bana yazdığın hatta dur, beni taciz etmeye başladığın ilk günden beri söylediğin bu şey... Sen buna inanıyor musun?" İfadesi düzleşti. "Sevgi böyle bir şey mi senin gözünde? Karşındaki insana saygı duymamak, böyle ciddi bir konuda sana hesap sorarken dahi iğrenç bir şekilde gülümsemek, istediğini alabilmek için türlü oyunlar çevirmek? Ben sana söyleyeyim, sevgi değil bu. Takıntılısın sen." Gözlerini birkaç saniyeliğine cama çevirdi.

"Sana kendimi ya da seni nasıl sevdiğimi anlatmayacağım Sedef. Sana o şekilde yaklaştım çünkü bizzat bu takıntı olarak tanımladığın şey, sensin. Seninle anlayacağın dilde konuştum ve büründüğüm kişilik senin hoşuna gitmedi."

"Ne anlatıyorsun sen?"

"Kendine dışarıdan bir göz olarak bakmanı sağladımı söylüyorum. Çalışanlarına uyguladığın mobbingten, kardeşine olan haksız nefretinden, insanlara karşı olan davranışlarından haberim yok mu sanıyorsun?" Duraksadı. Az önceki alaycılığı ve ciddiyetsizliği su olup buharlaşmıştı sanki. "Demem o ki karşındakine saygı duymadan, kendine saygı duyulmasını bekleme." Çalışma masasını arkasına dolandı. Bense bu sürede sessizliğimi korudum.

"Sana seni sevdiğimi söyledim, ki bu senin deyiminle seni taciz ettiğim dönemde benimle alakalı gerçek olan tek şeydi."

"Sevme beni. Beni sevmeni ben istemedim ve görüyorum ki sevgi anlayışımız gerçekten farklı. İnsan sevdiği kişi değiştirmeye çalışmaz." güldü. 

"Böyle bir şey mümkün değil ve ben seni değiştirmeye çalışmıyorum. Sana olan davranışım, senin dikkatini çekmek içindi."  Masasının üzerindeki ajandayı kontrol etti. "Yirmi dakikaya toplantım başlayacak. Söyleyeceklerin bittiyse," Gözlerini kaldırdı. Cümlesini devam ettirmedi fakat ne demek istediğini de anlamıştım. Kibarca kovuluyordum. Bakışlarımı çevirdim. "Gidiyorum." 

"Daha detaylı konuşabileceğimiz bir zaman dilimi yaratacağım mutlaka." diye seslendi kapıdan çıkmadan hemen önce. Cevap vermedim ve her şeyden uzaklaşma isteğiyle birlikte terk ettim ofisini. 


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

mrs. control | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin