ASKERİ DEVRİM

KADER OYUNU 2

Sabah alarmın o tiz sesiyle uyandığımı düşününce saate baktım 07.17'di benim alarmını çalmasına daha 12 dk vardı diye düsünürken o tiz ses yine kulağıma gelince kapı zili olduğunu farkettim kulağımdaki kulaklıkları çıkarttım kapıya doğru yöneldim.
Kapıyı açtığımda karşımda postacı vardı postayı bana verip gitti. Gelen zarfa baktığımda yeni görev yerimin belirlendiğini belirten yazıyı okudum neresi olduğunu öğrenmek için oraya gitmem gerekiyormuş. Heyecanla odaya doğru ilereldim, banyoda ki işlerimi bitirim üzerimi giyindim ve yine o ses ama bu sefer çalan kapı değil alarmın kendisiymiş. Alarmı kapatıp odadan çıktım telefonu ve ayakkabımı giyip evden çıktım.yolda gelen bildirimlere baktım bir anda o numaradan tekrar mesaj gelmişti.
0549*: Günaydıngüzelim.
Mesajı okuyup görüldü attım çünkü karageha gelmiştim bana yeni görev yerimi söylediler ve benimle birlikte timden bazı arkadaşlarında geleceğini söylediler. Sevindim aslında uzun zamandır oraya gitmek istiyordum.
Eve geçtim bana verdikleri numarayı arayıp kendimi tanıttım.
Telefon görüşmesi...
ALBAY METİN*:Buyurun
Ben*:Ben Kıdemli Üsteğmen Eylem Avaz. Yeni görev yerim olduğu için hangi timin komutanlığımı yapacağımı bilmediğim için aramıştım Albayım.
ALBAY METİN*:Evet size mail atacaklar. Timin hakkında birçok bilgi içinde olacak ama şöyle bir şey varki timin tek komutanı siz olmayacaksınız.
Ben*:Nasıl timin tek komutanı ben olmayacağım.
ALBAY METİN*:Yani bizim yani sizin yeni timiniz şimdiye kadar pek çok başarıya imza attı. Şimdiye kadar timin başında olan komutanın gitmesini istemediğimiz için sizinle birlikte çalışmasını istiyoruz.
Ben*:Hmm tamam bana gelecek mailde komutanın bilgileri vardır umarım. ( siz şimdi bu kız durup duruken niye komutanın bilgilerininistediğini ďüsünüyorsunuzdur düşünmeye devam edin çünkü bunu gelecek bölümlerde kendiniz anlayacaksınızdır.)
ALBAY METİN*:Maalesef onun bilgileri yok o da sizinle aynı makama sahip olduğundan bunu yollamanız uygun olmaz tabi birde kuralar maağlumunuz.
Ben*:Doğru ya tamamen unutmuşum Iıı peki ya 4 tane boş lojmanınız var mı ben ve diğer askerlerin kalacak yeri yok. Buraya geldiklerinde boş lojman olmadıkları için biraz zorluk çektiler eğer yoksa gelmeden önce ayarlayalım.
ALBAY METİN*:Hayırdır buna gerek yok biz zaten sizin geleceğinizi öğrendiğimizde boş lojmanları temizlettik siz ve yeni askerlerimizin evleri hazır.
Ben*:Peki teşekkürler o zaman görüşürüz.
ALBAY METİN*:En kısa zaman da.
Telefon görüşmesi bittikten sonra Devrimin mesaj attığı aklıma gelince ona mesaj attım.
0542*:Ya kusura bakma müsait değildim ondan sana cevap veremedim. Nasılsın.
(Hemen cevap geldi)
0549*:Ne kusuru ya. İyim sen nasılsın.
0542*:İyim bende. Bakıyorum hemen cevap verdin görevde değil misin?
0549*:Yok ya yeni bitti ama anllımızın akıyla çıktık.
0542*:İyi sevindim.
0542*:Sen nerde görev yapıyorsun??
0549*:Hakkari de yapıyorum ne oldu yanıma geleceksin.
Mesajı okuyunca çok sevindim.
0542*:Yok ya ne yanına gelicem sadece orda bir arkadaşım var.
0549*:Öyleyse mi!
0542*:Öyleyse canım öyle.
0542*:bu arada sen hangi timdeydin?
0549*:Özel bir tim KILIÇ TİMİ'ndeyim.
Ama buna gerçekten çok şaşırdım şaşırdığım kadar da sevindim sonuçta aynı yer aynı timdeydik bence bu kader diye düşünmeden edemedim.
Ona aynı timde görev alacağımı söylemek istemedim. O na süpriz yapmayı düşünüyorum.
0542*:vay ismi bile havalıymış. Duyduğuma göre KILIÇ TİMİ ordaki en iyi-yani en zor görevi bile yerine getire bilen-TİM'miş.
0549*:Kimden duyduğuna bağlı!
0549*:Burda kimse sen iyisin sen kötüsün;sen bizdensin sen değilsin diye birşey YOK.Bizde VATAN İÇİN CAN BAYRAK İÇİN KAN VEREN HERKESE TÜRK ASKERİ DENİR.
0542*:Bu kadar sinirlenmeye gerek yok sadece pek çok görevi layıkıyla yerine getirdiğiniz duydum.
0542*:Sadece bu
0542*:Neyse kendine iyi bak Allah'a emanet ol.
0549*:Ya beni yanlış anladın.
(İletilmedi)
0549*:Sen beni engelledin mi¿
(İletilmedi)
0549*:Bende senin kalbini geri kazanamazsam.
(İletilmedi)
0549*:Bekle beni güzelim tekrar karşına çıkıcam.
(İletilmedi)
0549*:Ayy anladık iletilmedi bee.
0542* Eylem olarak değiştirildi.
EYLEM ANLATIYOR;
Devrim'in böyle yazması beni üzmüştü kendimi bir vatan hayiniymiş gibi hissetmeme neden oldu.Olsun be enazından ne kadar düşünceli, vatan sever biri olduğunu ama bir o kadar da öküz bit silah arkadaşım olduğunu öğrendim vay be...
(...)
Her ne kadar bir yandan Devrim'e sinirlensemde bir yandan da eşyalarımı topladım. Sonunda artık gitmeye hazırlandım. Yola diğer asker arkadaşlarımla çıktım sonuçta 1841 km yolu tek başıma gitmek çok saçma 22 saatlik yol tek başına çekilmez. Ateş,Barış ve Savaşı yoldan alıp direksiyonu Ateş'e devredim yan koltuğa ben ve arka koltuğa Barış ve Savaş oturdu.
Barış:Ee komutanım siz nasılsınız¿
Ateş:Dayanamadım dimi iki dakika
EYLEM:Karışmayın çoçucağa belli ki sessizliği sevmiyor aa.
Savaş:Komutanım bunun çocukluk halimi kaldı artık çocuk sahibi olacak yaşta 😄
😅😆😁😁😀😄😀😄🙃🙂😂😀😆😀😁😀😆😀😁😉😉😊
Barış:Artık komutanımız bizim için bir büyüklük yapıp bize birini bulur dimi.
(Ateş ve Savaş aynı anda dimi demesiyle tekrardan hepimiz güldük 😊😅😆😄😀😉)
Ateş:Valla seni alacak kız yandı Barış
Savaş:Bence komutanımızın başını belaya sokma valla kızlarla arasını kötü yaparsın sen beri bizim iş yatmasın "komutanım önce bana ve Ateş'e kız bulacaksınız sonra da bu çenesi düşmüş Barış'a"
EYLEM:Tamam tamam tartışmayın ben hepinize kız bulunamadı siz merak etmeyin
EYLEM:Ya Rabbım komutanlarından istedikleri şeye bak ya😊
Arabayı bir sessizlik kapladı uzunca bir süre yolu izledim ama dikkatimi tek çeken şey Barış ve Savaş'a ses çıkmamasını. Bakmayın öyle Savaş'a dikkatleri üzerine çekmeyi çok sever. Bizden neredeyse 2 3 saattir ses çıkmıyordu merakımı yenik düşüp arkama baktığımda ikiside birbirine sokulup uyuya kalmışlar dı. Ateş'de benim anlara baktığımı farkedince
Ateş:Dünya gece barda kızlarla vedalaşamadılar.Ne kadar çapkın oldukları maağlum.
EYLEM:kolay mı hiç öyle hayatını yasamını bırakıp da gelmek.
Ateş:ah ah değil hiç (öyle içten ah çekti ki)
EYLEM:Hayrola öyle içten bir ah çektin ki görende sevdiğini arkanda bırakıp ta geldin zanneder.
Ateş:Sevdiğim kadını değil ama Sevdiğim ve tek yuvam oln şehri terk ediyorum.Beni biliyorsunuz annem babam terör saldırısında vahşice katledildi,yetimhanede büyüdüm tek h hayalim asker olmak başka evlatlar anasız babasız büyümesin diye. Oldum da sonra bana yuva olan şehirden, askeriyeden; aile olan arkadaşlarımdan ayrılmak çok zor be.
EYLEM:Anlıyorum ama bak arkadaşlarım dediğim insanlar yanında belki yenilerini olacak belki yeni bir yuvan daha olacak. Hem ordaki kızlar senden hoşlanır ne belkisi ya böyle yakışıklı çocuk bulmuşlar kaçınırlar mi hiç bak sende n belki küçük olabilirim belki karşı insin olabilirim ama bana her zaman gelebilirsin biliyorsun değil mi?
Ateş:Sağolun komutanım
Bu konuşmadan sonra biraz yolu izledikten sonra telefonumu şarjı bitmişti. Ondan kapanmıştı dolup dolmadığına baktım daha dolmasına vardı.
DEVRİM'İN AĞZINDAN
Eylemin beni engelle atmasına sinirlendim ama kız haklı hemen yeni bir hat çıkarmak işin dışarı çıktım. Askeriyeye varmayı bekleyemedim bir kafe de oturup yeni hattı taktım daha açılmamış kadın 1 2 saate açılacağını söyledi çay içip kalktım askeriyeye varana kadar açılmamıştı askerlerin eğitimi vardı bugün onların yanına gitmeden önce hattın açılıp açılmadığı a baktım ama açılmamıştı. Askerlerle birlikte eğitimleri yaptık yarın timin yeni üyeleride gelecekti onları dinamik bir şekilde karşılaşmaları gerekiyordu. Bana göre timim gayet dinç ve dinamik ayrıca çok iyilerdi ama Metin Albay'ın talimatı bu yöndeydi neymiş efendim yeni komutanda iyi bir izlenim bırakmak içinmiş Allah Allah ya sanki Teğmen değilde General geliyor mübarek ne bu stres ya.
Nihayet Eğitim bittiğinde telefonumu elime almıştım. Ohh be sonunda hat açılmıştı hemen Eylemin isminin üzerine tıklayarak mesaj yazmaya başladım.
0551*:Eylem...
EYLEM'İN AĞZINDAN
Artık telefonun şarjının dolduğunu gördüğümde hiç vakit kaybetmeden açtım. Açtığımda gelen bildirimlere baktım Genel olarak önemli değildi genel olarak kuzen ve annemdi iki yabancı numara vardı biri Devrim'indi diğeri ise muamma önce Devrim den gelen mesajları okudum ama cevap vermedim. Yabancı numaradan gelen mesaja bakınca cevap verdim.
0551*:Eylem...
EYLEM :Efendim
0551*:Ben gerçekten çok özür dilerim.
EYLEM :Kimsiniz?
0551*:Onları sana kızarak yazmadım.
EYLEM :Devrim sen misin¿
0551*: Evet, bak ben onları sana kızarak yazmadım o sırada askerler tartışıyorlardı onlara kızıp sana patladım!
0551*:Özür dilerim, çok özür dilerim, çok çok özür dilerim beni affeder bilirmisin¿
EYLEM :Benim üzüldüğüm şey Başkasına kızıp benden hıncını çıkarman.
EYLEM:Ayrıca seni engele falan atmadım.
EYLEM:Boşuna yeni hat aldın benim telefonum kapandığı için mesajlar iletilmedi.
Ben:Az önce iletildi okudum
E
EYLEM:Sen bana tutuldun
0551*: Sana tutulduğum falan yok sadece ben bir kadının kalbini kırdım gönlünü geri almaya çalıştım.
EYLEM :Hay aksi bende bana tutulduğunu sanıp sana kaçmya niyetlenmiştim😉.
0551*:Şansına küs güzelim.
EYLEM:Bi şey sorucam siz erkekler her kıza "dışı olan her canlıya" güzelim diyorsunuz da biz bunları yemeyeli çok oldu. Uyarayım dedim.
0551*:Biz erkeklerin tavlama yöntemi de birdi ee siz onu çözmüşsünüz biz napıcaz şimdi vah vah vah
EYLEM:Neyse ben kaçar
0551*:Dur ya nereye daha karpuz kesecektik
EYLEM:Ya nerde Hakkari'de mi yoksa Antakya da mı?
(EYLEM çevrimdışı)
0551*: ™️ gerçekten birşey sorucam.
0551*:Sen kimsin?
0551*:Ve ne iş yapıyorsun¿
(Görüldü)
0551*:Seni merak ettiğimden araştırmalarını istedim amma hiç birşey bulamadılar. Niye?
(EYLEM çevrimiçi)
(EYLEM çevrimdışı)
(EYLEM çevrimiçi)
(EYLEM yazıyor...)
EYLEM:Mesleğinden dolayı...
0551*:Orasını bende anladım ama... ne işte mesleğin.
EYLEM:Yakında anlarsın. Allah'a emanet olun.
0551*:Benim diğer numaramdan konuşalım tabi eğer konuşmak istersen.
0551*:Ve Öpüldün o güzel kalbinden.
(Görüldü)

Görüldü atıp çıktım. Ateş yorulmuşa benziyordu. Ona bakarak "Arabayı sağa çek ben kullanayım yorulmuşsun." İlk başta biraz Hım kımm yapsada şöfür koltuğuna ben geçtim, o da yan koltuğa geçer geçmez gözleri kapandı onları her ne kadar rahatsız etmek istemeseydi sıkılıyorum.
Kulaklığı çıkarıp telefonumdan müzik açtım.(Müzik multibedya da) .

***

Savaş uyanmıştım bana Arabayı kullanmayı teklif etsene kabul etmedim sonuçta yeni uykudan kalktı bizi karargah yenisine öte tarafa götür,eşinden korktum.
Barış ve Ateş Acar'da uyandığında arabadaki sessizlik bozuldu. Biz yani ben Ateş,Barış ve Savaş aynı lisede okuduk. Bu yüzden çok yakınız görev dışında komutanım demezler sadece takılmak için derler . Ha ayrıca lise dee sınıfta kalanımız var Ateş ve Barış sınıfta kalanlar iyikide kaldılar onlar sayesinde o yılın sınavlarından hatta tüm yılın sınavlarından geçmiştik. Galiba harp listesindeki hocalar tembel 10 yıl arayla sınav sorularını değiştiriyorlar değiştirmekte sayılmaz aslında "dörttü beş yapıyorlar bu soru lar yine aynı" . Lisede hocalarımız bize marşları ezberlettirdiler. Ateş'de lise zamanlarını hatırlamış olacak ki şöyle dedi.
-Hadi lise de yaptığımız gibi yapalım marşlarımızı söyleyelim.
  Herkes hep bir ağızdan bağıra bağıra;

Gün doğdu, hep uyandık,
Siperlere dayandık.
         ** Bunu duyan diğer şoförler de tekrar etti.**
İstiklalin uğruna da,
Al kanlara boyandık.
   
 

    **Bilen bilmeyen herkes tekrar etti. Kornaya eşlik                                                         
                                 🇹🇷  edenler var.**

Sandılar Türk uyudu,
Ata cenge buyurdu,
          ** bizimkiler dudurmu hiç  Barış ve Savaş arabanın  cam kısmından kendilerini sararak 🇹🇷🇹🇷Türk Bayrağı🇹🇷🇹🇷 çıkartarak  tuttular,salladılar.**

Türk'ün asker olduğunu
Dünyalara duyurdu.

Ülkemiz Türk ülkesi,
Âşık eder herkesi.
Üstümüzden eksilmesin,
Al bayrağın gölgesi!

     Böyle güzel güzel marş söyledik yolu yarıladık sayılır. Gerçekten  de  artık açılmıştık bunu bize söyleyenden Savaş'ın karnındaki zil pardon çanlar duyurdu sağolsun. Yolda ilk restoranın önünde durma kararı aldık . Herkes birşeyler söyledi afiyetle yedik yemekler çok iyiydi 👌🤌.
      (Multimedya da Eylem var bakabilirsiniz.)

        Artık gerçekten de yoruldum direksiyonu Savaş'a devretmeswm çoktan eşekler cennetine gitmiştik gerçi bizi bu tiple oraya da almazlar da neyse.

        Vardık çok şükür o sıkıcı yol  bitti. Yapacağım ilk  şey neymi tabiki de bu
   (...)
   

  EYLEM: Sana kaçtım