Dışarı çıktığımda Devrim hariç herkes bekliyordu.Beni gören Ateş tekbir verince herkes sıraya girdi , yanlarınına yaklaşmak için adım attığımda sendeledim( başım döndü) biraz düşündüm( yaklaşık iki saniye) kendimi o kadar yorgun ve halsiz hissediyordum,zaten yola çıkarken hiç bir şey yemedim ve bünyem zayıftır ( fazla zayıf) muhtemelen kan şekerim düşmüştür bunları daha fazla düşünmeden onların yanına ilerledim. Askerlerin yanına gittiğimde Ateş tekrar tekbir getirip timin ismini ve er sayısını söyledi . Ateş'i dinledikten sonra askerlere rahatta geçmelerini ve dinlemelerini söyledim söze şöyle girdim...
" Ben yeni tim komutanınız Eylem ARAS. Timi ben ve Devrim Teğmen birlikte komuta edicez, hepinizi tanıyorum isim - rütbe ve görevinizi biliyorum ilerleyen vakitte daha iyi tanırız birbirimizi ... Ben gelmeden önce sıkı bir eğitimden geçtiğiniz. Devrim Teğmenle daha konuşamadık konuştuktan sonra size belirlediğimiz güzergahı söyleriz dağılabilirsiniz." dedim. Bunları söylerken zarar ayakta duruyordum zaten moralim bozulunca böyle olurum sık sık.
Yüzüme en sevimli halimi alıp " Hadi şu dinlenme odasına gidelim böyle ayak üstü konuşulmaz *-* " dediğimde herkesin yüzünde bir gülümseme peyda olurken yavaş yavaş sırayı bozmaya başladılar arkamı döndüm ve odaya gitmek üzere ilerledim herkes önce kendi odasına gidip üzerini değiştirdi.
Hazırlanıp, Saçımı Dağınık topuz yaptım önden bir kaç tutam çıkardım,sadece göz kalemi çekip elime telefonumu alıp odadan çıktım bence benim en güzel olduğum an dağınık topuz ve makyajsız halim.Dinlenme odasına girdiğimde yine Devrim hariç herkes vardı
Hayır Devrim'i görmek istediğimden değil onu da nerden çıkardınız.
Çiftli koltukta oturan Ateşin yanına gittim. Ateş benim en yakınım onu çok seviyor ve değer veriyorum beni abimden sonra en iyi tanıyan o.Benim halsiz olduğumu fark etmiş olacak ki "Neyin var?" manasında kafasını salladı ya da ben öyle anlamak istedim " bir şey yok " anlamında ben de kafamı salladım ve başımı onun omzuna koyarak oturdum. Etrafta sessizlik hakimdi, bizim eski dinlenme odasında hep bir hap bir kahkaha hep bir gürültü vardı kendimi şuan çok yabancı gibi hissettim. Ortamdaki sessizliği bozmak adına en tatlı ses tonumu ayarlayıp
" Eee kaynaştınız mı?" dediğimde Ekin bana cevap verdi.
" Aslında epey kaynaştık sayılır." dedi gülümseyerek *-*"Ee niye ben geldiğimden beridir sustunuz benden mi çekindiniz , ben sizden küçüğüm ha çekinmeyin benden." dedim dalgaya vuran bir ses tonuyla. Buna herkes sesli güldü...
Herkesle iyi anlaştık, güzel muhabbet dönmeye başladı ortamda laf arasında herkes lakabını söyledi.
Bana oradayken "avcı kız " derlerdi çünkü çok iyi bir nişancıyımdır tabiri caizse tam on ikiden vuruyorum
Ve ve ve....
Devrimin lakabıda "avcı" imiş ona avcı deme nedenleri yaptığı her hareketi özenle seçip ona göre avına yaklaşmasıymış (*** tabi bu hangi konu da olduğu gerçeği bilinmiyor bana söylemediler***) .
Ortamdaki koyu muhabbet çok güzeldi bu güzelim muhabbeti bölen şey ise benim telefonuma gelen bildirim sayısıydı gelen mesaj Devrim'dendi.......
Devrim bana ne yazdı ki....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİ DEVRİM
Romance0549*:Hayırdır lan kızım! 0549*:Senin yüzünden az daha geberiyordum! 0549*:@Hey, Öldün mü kalın mi ne oldu lan! evet şuanda sağım ama daha sonra ne olur bilemem. 0549*:@fotograf Ayrıca çok yakışmış😉. 0549*: HEM O FİZİĞE HERŞEY YAKI...