38: Delirmek Mutluluktur

28.7K 2K 3.3K
                                    

38:  Delirmek Mutluluktur

Mesai saati bitene kadar kendime belirlediğim hedef görüşme sayısını tamamlamaya odaklanmış ve oldukça başarılı bir sonuç ortaya çıkarmıştım. Keyfim öylesine yerindeydi ki bütün müşterilere ekstra ilgi gösteriyor, sorunlarına karşı fazla ilgili davranıyor, haliyle her görüşme sonunda takır takır yüksek puanları kapıyordum.

Artık bu puanları bir at yarışındaymışız gibi kullanmak zorunda olmayacağımız gerçeği beni daha da şevklendiriyor, hevesle telefona sarılıyordum. İnsanın çalışma psikolojisi üzerinde deneyler yapıp tez yazmak isteyen arkadaşları iş yerimize davet ediyordum.

"Sen niye kendi kendine gülüp duruyorsun?"

Fatih kulaklığını çıkarırken sıradaki görüşmeyi bağlamak üzereydim. Ona bakmadan ekranıma gülümsedim.

"Deliyim."

İç çekti. "Bana bilmediğim bir şey söyle."

"Haydut yine ishal olmuş."

"Ne?"

"Kedim," diye tebessüm ettim. "Yediği bir şey dokunuyor ama daha çözemedik. Bu gidişle veteriner eve gizli kamera taktıracak, o kadar bilendi adam. İlle de bulacağım bu kedinin sorununu diyor."

Kendi kendime gülümsedim. "Adamcağız bilmiyor ki bu kediyi yıllardır çözebilen olmadı!"

"Kedin sana benziyorsa bu hiç şaşırtıcı değil," diye mırıldandı Fatih. "Ben hayatımda senin gibi birini tanımadım kızım."

Sandalyemle bir tam tur döndüm. Saçlarım savrulurken Fatih'e sırıtıyordum.

"Nasıl biriyim mesela? Anlatsana biraz."

"Övgü istediğin kısımlardayız sanırım," diye homurdandı.

"Gerçeklerden bahset yeter, Fatih'ciğim."

"Kızım yalanı gerçeği mi kaldı, nefret ettiğin herkesin ağzına sıçabilen, intikam için yaratılmış üst düzey bir varlıksın sen."

Sözleri ninni gibiydi, gözlerimi kapatmış, mayışıyordum. "Biraz daha."

"Hayır hepsine tamam, çatlaktır dedik geçtik de... İş yerinden patronu kovdurtmak ne ulan? Hayatımda ilk kez duyuyorum!"

Gözlerimi açtım. "Bir şey diyeceğim, inanmayacaksın ama yemin ederim onu ben yapmadım. Salih kendisi bilenmiş. Duyunca ben de çok şaşırdım hatta. Ne bileyim, patron bu sonuçta. Onu nasıl kovabiliriz ki?"

Fatih kaşlarını çattı. "Bana mı soruyorsun?"

Omuz silktim. "Yok. Sen fazla masumsun. Bu taraklarda bezin yok."

Fatih derin bir nefes verirken boş boş ekrana bakıyordu. "İşe mi girdim, filmlerdeki arkada boş boş duran figüranlardan biri mi oldum belli değil ki be Serce... Her gün bir aksiyon."

"Sana bir sır vereyim mi?" diye fısıldadım.

Sesim tahmin ettiğimden daha ürkütücü duyulmuş olacak ki Fatih başını yavaşça bana çevirdi, bakışlarını bana sabitleyince göz kırptım.

"Yine ne yumurtlayacaksın acaba?" diye merakla sordu.

"Diğerlerine söylemeyeceğine söz ver," diye omzundan dürttüm.

"Söylersem benim de fişimi çekersin, sanki fazla seçeneğim varmış gibi sorman yok mu..."

"Aferin," diye takdir ettim. "Sen aslında kimsin biliyor musun?"

OPERATÖRE BAĞLANIYORSUNUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin