1. Bölüm - Hissizlik

376 12 2
                                    

Karşımdaki büyük saatten gelen tik tak sesleri dışında odam çok sessizdi.Sanki beynimde dolaşan düşünceleri daha net duyabilmem içindi bu.Ama hiçbir şey duymak istemiyordum.
Her bir düşünce canımı yakmak istercesine bana baskı yapıyordu.

Bu düşünceleri susturmak için dikkatimi camdan içeri giren
ay ışığına çevirdim. Gecenin karanlığı beni mest ederken, bu odada daha fazla tıkılı kalmak istemediğim için dışarı çıkmaya karar verdim.

Giysi dolabıma yönelip içinden; siyah deri taytımı, siyah v yaka tişörtümü ve son olarak da siyah deri ceketimi aldığım gibi odamdan çıktım.
Merdivenlerden hızla
inerken omzumdaki el benim durmamı sağladı.Arkamı dönmemle " Anne " demeye bile iğrendiğim kadınla göz göze geldim. İşte tam
karşımda duruyordu. Her zaman ki gibi rutin konuşmasına başlaması için beni durdurmuştu.

"Kızım böyle yapma ne olur, seni bu şekilde görmeye dayanamıyorum.
Aklına estikçe eve girip çıkıyorsun, sana bir şey olacak diye çok korkuyorum.
Artık bir tepki ver; bağır,çağır, kır, dök. Beni dinlemiyorsun bile."

Onu dinlemediğimi anlamış olacak ki, omzumdaki elini çekti. Bende bu fırsattan yararlanarak evin dış kapısından tam çıkacakken annem olacak kadının
sesi beni durdurdu.

"Azra kızım gitme. Seni de kaybetmeye dayanamam."

Eski anılar aklıma bir balyoz etkisiyle gelirken, anında kendimi toplayıp arkamı döndüm.Onun bu sözleri kafamdaki düşünce yığınlarının arasında kaybolurken, yüzümde
oluşan donuk bir ifadeyle gözlerinin içine bakarak ;

"Siz evlatlarınızı kaybedeli çok oldu. ANNE."

O olaydan sonra ilk defa
anne demem onu çok şaşırtmış olmalı. Zaten benden o cümleyi son kez duyuşuydu. Odadaki sessizlikten faydalanarak hızla evden dışarı çıktım.

Yeni bir ev bulmanın zamanı gelmişti.
Artık reşit olduğuma göre onların evinde yaşamama gerek kalmamıştı.
Yarın ilk işim yeni bir ev bulmak olacak.
Issız sokakta yürürken düşünüyordum da, acaba nereye gitsem ?

Bu düşüncelere dalmışken ilerdeki ara sokakta birkaç erkeğin, bir kızı sıkıştırdıklarını gördüm.
Ama umursamadım.
Çünkü kendini korumayı bilmeyen bir kişinin sokaklarda tek başına işi yoktu.Bunu bilmediği için bu küçük kızın ilk ve son dersi olabilir, ama umurumda değil.
Herkes kendi sorunuyla ilgilensin.
Taksiyi durduracağım zaman o sokaktan bir ses daha duydum.

Sarışın, uzun boylu bir adamın kızı diğer adamların elinden kurtarmak için kavga başlattığını gördüm. İlgimi çektiği için onları izlemeye başladım.Sarı saçlı çocuk
diğer adamları yumruklarıyla teker teker yere düşürüyordu. Son olarakta kıza yardım etmek için elini uzattığında arkasındaki adamlar kaçmaya başladılar.

Sarı saçlı çocuğun yaptığı çabalar yüzümde ufakta olsa bir tebessüm oluşturmuştu.
İşte tam o an gözlerimiz kesişti. Gözlerinin içine
daha fazla bakmamak için yoldan geçen taksiyi çevirip, arka koltuğa oturdum. Şöföre gideceğim yerin adresini verip yolu izlemeye başladım.

Taksiden indiğimde sokak her zamanki gibi çok sessizdi. Karşımda duran rengi solmuş siyah binaya bakıyordum.Burası artık benim klasik mekanım haline gelmişti. Buraya ya stres atmaya , ya da rahatlamak için geliyorum.

Şans eseri buldugum bu bina benim nefes almamı
sağlayan yerlerden birisi haline geldi.Büyük demir kapıyı ittirerek içeri girdim. Kapı her geldiğimde gıcırdadığı gibi yine gıcırdadı , artık bu duruma alışmıştım.

Merdivenlerden inerken insanların sesleri yavaş yavaş duyulmaya başlamıştı. Adımlarım kendime ait odama doğru yönelirken karşıma Kerem çıktı.
İlk maçımı bu inanılmaz kuvvetli olan çocukla yapmıştım.

Kerem'i yenebilen insan sayısı, bir elimin parmak sayısını geçemezdi. Kerem'i yenmemle birlikte yer altında beni tanımayan insan kalmadı. Ama kimse beni şahsen tanımıyor.
En azından kimse Kerem' in bir kıza yenildiğini bilmiyor.
Bu ikimizin arasında olan küçük bir sır haline geldi. Çünkü kimseye kendimi ispatlama çabasında değilim.

Fakat ilk ve son maçımı Kerem'le yapmış olsam bile antrenmanlara kaldığım yerden hiç aksatmadan devam ediyorum. Ben düşüncelere dalmışken Kerem'in bana tebessüm etmesiyle bende baş hareketimle karşılık vererek kendi odama girdim.

Bu odayı aramızdaki sır karşılığında bana vermişti. Yeni bir ev bulana kadar burası benim evim sayılır. Neyse ki daha önceden bu odayı aldığım için hiçbir eksik yoktu. Dolabımdan eşofmanlarımı çıkartıp hemen üzerimi değiştirdim. Sonra da kendimi uykunun o güzel kollarına bıraktım.

- - - - - - - - - - - - - - - - - -

Bu benim ilk hikayem arkadaşlar, bazı hatalarım olmuş olabilir. Buralarda daha yeni olduğum için hatalarımı mazur görün lütfen, umarım beğenirsiniz. Okuyup beğendiyseniz vote vermeyi, beğenmediyseniz eleştiri yazmayı unutmayın lütfen. Eğer sizde bana bu konuda yardımcı olursanız hikayenin gidişatı da daha güzel olacağına inanıyorum. Şimdiden herkese çok teşekkürler : )

®Tüm hakları saklıdır.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin