Giriş

2.3K 137 37
                                    

"Kalbimin içinde yanmaya başlayan bir yangın var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Kalbimin içinde yanmaya başlayan bir yangın var. Tutuşup, beni karanlıktan kurtarıyor."


"Min Yoongi, Anyang Sanat Lisesi'nin gördüğü en yetenekli öğrenciydi. Okula birincilikle kabul edilmesi bir yana piyanodaki becerisi ülke çapında nam salmış, şimdiden geleceğin virtüözü olarak anılmaya başlamıştı. Zekiydi, yetenekliydi, taburesine oturup parmaklarını siyah-beyaz tuşların üzerinde gezdirmeye başladığında etkileyemeyeceği tek bir canlı bile yoktu. Kuşların bile susup onun parmaklarından dökülen ezgileri dinlediği söylenirdi. Son sınıfların mükemmel not ortalamasına sahip, iyi görünümlü, yumuşak kalpli, herkes tarafından sevilen ve taktir edilen tek ve yegane öğrencisiydi. Oldukça seçkin bir zümrenin çocuklarına eğitim veren okulda iyiler mutlaka vardı ancak hiçkimse Min Yoongi'nin büyüleyici aurası ve müzikal dehasıyla boy ölçüşemezdi. Min Ailesi'nin en küçük oğlu olarak pamuklara sarılarak büyütülmesi bir yana dört yaşında piyanonun başına geçip bir anda çalmaya başladığı günden bu yana-"

Tam bu noktada Jimin, ağzından kaçan bir "Hah!" nidasıyla öğrenciler için hazırlanan okul yıllığının kapağını sertçe kapattı. Yoongi'nin dört yaşında piyano çalmaya başlamadığını bilecek kadar uzun süredir tanıyordu onu. Hem Tanrı aşkına! Herif Mozart değildi ya. Sinirle soludu. "Okulun en yetenekli öğrencisi bıdıbıdıbıdı... geleceğin virtüözü dırdırdırdır... öğretmenlerin biriciği vıdıvıdıvıdı... Kainatın gördüğü en güzel varlı-"

"Aslında," dedi Taehyung kemik çerçeveli gözlüğünün altından imayla arkadaşına bakarken. "İyi göründüğünden bahsetmiş" parmaklarını kaldırarak havada hayali bir tırnak işareti yaptı. "Kainatın gördüğü en güzel varlık senin yorumun."

"Sus!"

Jimin, kıvılcımlar saçan koyu renk gözlerini Taehyung'un çok eğlendiğini belli eden alaycı suratına dikti. Okul gazetesini çıkaran salak çocuğun Yoongi hakkında yazdıklarını okumak yeterince sinirlerini bozmuştu zaten. Bir de en yakın arkadaşının saçma imalarıyla uğraşamazdı. Hem 'iyi görünüyor' demekle 'kainatın gördüğü en güzel varlık' demek arasında çok büyük bir fark yoktu. Taehyung her zaman ki gibi onu gıcık etmeye çalışıyordu sadece.

Taehyung arkadaşının bu hallerine kıkırdarken bir kez daha konuşmayı denedi. "Jimin-"

"Sus! Konuş dedim mi ben sana?"

Taehyung'a son kez ters bir bakış attıktan sonra gözlerini kucağında duran yıllığa çevirdi. Öğle arasında yemekhaneye gitmek yerine güzel havanın tadını çıkarmak için arka bahçedeki banklardan birine bağdaş kurarak oturmuş, pudinglerini yiyorlardı. Okulun kapanmasına birkaç ay kala hazırlanan yıllığı incelemek ise tamamen Jimin'in fikri olmasına rağmen şimdi bundan son derece pişmandı. İç geçirerek sayfaları karıştırmaya başladı ve kendisi için ayrılan sayfaya gelince durdu. Taehyung ve Seokjin'in sevgi dolu sözcüklerini gülümseyerek okuduktan sonra sıra Min Yoongi'ye övgüler dizen çocuğun yazdıklarına gelmişti. Daha ilk cümleleri okurken Jimin'in kaşları çatıldı.

"Park Jimin, Anyang Sanat Lisesi'nin gördüğü en kötü öğrenciydi. Hiçbir enstrümanı iyi çalamaması bir yana dans konusundaki yetenekleri vasatın üstüne çıkamazdı. Okula kabul edilmesini sağladığı söylenen ilahi sesi ise pek çoğumuz için büyük bir muammaydı. Zira Park Jimin, bu okulda geçirdiği üç sene boyunca bireysel ses eğitimi dışında hiçbir şan dersine girmemiş, dönem sonu performanslarını ise Bayan Young Soon'a özel olarak sergilemişti. Babasının bunun için okul aile birliğine yüklü bir miktar bağışta bulunduğu ise rivayetler arasında-"

Jimin, bacakları üzerinde duran yıllığı var gücüyle fırlattığında Taehyung çıkan gürültüyle yerinden sıçradı. Tam ağzını açıp kocaman bir öfke topuna dönen arkadaşını sakinleştirmeye çalışacaktı ki Jimin bir kez daha işaret parmağını tehditkar bir tavırla Taehyung'a uzattı. "Sus!" Dedi bir kez daha adeta çığlık atarak. "Tek kelime etme."

Taehyung, dudaklarını birbirine bastırırken Jimin'in umutsuz vaka olduğunu yeni anlıyormuş gibi başını yavaşça iki yana sallamıştı.

Jimin ise sinirle söylenmeye devam ediyordu. "Ne sanıyor bu hergele kendini? Gerçek bir gazeteci falan mı? Ne hakla benim hakkımda böyle şeyler söyler? Aptal! Onu bir elime geçireyim var ya..."

Jimin bütün günü Si Woo'nun okul yıllığında kendisi hakkında yazdığı şeyler hakkında söylenerek geçirirken Taehyung, bir an için bile ağzını açacak cesareti gösterememişti. Art arda girdikleri müzik biçimleri, piyano, batı müziği ve dijital müzik derslerinden sonra nihayet akşam yemeği için yemekhaneye indiklerinde Jimin susmuştu. Ta ki bütün öğrenciler yataklarına girip yurdun ışıkları kapanana kadar. Taehyung, lanet okuyarak kafasını yastığının altına sakladı ve daha sessiz bir oda arkadaşı için dua etmeye başladı. Jimin'in ise onu umursadığı yoktu. Herkesin Si Woo gibi düşünüp düşünmediğini merak ediyordu. Saatler geçipte yatağının yanındaki pencereden görünen dolunay gökyüzünde yükseldiğinde Park Jimin kendine bir itirafta bulundu.

Merak ettiği tek şey Min Yoongi'nin onun hakkında ne düşündüğüydü.

Bugün belki de milyonuncu kez bir "Hah!" nidası döküldü dudaklarının arasından. Bu sefer öfkesinin hedefi kendisiydi. "Aptal Park Jimin," dedi içi sızlarken. "Aptalsın sen."

Gecenin ilerleyen saatlerinde gördüğü rüyayla birlikte yüz kasları huzurla gevşerken, dudaklarında minik bir tebessüm oluşmuştu. Rüyasında Min Yoongi her zaman olduğu gibi sene sonu gösteresinde piyano çalışıyordu ve her zamanınkinin aksine sahnede ona eşlik eden isim Jimin'di. Sesi tüm salonu doldururken ailesinin gururlu bakışları altında şarkı söylüyordu. Kimseden saklanmasına gerek yoktu. Sesinden utanmasına gerek yoktu. Oradaydı işte. Sahnede. Yoongi ile aralarındaki muhteşem uyum bir yana Jimin özgürce sesini kullanabiliyordu. Her şey olması gerektiği gibiydi.

Jimin, rüyaların da kalp kırabileceğini henüz bilmiyordu.

***

Texting ve düz yazı karışık yazmayı planladığım bir fanfic. Buralarda yeniyim. Eleştirilere açığım. Yoonmin adamlara olan aşkımdan dayanamayıp kendimce bir şeyler yazmak istedim. Lütfen desteğinizi esirgemeyin🙏🏻

 Lütfen desteğinizi esirgemeyin🙏🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
the truth untold : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin