2: "Neden benim aptalım olamıyorsun?"

1K 121 72
                                    


"Ve ben biliyorum ki her zaman aynı hatayı yapıyorum. Köprüler yanıyor, asla öğrenmiyorum."

Jimin ertesi günün sabahını öfkeli bir boğayı andıran babasıyla birlikte rehberlik servisinde geçirmişti. Kimse onun neden Si Woo gibi sessiz sakin bir çocuğa saldırma gereği duyduğunu anlamıyordu ve rehberlik öğretmeni Bay Lee Ji Hoon'un da belirttiği gibi bu büyük bir skandaldı. Jimin, Bay Lee'nin tüm bunları babasını daha da zor durumda bırakarak sene sonunda yapılacak yaz şenlikleri için iyi bir bağış koparmak için yaptığına yemin edebilirdi. Yine de sesini çıkarmadı. Kimseye çok sevgili Si Woo'larının dilini kıçına sokması gereken bir pislik olduğunu söyleyecek değildi. Ailesi ve Yoongi bir yana Taehyung bile yaptığının anlamsız ve aptalca olduğunu söyleyerek Jimin'i fazlasıyla kızdırmıştı. Eh, Jimin ruh eşi olarak gördüğü en yakın arkadaşına bile kendini anlatamazken diğerleri ile uğraşacak değildi.

Rehberlik servisinden çıktıklarında babasından bir ton daha azar işitmiş, bir gün yüreğine indireceği ile ilgili yakınmalarını dinlemişti.

Anyang'a gitmek Jimin'in kendi isteğiydi. Şimdi derdi neydi? Ailesini utandırmaktan zevk mi alıyordu? Zavallı anneciğini hiç mi düşünmüyordu? Sırf canı öyle istedi diye birine vurabileceğini mi zannediyordu?

Bluh... bluh... bluh...

Bir sürü deli saçması işte. Jimin, okul koridorundaki pencerenin önünde durmuş babasını dinler gibi yaparken Anyang'a neden gelmek istediğini düşünüyordu. Yoongi içindi elbette. Bunu asla sesli söylemezdi. Kendisine itiraf etmesi bile zaman almıştı ama şimdi bunu bilmek kendini tam bir aptal gibi hissetmesine neden oluyordu. Yoongi'den sadece bir sene sonra ortaokulu bitirdiğinde Anyang Sanat Lisesi'nin yetenek sınavlarına katılmak için babasının ayaklarına kapanarak ağlamıştı. Salya sümük. Halının üzerinde debelenerek. İş o kadar çirkinleşmişti ki babası onu paçalarından söküp atmaya çalışırken "Tamam." Demişti. "Tanrım, Jimin nasıl istersen öyle olsun!"

Park Minho, oğlunun yetenek sınavından geçemeyeceğinden emindi. Daha önce onu şarkı söylerken görmemişti. Eline herhangi bir enstrüman aldığını da hatırlamıyordu. Tek istediği Jimin'in susmasını sağlamaktı ama işler hiçte tahmin ettiği gibi gitmemişti. Seçmelere tek başına gönderdiği oğlu apar topar babasını aramış ve hemen gelmesi gerektiğini söylemişti. Park Minho'nun aklından milyonlarca düşünce geçmişti. Jimin'in okulu yakıp yıkmış olabileceğini bile düşünmüştü ama stres dolu bir buçuk saatlik araba yolculuğunun ardından kendisini Bayan Young Soon'un karşısında bulduğunda beklediği şey kesinlikle bu değildi.

Yaşını almış olmasına rağmen oldukça alımlı bir kadın olan Bayan Young Soon "Fevkalede." Demişti oğlundan bahsederken. "Daha önce böylesini işitmedim." Jimin'in daha önce hiçbir ses eğitimi almadığını duyunca ise ince dudaklarının arasından bir hayret nidası dökülmüş hemen ardından ise kaşlarını çatmıştı. "Böyle bir yeteneğin yitip gitmesine izin veremeyiz. Jimin'i yeni dönemde mutlaka burada görmek istiyorum."

Jimin de en az babası kadar şoktaydı. Yalnız başına kaldığında mırıldandığı şarkılardan sesinin hoş olduğunu biliyordu ama bu kadarını asla tahmin edemezdi. Tam her şeyin yoluna girdiğini düşünerek Yoongi'ye tekrar kavuşacağı için havalara uçmaya başlamıştı ki hayatının bu yeni bölümün de onu yeni bir zorluk bekliyordu.

Jimin, sahnede olmaktan korkuyordu. Sahnede insanların önünde olmaktan ise daha çok. Yine de sorun değil diye düşündü. Yoongi yanındaydı. Her şey yoluna girecekti. Üstelik Bayan Young Soon Jimin'e karşı sonsuz bir anlayışa sahipti. Tam da dediği gibi bu yeteneğin yitip gitmesine izin veremezdi. Bu idealist öğretmenin okul müdürüyle yaptığı ateşli konuşma ve babasından gelen sayamadığı kadar çok sıfır barındıran çekler sağ olsun okulda Jimin'i rahat ettirecek birkaç küçük düzenleme yapılmıştı. Jimin'in bazı ayrıcalıkları vardı. Bütün okulun ondan nefret etmesine neden olacak ayrıcalıklar. Si Woo gibi hergelelerin onun hakkında istediği gibi atıp tutmasını sağlayacak ayrıcalıklar.

the truth untold : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin