Gördüğüm rüyadan sıçrayarak uyanmış ve yatağımdan düşmüştüm.
"Ay noluyo , noluyo."
Kıçımı tutarak yerden kalkıp kendimi tekrar yatağa attım.
Biraz bu mükemmel rüyayı unutmadan düşünmek istiyorum.
Kadını resmen rüyalarımda görüyorum ve bu deli gibi hoşuma gidiyor.
Daha önce seviştiğimizi bile görmüştüm.
Keşke öpüşseydikde öyle uyansaydım."Anca rüyanda görürsün zaten."
Rosé moralimi bozmak istercesine konuştuğunda suratımı astım.
"Sus sen jisoo ile onu bile yapamıyorsun."
Evet en yakın arkadaşımda benim gibi salak olduğundan okulun Tiyatro eğitmeni Kim Jisoo'ya aşık olmuştu.
Koluma vurarak küfür ettiğinde güldüm ve dersi dinlemeye devam ettim.
Salak matematik dersindeydik. Dünyanın en saçma dersi. Üniversitede matematik görmeyeceğimi düşünürdüm lâkin okulun matematiği kötü olan kişilere özel kursuna katılmak zorunda kalmıştım. Neymiş efendim bunlar işimize yarayacakmış. Ben dil okuyorum yahu. Fransızca kursu olsa ona katılırdım. Sonuçta dilciyim değil mi."Jennie aşkımı özledim."
Okulun uzun koridorunda şarkı mırıldanarak dersimin olduğu yere gidiyordum. Jennie'nin odasının önünden geçerken bugün onu hiç görmediğimi fark ettim.
"Bir şey sormak için geldim desem. Ne sorsam. Fransızca kelebek ne diye sorayım. Evet , evet."
Siyah kapıya yaklaşıp tıklattım.
Gel komutunu duyduğum gibi içeri daldım.
Jennie ve karşında oturan Suzyi gördüğümde kendime lanet ettim. Ne diye gelmiştim ki."Bir sorun mu var Lisa."
"Şey ben bir şey soracaktım ama daha müsait bir zaman sorarım artık."
Hızla bir şeyler uydurup odadan çıktım.
Şu lanet kadın sinirlerimi iyiden iyiye bozmaya başladı.
Okulun salak resim öğretmeni. Sürekli Jennie'nin peşinde dolanıp duruyordu. Tek derdinin para olduğuna eminim.İçimden çığlık atarak dersimin olduğu sınıfa girdim. Keşke burayada girmez olsaydım.
Girdiğim gibi çıktığım odada en yakın arkadaşım Taehyung ve Fizik öğretmeni Jungkook sikişiyordu.
Zaten sevgili olduklarını bilmeyen yoktu ama bari okulda yapmayın amk.
Onlari yargılarken aklıma Jennie ile kurduğum hayaller geldi.
Kaşlarımı yukarı kaldırıp hiçbir şey olmamış gibi yoluma devam ettim.Sanırım benim için okul bugünlük bitmişti.
Evime gidip dizi izleyerek ağlayabilirim.Okul bahçesinde filmlerdeki mutlu kızlar gibi yürüyen arkamdan biri seslendi evet o mutlu kıza seslenen hoşlandığı kişi vardır ya , o sahneye yaşıyorum şuan.
Jennie arkamdan güzel ses tonu ile seslendiğinde durup hemen arkamı döndüm ve görüş açıma girmesini sağladım.
Dünyanın en güzel şeyini görmüş gibi baktığıma emindim fakat fark etmesi umurumda değildi , zaten Dünyanın en güzel şeyi idi. En azından benim dünyamın.
Uzun adımları hızlıca yanıma yaklaştı.
O yaklaştıkça nefeslerim hızlanıyor ellerim terlemeye başlıyordu."Bana soracağın şeyi çok merak ettim."
"Anlamadım."
"Diyorum ki odama gelip soracağın şeyi şimdi sorabilirsin."
"Ha evet o , şey."
"Ney."
"İspanyolca bal ne demek."
Hasiktir. Kadını görünce kafanın karışması normal Lisa fakat Fransızca öğretmenine İspanyolca sormak nedir.
Ben kendime içimden söverken güzel kadın kıkırdayarak bana iyice yaklaştı.
Benden uzun olan boyu eğilip kulağıma fısıldadamasına sebep olmuştu."Miel."
Evet Jennie'yi uzun yaptım çünkü neden olmasın. Laf edeni dövüyorlarmış öyle duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evolet Jenlisa
FanficLisa'nın Jennie'ye aşık olması için tek sebep o boğuk sesi ile Fransızca konuşması değildi.