"Lisa iyi ki bayıldın ya."
Rosé 32 diş sırıtarak yattığım hastane yatağının üstünde oturmuş ben bayıldıktan sonra olanları anlatıyordu. Kendisi korkudan salya sümük ağlarken Jisoo onu teselli etmiş. Taehyung ve Hyunjin yanımdaki koltukta üstü üste oturmuş birbirleri ile kavga ediyorlardı. Salak çocuklar ben 2 ders boyunca tuvaletten çıkmadığımda yanıma gelmek yerine Jennie'ye haber vermişler fakat kendilerini yerden yere atarak bu olayı gerçekleştirdikleri için bütün okul ayağa kalktı.
Jennie beni tuttuğu gibi güçlü kollarıyla (gay panic geçirdim) babasının hastanelerinden birine getirmiş ve en iyi şekilde ilgilenmelerini istemiş.
Arkadaşlarımın hala azda olsa ağrıyan başıma iyi gelmediklerini fark ettim ve tepeme çıkan sinirimle bağırmaya başladım.
"3 saniye içinde bu odayı terk etmezseniz jisoo hocanın evindeki direği götünüze montelerim."
Taehyung ve Hyunjin hızla birbirlerine çarparak koltuktan kalkmış ve yine birbirlerine çarparak odadan çıkmışlardı. Chaeyoung ise şok olmuş bir şekilde yüzüme bakıyordu.
"Evet Chaeyoung Jisoo'nun evinde direk var şimdi seni onunda dövmemi istemiyo-"
Cümlemi yarıda kesen Chaeyoung'un hızlıca yataktan kalkıp kapıya koşması ve tam o çıkacakken kapının açılmasıyla kapı ile öpüşmesi olmuştu.
Jennie şaşırmış gözlerini ona dikmiş ve iyi olup olmadığını sormuştu.
"Hiç iyi değilim." diye bağırmış ve koşarak odadan çıkmıştı.
Jennie anlamamış gözlerini bana çevirdiğinde onu her gördüğümde kurduğum salakça cümlelerimden birini kurdum."Gay panic geçiriyor."
Muzip bir gülüşle kapıyı kapatarak yanıma gelmişti. Hala baygın gibi yattığım yatağa oturdu ve gözlerindeki endişeyi anlayabileceğim şekilde baktı bana.
"Ne derdin varda bu kadar içtin Lisa."
Güzel sesinden adımı duymak bile beni ağlatabilecekken kurduğu cümle hızla gözlerimin dolmasını sağlamıştı. Ağlamaya başlamamla gözlerindeki endişe artmış akan yaşları silmişti.
"Ne oldu Lisa neden birden ağlıyorsun."
"Çünkü ağlıyorum."
Verdigim cevap tuhaf gelmesine rağmen daha fazla sorgulamamıştı. Dikkatli şekilde bana biraz daha yaklaştı ve sol eli ile kolumu okşamaya başladı.
Kendimi ağlamamaya zorladıkça daha fazla ağlamaya başlamıştım. Gereksiz duygusaldım ve basen duygularımı kontrol edemiyorum. Bu yüzden öğretmenim olan bu kadına aşık olduğumu düşündüm. O beni sadede öğrencisi olarak görüyordu şuan yerimde kim olsa onada böyle davranacaktı. Fazla iyi biriydi bence kimseye böyle davranmamalıydı. İçimde gereksiz bir kıskançlık belirdiğinde hızla kendimi yattığım yataktan kaldırdım.
Bu hareketim onunla epey yakın olmamızı sağlamıştı."Hayır bence sen kötü birisin."
Ne dediğimin farkinda değildim. Daha sonra bu anları düşündükçe pişman olur muydum bilmiyorum ama şuanda içimdekileri tutamiyordum.
Jennie cümlem ile herhangi bir şaşırma belirtisi bile göstermemiş sakince olduğu pozisyonu bozmadan beni dinliyordu.
"Beni hep üzüyorsun sen. Niye sana nasıl baktığımı görmüyorsun ki."
"Görüyorumdur belki."
Kesinlikle verdikleri ilaçlardan halis görüyordum şuan çünkü bu cümlelerimin ve onun cümlesinin başka bir açıklaması olmasını istemiyorum.
"Uyumak istiyorum."
Jennie bir süre yüzümü izledi ve beni tekrar yatağa yatırdı.
"Uyu balım."
Kesinlikle hepsi bana verdikleri ilaçlardan dolayıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evolet Jenlisa
FanficLisa'nın Jennie'ye aşık olması için tek sebep o boğuk sesi ile Fransızca konuşması değildi.